Bu sebeple davacının bu yöne ve Türk Medeni Kanununun 169. maddesi kapsamındaki tedbir nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı, boşanma davasıyla birlikte davalıdan maddi ve manevi tazminat (TMK md. 174/1-2) ve yoksulluk nafakası (TMK md. 175) talebinde de bulunmuştur. Yabancı mahkemece verilen boşanma kararı tanınıp kesinleştiğine göre, boşanma gerçekleşmiştir. Bu durumda, boşanmaya bağlı fer'i talepler incelenebilir. Öyleyse tarafların delillerinin değerlendirilerek boşanmanın sonuçlarının ve boşanmaya bağlı fer'i taleplerin esası hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Dava, ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı davacı eş yönünden tedbir nafakası istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK.nun 195.maddesi uyarınca, Evlilik birliğinden ... yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın, 197.maddesine göre de; Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Eşler, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar. (TMK. md. 186/son)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, asıl davada boşanma talebinde bulunmuş, birleşen tedbir nafakası davasında ayrı yaşamakta haklı olduğunu ileri sürerek Türk Medeni Kanunu'nun 197. madesi uyarınca tedbir nafakası talebinde bulunmuş, mahkemece boşanma davasının takip edilmediğinden açılmamış sayılmasına, tedbir nafakasına yönelik birleşen dosya yönünden ise sübut bulmadığından bahisle reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasında delil olarak dayandığı ... 9....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın TMK 197. maddesine dayalı tedbir nafakası davası açmış, davalı-davacı erkek de TMK 166/1 maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış, dosyalar birleştirilmiş, yapılan yargılama sonucunda; davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-davalı kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, birleşen tedbir nafakası davasının da kabul edilerek davacı-davalı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmiş, verilen karar davacı-davalı kadın tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri ile tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmiş, Dairemizce...
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK md.175). Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası talep etmiş, ancak mahkemece davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı kadının çalıştığı, geçimi için düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu, davalı erkekten daha fazla maaş aldığı ve nafakaya ihtiyacının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Boşanma ve ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, (eşlerin barınması, geçimi, eşlerin mallarının yönetimi ve çocukların bakım ve korunması) geçici önlemleri resen alır (TMK md.169). Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK md.175). Tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı belirlenirken, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. Somut olayda; boşanma davası açılmakla, kadının ayrı yaşamaya hak kazandığı, tedbir nafakasına ihtiyacının olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının ağır kusurlu olmadığı, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşeceği ve kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır. Bu sebeple davacı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi isabetli olmuştur....
veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Mahkeme kararı, tebliğ için bu adrese değil, daha önceki "..." adresine gönderilmiş ve adresin kapalı olduğundan bahisle Tebligat Kanunun 21. maddesine göre 23.03.2006 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir.Davalının bilinen en son adresi, 05.09.2005 tarihli cevap dilekçesinde gösterilen adres olduğuna göre, bundan önceki adresine gönderilen tebligat geçerli kabul edilemez.Bu bakımdan davalının temyizi süresindedir.Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapıldığından bahisle reddine ilişkin 11.04.2006 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2-Hükmün tedbir nafakası yönünden temyizine ilişkin inceleme sonucunda ; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan , özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169)....
Açıklanan bu nedenle, davalı-davacı kadının adı belirtilen tanığı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 243 vd. maddelerinde gösterilen çerçevede usulünce dinlenmesi ve toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca kadının boşanma davası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....