birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından açılan birleşen boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesinin 04/07/2017 tarihli kararı ile ortak çocuk ...'...
Bu sebeple, davacının davadan feragat beyanı gözetilerek davacı kadının lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir ve iştirak nafakası taleplerinden feragat etmesi nedeniyle gerçekleşen feragat beyanı doğrultusunda davalının istinaf başvurusunun kabulü ile; Davacı kadının maddi ve manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir iştirak nafakasına ilişkin taleplerinin FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince, davalı-karşı davacı kadının gerekçe, nafaka ve tazminat miktarları ile erkeğin kusur tespiti, velayet, tedbir ve iştirak nafakası ve manevi tazminata ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine, erkeğin yoksulluk nafakası ile maddi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ile maddi tazminata ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadın lehine 400,00 TL yoksulluk nafakası ile 120.000 TL maddi tazminata karar verilmiştir....
davalı arasında aynı evde ikamet edilirse tedbiren kişisel ilişki kurulduğunu ancak tedbir nafakası talep edildiğinde ayrı konutta ikamet ettiği gerekçesi ile reddedildiğini, kararın kaldırılmasını, davalarının duruşmalı olarak görülmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir....
ve bu kararın iştirak nafakası açısından boşanma kararı, velayet kararı ve bu kararın kesinleşmesi halinde geçerli olmak ve bu tarihlerden başlamak üzere her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının tazminat talebinin takdiren kısmen kabulü ile davacı lehine 30.000 TL maddi 15.000 TL manevi tazminatın boşanma kararının ve bu kararın kesinleşmesi halinde geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama sırasında verilen tedbirler var ise en sonki hali ile boşanma kararı kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir....
tedbir nafakası olduğu, Alper için 01/09/2021 tarihinden başlayan aylık 1500 TL nafakanın, bu tarihten hükmün kesinleşme tarihine kadar tedbir, hükmen kesinleşme tarihinden sonra ise iştirak nafakası olduğunun anlaşılmasına göre; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alındığında ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir-iştirak nafakası miktarında, Davalının koşulları oluşmayan nafaka ve tazminat taleplerinin reddinde, Her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı vekilinin istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın ile davalı-karşı davacı erkek arasında görülmekte olan karşılıklı boşanma davasında ilk derece mahkemesince 11.05.2018 tarihli ara kararla tarafların ortak çocuğu 17.02.2017 doğumlu Meryem'in velayetinin tedbiren davacı-karşı davalı anneye bırakılmasına karar verilmiş, bu kararın davalı-karşı davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine görevli ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat talepleri yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; velayet düzenlemesi, tedbir ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60'şar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Hamit'in yargılama sırasında reşit olması nedeniyle velayet ve iştirak nafakası hususlarında karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleştiğinde aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın lehine 15.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin tedbir- yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, kadın yararına takdir edilen tedbir- yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatı, erkeğin tedbir- yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini istinaf etmiştir....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169).Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek çocuk ve kadın lehine tedbir nafakası takdiri ve hükmedilen tedbir nafakası miktarları hakkaniyete uygun görüldüğünden erkeğin bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....