Taraflar arasındaki boşanmadan sonra açılan çocuğun annenin soyadını kullanmasına izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; boşanma ile velâyeti anneye verilen 2013 doğumlu ......
Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın ya da ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir. Somut olaya gelince; soyadı değiştirilmesi istenen ...'ın doğum günü olan 23.09.2006 tarihinde anne ve babası resmen evlidir. Çocuk evlilik içinde doğmuştur ve Türk Medeni Kanununun 321.maddesine göre ailenin, diğer bir deyimle babanın soyadını almıştır....
Dava evli kadının yalnızca evlenmeden önceki soyadını kullanmasına izin verilmesine ilişkin olup (TMK md. 187) 3.3.2010 tarihinde açılmıştır.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ve karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunla değişik 4/1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç olmak üzere, ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinde bakılır. Bu bakımdan davanın aile mahkemesinde görülmesinde isabetsizlik olmayıp, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının hükmün Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görev yönünden kanun yararına bozma isteği yerinde görülmemiş, reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 06.12.2012 (Prş.)...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1314 KARAR NO : 2022/1958 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KASTAMONU AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2022 NUMARASI : 2021/740 ESAS - 2022/320 KARAR DAVA KONUSU : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmasına İzin KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında, davalı tarafından istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü....
II.CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan araştırma sonucu boşandığı eşi ile birlikte yaşamaya devam ettiğinin tespiti üzerine davacıya bağlanan ölüm aylığının kesildiğini, davacıya yapılan yersiz ödemelerin istirdatı için açılan dava sonucu Balıkesir 1. İş Mahkemesinin 2012/614 E. 2014/173 K. sayılı kararı ile de davanın kabulüne karar verildiği ve verilen kararın kesinleştiğini ve dolayısıyla davacının; boşandıktan sonra da boşandığı eşi ile eylemli birlikteliği olduğu ve boşandığı eşi ile birlikte yaşamaya devam ettiğinin hususunda kesin hüküm olduğunu, Kurum işleminin yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. III.İLK DERECE MAHKEME KARARI Kararda özetle; “Davanın kısmen kabulü ile davacıya 01.02.2016 tarihinden itibaren yetim aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/555 KARAR NO : 2023/1031 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DEVREKANİ ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2022 NUMARASI : 2022/25 ESAS - 2022/92 KARAR DAVA KONUSU : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmasına İzin KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında, İlçe Nüfus Müdürlüğü tarafından istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü....
GEREKÇE : Dava, çocuğun annesinin soyadını kullanmasına izin verilmesi davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2022 NUMARASI : 2021/630 ESAS, 2022/272 KARAR DAVA KONUSU : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı T2 tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 01/11/2020 tarihinde evlendiği ve davalının soyadını aldığı, 10 yıldır kamu görevlisi olarak çalıştığı, her ortamda kızlık soyadı ile anılmaya devam ettiği, davalı ile aralarında devam eden boşanma davasının bulunduğu, AİHM ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları dikkate alınarak evlilik ile edindiği soyadının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Nüfus kayıtlarının incelenmesinden ise, ... kızı ...’nin daha önce “...” ile evli iken daha sonradan 1945 yılında “...” ile evlendiği ve ikinci kocasının soyadını aldığı, “... kızı ... ” ile “ ... kızı ...’in” aynı kişi olduğu anlaşılmıştır. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bu yapılırken de güncel nüfus kayıtları esas alınmalıdır. Davacının miras bırakanının soyadı her ne kadar daha önceden ““ ise de, ölmeden önce ikinci kocasının soyadını alarak “Akçil” olduğu anlaşıldığından tapu kaydının güncel soyadına göre düzeltmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmelidir. Davanın reddi açıklanan bu nedenle doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 26.10.2009 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Değerlendirme Dava, çocuğun anne kızlık soyadını kullanmasına izin davası olup İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalının istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, ortak çocuğun annenin soyadını kullanmakta ... yararının olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Boşanma sonrası velâyet hakkına sahip davacı anne çocuğun ... yararı varsa çocuğa kendi bekarlık soyadının verilmesini isteyebilir. Sadece velâyet hakkına sahip olmak velâyet hakkına sahip davacı anneye bekarlık soyadını çocuğuna kendiliğinden verme hakkını kazandırmaz. Burada çocuğun ... yararı göz önünde tutulur. Çocuğun ... yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....