birliği içerisinde gayrimenkul ve aracı mal kaçırmak kastı ile muvazaalı olarak sattığını, evliliğin çekilmez boyuta geldiğini belirterek boşanma ve velayet ile davacı için aylık 1.000,00 TL, tedbir ve yoksullukluk nafakasının faizi, her bir çocuk için ayrı ayrı 450,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının faizi ile ayrıca 150.000,00 TL manevi tazminatın da faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalının velayet ve nafakalara yönelik istinaf taleplerinin incelenmesine gelince; Dosyanın incelenmesinde; ilk derece mahkemesince 30/11/2017 tarihli ara kararı ile davacı kadın ve müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 200’er TL tedbir nafakasına hükmedildiği, 01/12/2017 tarihli ara karar ile müşterek çocuklardan Barış için hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verildiği, nihai kararda ise karar tarihinden itibaren yine her bir çocuk için ayrı ayrı 300’er TL tedbir nafakasına karar verildiği, bu suretle ara kararla gerekçeli karar arasında tedbir nafakası hükmü yönünden infazda tereddüt oluşturacak şekilde çelişki yaratıldığı görülmüştür. Kaldı ki, bahse konu ortak çocuk yargılama süresince davalı baba yanında olduğundan anne yararına bu çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmemesi gereklidir....
Ortak çocuk Deniz yararına boşanma hükmünün kesinleştiği 09.09.2016 tarihine kadar tedbir nafakası ve bu tarihten ergin olduğu tarihe kadar iştirak nafakasına hükmolunması gerekirken, adı geçen çocuk hakkında tedbir ve iştirak nafakaları yönünden infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir d-Yukarıdaki 2-c bendinde gösterilen sebeple davacı-karşı davalı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleştiği 09.09.2016 tarihine kadar tedbir nafakası, boşanma hükmünün kesinleştiği bu tarihten itibaren de yoksulluk nafakasına hükmolunması gerekirken, kadın yararına hükmolunan tedbir ve yoksulluk nafakaları yönünden infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Velayet açısından: Davalı-davacı kadının evden giderken çocuğu da yanında götürdüğü, bir müddet sonra çocuğun babaya teslim edildiği, çocuğun ayrılık döneminde babayla kalması, annenin çocuğu bu dönemde sadece 1 defa görmeye gelmesi, çocuğun bakımı konusunda erkeğin ailesinin destek olması, kadının çocuğa hakaret etmesi ve çocukla ilgilenmemesi nedenleriyle velayetinin babaya verilmesi doğru olduğu anlaşıldığından davalı-davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kadın lehine tedbir-iştirak nafakası verilmemesi açısından: Davanın devamında çocuğun baba ve ailesiyle yaşaması, velayetinin de babaya verilmesi karşısında kadın lehine tedbir-iştirak nafakası verilmemesi doğru olduğu anlaşıldığından davalı-davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, velayet, nafaka ve maddi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tedbir nafakası yönünden temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı erkek süresinde verdiği cevap dilekçesinde usulüne uygun olarak tanıklarını ve açık adreslerini bildirerek tanıklarının dinlenmelerini talep etmiştir. Söz konusu tanıklar dinlenilmeden hüküm kurulmuştur. Davalı erkek yargılama aşamasında bildirmiş olduğu tanıklarının dinlenilmesinden vazgeçmediği gibi, dinlenmeyen bu tanıklar yönünden HMK m. 241 koşulları da oluşmamıştır. Mahkemece davalı erkeğin tanıkları ...'...
Davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebi ile ilgili karara karşı istinaf başvurusunda; Davacı-davalı kadın karşı davaya ilişkin cevap vermediği gibi aşamada yoksulluk nafakası talep ettiğine yada bu nitelikte sayılabilecek bir talebi bulunmamasına rağmen kesin hüküm oluşturacak şekilde yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmayıp dairemizce "...yoksulluk nafakası yönünden karar verilmesine yer olmadığına"şeklinde yeniden hüküm tesisinin uygun olacağı anlaşılmıştır. Davacı-davalı kadının boşanma davası sürecindeki kendisi lehine belirlenen tedbir nafakasının miktarına ilişkin istinaf başvurusu yönünden; Mahkemece kadın lehine boşanma davası süreci yönünden aylık 100 TL.tedbir nafakasına hükmedilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-davacı taraf; davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmolunan tazminatlar, kendisinin tazminat taleplerinin reddi, velayet, nafakalar ve birleşen velayetin değiştirilmesi davasının kabulüne yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Davacı-davalı kadın tarafından 03/08/2016 tarihinde erkek aleyhine TMK’nın 166/1.maddesine dayalı boşanma davası açılmış, bu davada boşanma ile birlikte, müşterek çocukların velayeti, 300 TL tedbir-yoksulluk nafakası, 200’er TL tedbir-iştirak nafakası, 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminat talebinde bulunulmuştur. Davalı-davacı erkek tarafından 03/03/2017 tarihinde kadın aleyhine TMK’nın 166/1.maddesine dayalı boşanma davası açılmış, bu davada boşanma ile birlikte, 100.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminat isteminde bulunulmuştur....
Tedbir nafakası isteklerinin her gün doğan ve işleyen haklardan olduğu nazara alınarak feragat tarihinden itibaren davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde 09.08.2011 tarihinden itibaren davalı yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı kadın, boşanma davasının açıldığı 9.8.2011 tarihinden önce, 5.8.2011 tarihinde açmış olduğu tedbir nafakası davasından ilk celse feragat etmiş ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kadının tedbir nafakası davasından feragat etmesi, kocasının kusurlarını boşanma davasına yönelik olarak affettiğini göstermez. Zira davalı kadın, tedbir nafakası davasından feragat etmekle birlikte boşanma davasında kocanın kusurlarına yönelik iddialarını ileri sürüp, bu iddialarını kanıtlamak için delillerini de sunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Müşterek çocukların velayet hakkının geçici olarak davacı babaya verilmesi yoluna gidilerek davalı anne ile kişisel ilişki tesis edilmiş ve davacının tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hüküm kısmının 3 nolu maddesinde yer alan nafaka talebinin reddine ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesi uyarınc müşterek çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi ve tedbiren velayet istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; asıl davanın reddi karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk için sağlık tedbiri uygulanmasına, müşterek çocuk için aylık 800 TL tedbir 800 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 1.000 TL tedbir 1.000 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 30.000 TL maddi 25.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı - karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kabul edilen karşı boşanma davası, kusur tespiti, reddedilen asıl boşanma davası , aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ile ,tedbir nafakası,iştirak nafakası,velayet maddi ve manevi tazminatlar ,yönünden kararı istinaf ettiği görülmüştür....