"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın Yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (koca) tarafından; reddedilen boşanma davası, davalı-davacı (kadın)'ın reddedilen manevi tazminat talebi ile nafaka ve maddi tazminat talebinin reddedilen bölümüne yönelik olarak lehine vekalet ücreti verilmemesi yönünden, davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise; maddi tazminat miktarı, reddedilen manevi tazminat ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru...
maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmez. Somut olayda; 05.08.2015 tarihinde başlatılan takipte; takibe konu ... 5....
toplam 74.690,00 TL maddi ve manevi tazminat ödemesi yapmış olduğunu, bu miktar içinde nafaka alacağı bulunmadığını, sunulan hesap hareketlerini gösteren belgede davalı kadının hesabına 2016 Mart ile Kasım 2020 arasında 74.690,00 TL'si maddi ve manevi tazminat ve işlemiş faizi olmak üzere ve 72.000,00 TL'si de güncel ve bir kısım geçmiş iştirak ve yoksulluk nafakası olmak üzere toplam 146.690,00 TL para ödenmiş olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı tarafından vekaleten takip edilen boşanma davası, para ile ölçülemeyen bir dava olup maktu vekalet ücretine tabidir. Boşanma ile birlikte talep edilen maddi ve manevi tazminat ve nafaka istemleri ise, boşanma talebine bağlı fer’i nitelikteki talepler olup, harca tabi olmadığı gibi, vekalet ücreti yönünden de dikkate alınamazlar. Buna göre, boşanma talebine bağlı fer’i nitelikteki sözü edilen taleplerle ilgili Avukatlık Kanununun 164/4 ve 164/son maddelerine göre vekalet ücreti hesabı yapılan bilirkişi raporu isabetsiz olup, hükme esas alınamaz. O halde mahkemece, açıklanan hususlar doğrultusunda, maktu ücret dışında ayrıca 8.000 TL. nisbi vekalet ücretinin de hesaplanması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Kimlik numarası ile nüfusa kayıtlı olan Mustafa ile Güllü Hatun kızı Görele 02.10.1960 Doğumlu T4 in TMK 166/son fıkra BOŞANMALARINA, 2- Davalı T4'in maddi ve manevi tazminat, nafaka talebinin kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren karar kesinleşene kadar 500 TL tedbir nafakası karar kesinleştikten sonra 500 TL yoksulluk nafakası ödenmesine davacıdan alınarak davalıya verilmesine 10.000.00 TL maddi ve 15.000.00 TL manevi tazminat ödenmesine" karar verilmiştir....
Davalı-karşı davacı kadın, karşı davasıyla ilgili maktu harç yatırdığına göre, talep edilen yoksulluk nafakasının bir yıllık toplam tutarı ile maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden nispi peşin harç noksanlığının tamamlanması (Harçlar Kanunu m. 30-32) için davalı-karşı davacıya süre verilmesi, harç noksanlığının tamamlanması halinde yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat isteği hakkında hüküm kurulması gerekirken, açıklanan yönde işlem yapılmadan yargılamaya devamla isteğin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamıştır....
ve tazminat isteklerini aylık 750 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 10.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat olarak açıklamıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde yine aynı bilgi ve belgeleri dava dilekçesi arkasına ekleyerek, müvekkilinin hasım göstermek suretiyle 16/05/2018 tarihinde dava açtığını, işbu dava neticesinde mahkemece 27/07/2018 tarihli, 2018/533 esas, 2018/712 karar sayılı ilamı ile davacının davasını reddettiğini, bu davanın kesinleştiğini, taraflar arasında derdest bulunan ve müvekkilinin hem davacı hem de karşı davalı konumunda olduğu maddi, manevi tazminat ve nafaka talepli boşanma davasının yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesi olan İstanbul 16....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece "davalı-davacı tarafından hüküm altına alınan miktarları aşan nafaka ve tazminat taleplerinin reddine" karar verildiği belirtilmiş ise de, sadece davacı-davalı kadın lehine nafaka ve tazminatlara karar verildiği, dolayısıyla verilen bu kararın davacı-davalı kadına yönelik olarak kurulduğu, bu itibarla erkeğin maddi ve manevi tazminat talebi yönünden bir...
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacının nafaka talebinin reddine, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, davacı tarafça tazminat miktarlarının düşük olduğu ve nafakanın reddedilmesinin doğru olmadığı gerekçeleri ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Somut olayda her ne kadar, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmalarına göre davacının nafaka talebi reddedilmiş ise de; sosyal ve ekonomik durum araştırmalarının usulüne uygun yapılmadığı anlaşılmaktadır. "...Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....