Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 32/1. maddesinde “Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.” ve aynı Kanun'un 57/1. maddesinde yer alan “Fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişi hakkında, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Sanığın cezai ehliyet durumu dikkate alınarak, hakkında akıl hastalığı nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 32. maddesinin uygulanması karşısında, sanık müdafiin yokluğunda savunması alınarak karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nin 150/2. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması, Kabule göre de; 2) Sanığın akıl hastalığı nedeniyle yargılamaya konu eylem yönünden 5237 sayılı TCK'nin 32/1. maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda, tam teşekküllü ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesi sağlık kurulundan, üniversite hastanelerinin ruh sağlığı ve hastalıkları ana bilim dalı başkanlıklarında usulüne göre teşkil edilmiş heyetten ya da Adli...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Akıl hastalığı nedeniyle ceza ehliyeti bulunmadığı kabul edilen sanığın, yüklenen suçu işlediğine ilişkin kanıtlar gösterilip tartışılarak eylemi gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin saptanması, eylem gerçekleştirilmemiş veya kanıtlanamıyor ya da suç oluşturmuyorsa beraatine, eylem kanıtlandığı ve suç oluşturduğu takdirde ise akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunması gerekirken, mevcut deliller tartışılıp değerlendirilmeden, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, 2-Sanığın TCK'nın 32/1. maddesi kapsamında akıl hastası olduğu kabul edilmesine karşın, CMK'nın 150/2. maddesi gereği zorunlu müdafii tayini gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Sanığın kovuşturma aşamasındaki beyanında, psikolojik rahatsızlığı olduğunu ve hakkında akıl hastalığına ilişkin düzenlenmiş raporları olduğunu belirtmesi karşısında, suç tarihi itibariyle TCK'nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; akıl hastalığı nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilen sanığa, 5271 sayılı CMK’nın 325/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılama giderleri kamu üzerinde bırakılmış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu konuda bozma yapılamayacağı belirlenerek yapılan incelemede; 1-Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığa yükletilen suçlara ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçların kanıtlanması halinde, TCK'nın 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması, kanıt bulunmaması halinde ise beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi, 2-Kabule göre; sanık hakkında ''ceza verilmesine...
Ancak; Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığa yükletilen suça ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçun kanıtlanması halinde TCK'nın 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması, kanıt bulunmaması halinde ise beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi, Kabule göre de; Sanığın suç tarihi itibariyle TCK'nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda CMK’nın 74. maddesine göre gözlem altında tutulup usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında gözlem altına alınmadan düzenlenen...
in akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanmış olduğu, şikayet hakkının ve kamu davasına katılma yetkisinin, yasal temsilcisine ait olduğu, gerekçeli kararın vasisine tebliğ edildiği ve vasinin temyiz dilekçesi ibraz etmediği anlaşılmakla, katılan sıfatı almayan mağdur vekilinin hükmü temyize hak ve yetkisi bulunmadığından, mağdur vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2) Sanık ...'ın mağdur ...'...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanık hakkında Uşak Devlet Hastanesi'nce düzenlenen 11/07/2014 tarihli tek hekim raporu ile psikotik bozukluk tanısı konduğu ve sanığın psikiyatri servisine yatırıldığının belirtilmesi karşısında, sanığın suç tarihi itibariyle TCK'nın 32. maddesi uyarınca " akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp, algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış veya önemli derecede azalmış olup olmadığı" konusunda yöntemince sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmayan sanığa, CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca zorunlu müdafi atanmadan sorgusunun yapılması suretiyle, aynı Kanunun 147, 191. maddelerine uyulmaması, 3-Hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri uygulanan sanığın, CMK’nın 325...
İhtisas Kuruluna sevkiyle akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, şayet varsa bundan dolayı fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olup olmadığı, mevcut akıl hastalığı veya zayıflığının hekim olmayanlar ile çevresinde yaşayanlar ve kendisini tanıyanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin gelişip gelişmediği, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği, olay nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususlarında rapor aldırıldıktan sonra toplanacak delillere göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sanığa ait adli sicil kaydından, sanık hakkında, başka bir suç nedeniyle akıl hastalığı nedeniyle güvenlik tedbiri uygulamasına karar verildiğinin, uyap üzerinden yapılan sorgulamada da Bursa 1....
Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2009/663-2012/28 sayılı dosyası getirtilip incelenerek, sanık hakkında akıl hastalığı nedeni ile güvenlik tedbiri uygulanmasına gerekçe oluşturan rapor ile temyize konu dosya kapsamında Dr...ve ......