İstinaf Sebepleri Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı-k.davalı kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin boşanma davasının kabulü gerektiğini belirterek; kadının kabul edilen boşanma ve ziynet alacağı davaları ile erkeğin reddedilen boşanma davası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin; ziynet alacağına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, bu hususta yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına; davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının reddine; erkeğin diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Mahkemece davacı-karşı davalı kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının kabulüne, davalı-karşı davacı erkeğin ise boşanma davasının reddine karar verilmiş, davacı-karşı davalı kadın yararına sadece ziynet alacağının kabul edilen kısmı yönünden nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir .Bu durumda her iki boşanma davasında da kendisini vekil ile temsil ettiren davacı-karşı davalı kadın yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen kendi boşanma davası ile erkeğin reddedilen boşanma davası için ayrı ayrı maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken bu yönün nazara alınmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
boşanma ve ziynet davası ile davalı-karşı davacı erkeğin açtığı karşı boşanma davalarının birlikte yapılan yargılaması sonucu verilen hüküm; taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 21.12.2017 tarih, 2017/2857 esas, 2017/15095 karar sayılı ilamı ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması sebebiyle karar bozulmuş, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Dava; ziynet ve kişisel eşyanın iadesi istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; eldeki davanın usulüne uygun şekilde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda; davalı Mustafa; 05.08.2005 tarihinde, davacı Meral aleyhine boşanma davası açmıştır. Boşanma davasının davalısı Meral; cevap dilekçesinde; davacı Mustafa'dan nafaka, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, 01.04.2010 tarihli beyan dilekçesinde; maddi tazminat talebinin 450 gram altın (8.460,00 TL); sandık içi eşya (4.000,00 TL) ve mutfak eşyasından (1.500,00 TL) ibaret olduğunu açıklamış, kendisine verilen sürede bu talepler yönünden harç tamamlatılmıştır. Mahkemece; 14.06.2012 tarihli duruşmada; davalı Meral'in yasal süre içinde usulüne uygun karşı dava açmadığı gerekçesiyle, ziynet eşyası, sandık içi eşyası ve ev eşyasına ilişkin olarak sonradan harcı yatırılan davanın tefrikine karar verilmiştir. Eldeki dava; boşanma davasından tefrik edilen ziynet ve kişisel eşyaya ilişkin alacak davasıdır....
Davacının ziynet eşyası alacağına ilişkin talebi boşanmaya bağlı dava haklarının kullanılması niteliğinde bulunmadığından zamanaşımı süresinin hakkın kullanılabilir duruma geldiği tarihten, başka bir ifade ile tenfiz veya tanımaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren başlatılmasına olanak bulunmamaktadır. Borçlar Kanunun 146.maddesine göre; "kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak 10 yıllık zamanaşımına tabidir. " 153/3.maddesine göre ise; "evlilik devam ettiği sürece eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceği" düzenlenmiştir. Dava konusu alacak, evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakkı niteliğinde olmayıp, istihkak niteliğinde bulunduğundan zamanaşımı süresinin boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlatılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir....
verilmesini, karşı tarafın maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davacıya ait herhangi bir ziynet eşyası bulunmadığından bu isteminde reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kendi boşanma davasının reddi yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kendi boşanma davası ve ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 15.10.2019 günü tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı ... vekili ve davalı-karşı davacı ......
istinaf talebinde bulunulması üzerine, ziynet alacağı davasına yönelik istinaf talebi kabul edilerek yeniden hüküm kurulmuş, boşanma davasına yönelik istinaf talebinin ise esastan reddine karar verilmiştir....
, temyize konu davacı-davalı kadının reddedilen ziynet alacağı davası ile davalı davacı erkeğin boşanma davasının reddi yönünden ise onanmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından; manevi tazminatın miktarı ve ziynet alacağı yönünden, davalı (koca) tarafından ise; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve ziynet alacağı davasındaki vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davalı kocanın eşine ve müşterek çocuklarına fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği, davacı kadının da güven sarsıcı davranışta bulunduğu, boşanmaya neden olaylarda davacı kadının az kusurlu olduğu, davacı kadının Çan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/68 esas, 2008/113 karar sayılı dosyası ile 03.04.2008 boşanma ve ziynet...