Bozma Kararı 1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur. 2.Dairenin 15.03.2016 tarihli ve 2015/13099 Esas, 2016/4956 Karar sayılı kararında; kadının asıl davada zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebi ile, birleşen davada ise pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi ile boşanma talep ettiği, Mahkemece kadının özel boşanma sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine karar verildiği, Mahkeme hükmünün gerekçe bölümünde zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği belirtilmiş ise de koşullara ilişkin bir açıklama yapılmadığı, koşulların gerekçede tartışılmadığı, Yargıtay denetimine elverişli gerekçeli bir karar bulunmadığı, onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin ise hiçbir gerekçe oluşturulmadığı, Mahkemece gerekçesiz şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma sebebine göre...
ekonomik, psikolojik, fiziksel her türlü şiddet ve hakarette bulunduğunu, müvekkilinin davalıdan zina, kötü muamele, onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmasına, müvekkili lehine 15.000 TL tedbir nafakası ödenmesini, müvekkili lehine 10.000.000 TL maddi 10.000.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....
DELİLLER :Taraflara ait nüfus kaydı, zabıta araştırmaları ve dava dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının davasının HMK 114/1- ı maddesi uyarınca davanın derdestlik dava şartı nedeniyle USULDEN REDDİNE, " karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından, hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı kadın tarafından, onur kırıcı davranış, pek kötü davranış ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayanılarak açılan boşanma davası, mahkemece derdestlik gerekçesiyle usulden reddedilmiştir. Derdest davadan söz edebilmek için her iki davanın tarafları, tarafların sıfatları, konusu ve dayanılan maddi vakaların aynı olması gerekir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın incelenmesinde; tarafların 09/02/2005 tarihinde evlendikleri, müşterek evlilik birliğinden 2005 d.lu Irmak 2009 d.lu Yudum ile 2016 d.lu Deniz'in dünyaya geldiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalının davacıya ve çocuklara fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığını, erkeğin ailesinin de kavgalara katıldığını, hatta davacıyı darp ettiklerini, davalının davacıya hakaretlerde bulunduğunu, onu tehdit ettiğini, ortak çocuk Irmak'ın babasının uyguladığı şiddet yüzünden evden kaçtığını, davalının davacıyı ters ilişkiye zorladığını, çocukların odasında pornografik içerikli videolar izlediğini, bunun üzerine çıkan tartışmada davacıyı darp ettiğini, davacının davalı hakkında şikayetçi olduğunu ileri sürerek TMK'nn 162. m.si uyarınca hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve TMK'nun 166/1 m.si uyarınca boşanmaya, ortak çocukların velayetinin davacıya verilmesine, davacı ve ortak çocuklar yararına aylık 400'er TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ... her ne kadar zina nedeniyle boşanma davası açmış ise de, davalı ...'in zina yaptığına dair kesin inandırıcı bir delil sunulamamış, başka bir kadınla gerek dışarıda görülmesi gerek telefon konuşmaları güven sarsıcı davranış kabul edilerek zina nedeniyle açılan davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, kadının pek kötü muamele nedeniyle açmış olduğu davasında ise uygulanan şiddet ve pek kötü muamelede devamlılık şartı olduğundan dinlenilen tanıklar şiddet ve hakaretten bahsetmiş iseler de devamlılık hususu kanıtlanamadığından pek kötü muamele nedeniyle açılan davanın reddine karar vermek gerektiği, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtığı boşanma davasında erkeğin kadına şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, Salihli 3....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin bir başka kadınla cinsel ilişkiye girdiği kesin veya güçlü karineyle ispatlanmadığından zina sebebiyle açılmış boşanma davasının reddine, Hayata Kast, Pek Kötü Veya Onur Kırıcı Davranış Sebebi ile boşanma talebinde bulunulmuş ise de; erkeğin davranışın boşanma sebebi oluşturması için, eşin vücut bütünlüğüne veya sağlığına yönelmesi ve bu davranışın zulüm veya işkence boyutunda olması gerektiğinden şartları oluşmadığından bu sebebe dayalı boşanma talebinin reddine, erkek eşin işlediği suç sebebiyle evlilik birliğinin çekilmez hal aldığına yönelik iddiası dinlenen tanık beyanlarının, erkeğin işlediği suç sebebiyle evlilik birliğinin çekilmez hal aldığına dair beyanda bulunmadığı, bu haliyle davacı kadının 4721 Sayılı Kanunun 163 üncü maddesi gereğince boşanmaya karar verilmesi için delillerin yeterliliği konusunda vicdani kanaat oluşmadığı, 164 üncü maddedeki şartlar oluşmadığı, erkek...
DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin ilk zamanlarından beri davalının müvekkiline karşı hakaret ve iftiralarda bulunduğunu, şiddet uyguladığını, davalının davacıyı defalarca başka kadınlarla aldattığını, en son Meliha isimli kadınla aldattığını,davalının müvekkiline sinkaflı kelimeler kullanarak manevi olarak zorda bıraktığını, davalının sürekli olarak tartışma çıkardığını, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 161,162,163 ve 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması, hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış, suç işleme, haysiyetsiz hayat sürme ve zina nedenleriyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilerek çocuk lehine aylık 3.000,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, davacı kadın lehine 200.000,00'er maddi-manevi tazminat ile aylık 5.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. II....
Taraflar arasındaki boşanma, nafaka, maddî-manevî tazminat, mal rejiminin tasfiyesi, ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesi kapsamında onur kırıcı ve pek kötü muamele nedenine ve 166 ncı maddenin birinci ve ikinci fıkrası kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılma nedenine dayalı davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, davacının aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davasının tefrik edilmesi nedeniyle bu talep yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının ziynet eşyalarına yönelik davası yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davacının mal rejiminin tasfiyesine yönelik davasının tefrikine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacı-karşı davalının (TMK'nun 162 m) hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayanarak açtığı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanılarak açılan asıl ve karşı davanın boşanma yönünden kabulü ile tarafların TMK'nun 166/1- 2 maddesi gereğince boşanmalarına, 2.500 TL manevi tazminatın davacı-karşı davalıdan alınıp davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, davalı-karşı davacının maddi tazminat talebinin reddine, davacı-karşı davalının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
DAVA Davacı kadın vekili dava ve dilekçesinde özetle; erkeğin evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği, kendi maaş kartını ve kadına takılan altınları babasına verdiğini, kadının maaş kartına el koyduğunu, evin tüm abonelik faturalarının kadının babası tarafından ödendiğini, doğumunda yanında olmadığını, geldiğinde de olay çıkarıp hakaret ve küfür ettiğini, kendisine ve ailesine karşı kötü davranıp haraket ettiğini, evin oda kapılarını kilitlediğini, evin kilidini değiştirip kadının ve çocuğu kapı önüne koyduğunu, birden çok kez şiddete uğradığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 162 pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 800,00 TL nafakaya, davacı kadın yararına aylık 750,00 TL nafakaya karar verilmesini, tazminatın haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....