Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md. 186/1) geçimine, (TMK md. 185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK. 169). Mahkemece bu kapsamda müşterek çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakaları (TMK. 169) boşanma hükmünün kesinleşme tarihinde sona ermiştir. Boşanma kararının kesinleştiği 24.12.2013 tarihinden itibaren iştirak nafakası (TMK.md. 182) hükmedilecek yerde kararın kesinleşme tarihinden itibaren hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından kendisinin reddedilen, kadının kabul edilen boşanma davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalı-karşı davacı erkeğin, zina hukuki nedenine (TMK. md. 161) dayalı boşanma talebi yönünden kurulan ret hükmüne yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı erkeğin; Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi uyarınca açılan asıl ve karşı davaya yönelik temyizinin incelenmesine gelince ; Mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek, erkek tarafından açılan karşı davanın reddine, kadın tarafından açılan davanın kabulü ile (TMK. md. 166/1) tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. .....2....
Zinaya dayalı boşanma ve Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1,161 ) resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Dosya içerisinde bulunan davacı-karşı davalı erkek vekiline ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletnamede bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m. 74)....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK md.166/1,2) dayalı boşanma, ziynet ve çeyiz alacağı, karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK md.166/1,2) dayalı boşanma istemine ilişkindir. Boşanma yüzünden beklenen menfaatleri zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir (TMK md.174/1). Maddi tazminatın miktarı; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, zarar gören menfaatin kapsamı, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi (TMK md.4) dikkate alınmak suretiyle belirlenir. Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar göreceği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı-karşı davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminatın (TMK md.174/1,2) koşulları oluşmuştur....
Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1- 2) hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Boşanma yüzünden beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir maddi ve manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/1,2). Maddi ve manevi tazminatın miktarı; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, zarar gören menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi (TMK md.4) dikkate alınmak suretiyle belirlenir....
Davacı kadın vekili; kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerine, reddedilen boşanma davası yönünden davalı lehine vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğuna, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile ziynet alacağı miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri ile ziynet alacağı davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1) ve pek kötü ve onur kırıcı davranış (TMK md.162) nedenlerine dayalı olarak açılan boşanma davası ve fer'ileri ile ziynet alacağı istemlerine ilişkindir. Davalı erkek vekilinin; kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....
Dairemizce uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan incelemede; Davacı T1 ölümü nedeniyle konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birlik görevlerini ihmal eden, hasta ve yaşlı olan eşiyle yeterince ilgilenmeyen davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine (TMK md. 181/2) karar verilmesi yönünde hüküm kurulmuştur....
Durum beyleyken, davalı-karşı davacı (kadın)'ın boşanmaya neden olaylarda davacı-karşı davalı (koca)'ya nazaran daha ziyade kusurlu olduğu yönündeki kusur belirlemesi ile bu hatalı kusur belirlemesi sonucu davalı-karşı davacı (kadın)'ın maddi (TMK. md. 174/1) ve manevi tazminat (TMK md. 174/2) istekleri ile yasal şartları oluşan (TMK md. 175) yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Davacı-karşı davalı kadının boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/1, davalı-karşı davacı kocanın boşanma davası yönünden ise Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleşmiş olup, her iki tarafta boşanma davası açmakta haklıdır. Hal böyleyken, ilk derece mahkemesince vakıaların belirlenmesi ve kusur derecelendirmesinde hataya düşülerek, davalı-karşı davacı kocanın boşanma davasının reddi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün kusur belirlemesi ve kocanın karşı davası yönünden Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisi cihetine gidilmiştir. Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir (TMK md.174/1)....
Bu husus gözetilmeden mahkemece; erkeğin boşanma davasının"feragat nedeniyle davanın reddine" karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının ve tazminat taleplerinin davadan feragat nedeniyle reddine hükmedilmek suretiyle kararın HMK 353/1- b/2 maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekilinin; kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....