WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkek yönünden Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 15.09.2011 tarihli raporuyla % 80 özür oranı ile kronik şizofren tanısı konulduğu, Ankara (Kapatılan) 8 Sulh Hukuk Mahkemesinin 08.11.2016 tarih, 2016/323 Esas, 1089 Karar sayılı kararıyla 4721 sayılı Kanun'un 405 ... maddesi gereğince akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı, dolayısıyla davalı erkeğe atfedilen kusurlu davranışların irâdi nitelikte bulunmadığından hükme esas alınamayacağı, davacı kadının 4721 sayılı Kanun'un 165 ... maddesine dayanarak açmış olduğu boşanma davasını ise ıslah ederek, davasını 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayandırdığı, dolayısıyla davacı kadının akıl hastalığı hukuki sebebine dayalı bir davasının da bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; anlaşmalı boşanma davası açılmış ise de, davalı erkeğin akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı ve vasisinin bulunduğu, bu durumda anlaşmalı boşanmanın gerçekleşemeyeceği, davaya çekişmeli olarak devam edildiği, davacıya dava dilekçesini sunmak üzere süre verildiği, davacı kadının dilekçesinde evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebine dayanıldığı, akıl hastalığına yönelik boşanma sebebine ise dayanılmadığı gibi bu yönde ıslahta yapılmadığı, davalı erkeğin akıl hastası olduğu ve dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere kısıtlandığı, davalının hareketlerinin iradi olmadığı, davalı erkeğe, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması sebebine dayalı boşanma davasında kusur yüklenemeyeceği gerekçesi ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir. IV....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadının açtığı boşanma davasında; taraflar TMK 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Diğer yandan davacı kadının, karardan sonra "akıl hastalığı" sebebiyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince kısıtlanarak babasının velayeti altına alındığı anlaşılmaktadır....

        Peki, “Evlilik iyi günde kötü günde bir arada olmak iken semavi afet sebebiyle akıl hastası oldu diye davalı eşi boşamaya kalk sonra da akıl hastası eşi boşamaya kalkan eşin ölümü üzerine mirasçılarına davaya devam hakkı ver” olacak şey midir? Davacının mirasçılarının zaten akıl hastası olan davalının bir kusurunu kanıtlayabilmeleri olacak şey midir? Akıl hastasının hareketleri iradi olamayacağına göre akıl hastalığı sebebiyle boşanma davasının davacının mirasçıları tarafından sürdürülebilmesi mümkün müdür? Demek oluyor ki “her boşanma davası” TMK m. 181 f.II hükmüne göre davacının mirasçılar tarafından sürdürülemez. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Tazminat ve Nafaka Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2008, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-3, s. 868) Düşüncemize göre anlaşmalı boşanma (TMK m. 166 f. III) ve eylemli ayrılık sebebiyle boşanma (TMK m. 166 f. IV) davalarında da dava TMK m. 181 f.II hükmüne göre aynı gerekçelerle davacının mirasçıları tarafından sürdürülemez....

          şiddete uğradığını, onurunun zedelendiğini, müvekkilini açıkça istenmediğini söylendiğini evden kovulduğunu, TMK.nun 165. maddesi gereği, davacı ve davalı tarafın akıl hastalığı sebebiyle boşanmalarını, eğer akıl hastalığı nedeniyle boşanma talebi reddedilecek olursa, TMK.nun 166. maddesi davalının kusurlu davranışları sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, adli yardım taleplerinin kabulünü, TMK.nun 169. maddesine göre davacı müvekkilinin davanın devamı sırasında acilen ve tedbiren aylık 1.000,00- TL. tedbir nafakası bağlanmasını, davadan sonrasında da her yıl ÜFE oranında artırılmak suretiyle yoksulluk nafakası olarak devamını, müvekkilinin giysi ve kişisel eşyalarının, telefonunun ayrıca eşya senedinde yazan fakat gasp edilen eşyalarının teslimi için polis eşliğinde eve girişinin sağlanmasını, çocukları ile görüşemeyen müvekkilin dava süresince ve sonrasında müşterek çocuklarla kişisel ilişkisinin sağlanmasını, TMK.nun 174. maddesi...

          Hukuk Muhakemeleri Kanununun 282. maddelerinde belirtildiği gibi bilirkişinin “oy ve görüşü” hâkimi bağlamaz ise de, temyiz kudretinin yokluğu, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hakimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir. Hele ayırt etme gücünün nisbi bir kavram olması kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi, bu yönde yetkili sağlık kurulundan, rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır. Esasen TMK'nın 409/2. maddesi akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüştür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek velisi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında, mahalli mahkemece verilen karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulmuş ve hüküm Dairemizce, davalı erkeğin ruhsal rahatsızlığının ileri sürülmüş olması nedeniyle vesayet altına alınıp alınmayacağının araştırılması gerektiğinden bahisle, bozulmuştur. Mahalli mahkeme bozma kararına uymuş ve davalı erkek Suşehri Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/187 esas - 2019/556 karar sayılı kararı ile akıl hastalığı nedeniyle (Türk Medeni Kanunu’nun 405. maddesi gereği) kısıtlanarak kendisine babası veli olarak atanmıştır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Davacı - davalı koca evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davasını ıslah ederek akıl hastalığı (TMK. m. 165) sebebiyle boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir. Akıl hastalığı sebebiyle ( TMK m. 165) boşanmaya karar verilebilmesi için, akıl hastalığının ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirmesi ve hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi şarttır (TMK. m. 165). Mahkemece akıl hastalığı hukuki sebebi ile boşanmaya ( TMK m. 165) karar verilmiş ise de; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Birinci Üst Kurulu'dan alınan raporda; kadının akıl hastalığının bulunup bulunmadığı ve bu hastalığın diğer eş yönünden çekilmezlik unsuru taşıyıp taşımadığı ve hastalığın geçmesine olanak bulunup bulunmadığı yönünde herhangi bir açıklama bulunmamaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davalı erkeğin hastalığı ile ilgili raporda, davalı erkeğin herhangi bir akıl hastalığı ve akıl zayıflığının bulunmadığı belirtilmiş, vasi tayini ile ilgili görüş belirtilmemiştir. Ancak davacı ve tanıkların beyanları da erkeğin rahatsızlığı nedeni ile bayıldığı, dişinin kilitlendiği, ağzından salya geldiği, elinde titreme olduğu, hayali şeyler gördüğü, tuvaletini uygunsuz yere yaptığı, "Ben ...'yı öldürsem, ayıldığımda katil ararım, çünkü ne yaptığımı bilmiyorum." dediği, erkeğin rahatsızlandığında kadının kafasını koltuğunun altına aldığı ve boğazını sıktığı beyan edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı erkek tarafından akıl hastasığı hukuki sebebine dayalı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Akıl hastalığı sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için ortak hayatın diğer eş için çekilmez hale gelmesi ve hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi gerekir (TMK m. 165). O halde, davalı kadının hastalığının geçmesine olanak bulunup bulunmadığı konusunda resmi sağlık kurulu raporu alınmak üzere tam teşekküllü hastaneye sevkedilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken; eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu