İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davalı babanın uyuşturucu kullanması nedeniyle baba soyadını taşımasını istemediğini, yerel mahkemece sunduğu geçerli mazeretleri kabul edilmediğini, mahkemece kendisinin yanlış anlaşıldığını, yerel mahkeme hükmünün isabetsiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava konusunun çocuğun annesinin soyadını kullanmasına verilmesi izin davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava tarihinde evli olan kadının evlenmeden önceki soyadını kullanmasına izin verilmesine ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı kadın ile davalı erkeğin hükümden sonra 21.06.2016 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları ve evlilik birliğinin sona erdiği anlaşıldığından dava konusuz kalmıştır. Bu sebeple mahkemece, dava konusuz kaldığından "Karar verilmesine yer olmadığına" dair hüküm kurmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2017(Çrş.)...
Aile Mahkemesinin 2009/600 Esas 2009/674 K sayılı dosyası üzerinden verilen boşanmaya ilişkin kararın temyiz edilmeksizin 28.09.2009 tarihinde kesinleştiği, davacının başvurusu üzerine ölen babasından dolayı kendisine 15.10.2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlandığı, SSK Kontrol memurunca yapılan soruşturmada, davacının adresinde yapılan kontrolde, apartman yöneticisinin telefonla alınan beyanı ile imza vermekten kaçınan posta dağıtıcısının ve beyanlarına göre davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı sonucuna ulaşıldığından, Kurumca davacıya bağlanan ölüm aylığı başlangıcı itibarıyla kesilerek 15.10.2009-23.04.2010 tarihleri arasında yersiz ödenen 3.542,67-TL için borç çıkarıldığı, Boşanma sırasındaki müşterek adres ile ölüm aylığı talep tarihindeki adresin farklı olduğu, mahkemece yaptırılan zabıta araştırmasında davacının yalnız yaşadığı, kocasının gelip gitmediğine dair tutanak düzenlendiği, Adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre davacının ve boşandığı kocasının ayrı...
Ancak; Dava, davacıların "B… …" olan soyadının "P… …" olarak değiştirilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı F… … B ..'in M… … B… … ile evlenmekle Bir soyadını aldığı, kocasının 01.07.1963 tarihinde öldüğü, davacının kocası hanesinde kalarak onun soyadını kullanmaya devam ettiği anlaşılmaktadır....
Şöyle ki; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davacının 28/12/2006 tarihinde İzzet Sari ile evlendiği, eşinin 04/05/2017 tarihinde öldüğü, kendisinin ve müşterek çocukları Fatma Nur, Elif Nur ve Muhteber Nur'un ölü eşi hanesinde kayıtlı olup, onun soyadını taşıdıkları anlaşılmaktadır. Davacının kendi kızlık soyadının değiştirilmesine ilişkin talebi bakımından; 4721 sayılı TMK. nun 187. Maddesinde kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı belirtilmiş, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 23/2. Maddesinde de "Evlenen kadının kaydı kocasının hanesine taşınır. Kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır. Ancak dilerse babasının kütüğüne dönebilir." hükmüne yer verilmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 187.maddesi aynı Kanunun "Aile Hukuku" başlığını taşıyan ikinci kitabında, "Evlilik Hukuku" başlıklı birinci kısmının üçüncü bölümünde yer almaktadır....
değişikliğinin çocuğun aileye aidiyet duygusunu geliştireceğini bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulü ile çocuğun davalı babanın soyadı ile birlikte davacının soyadı olan "Şenolsun " soyadını kullanmasına izin verilmesini talep etmiştir....
Esas 2006/91 Karar sayılı ilamından davalıların anlaşmalı boşanma ile boşandığı ve 8.3.2006 tarihli protokol gereği dava konusu taşınmazların davalı borçlu tarafından eşi ... 'a bırakıldığı, taşınmazların 10.3.2006 ve 17.3.2006 tarihlerinde davalı ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Yine 31.5.2006 tarihinde kesinleşen mahkeme kararından da davalı ...'ın boşandığı eşi ... 'in soyadını kullanmasına izin verildiği görülmektedir. Davalı ... vekilinin 16.3.2009 tarihli dilekçesinden davalı ...'ın dava dışı takip borçluları UKİ şirketler grubunun hissedarlarından olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, dosyada mevcut takip konusu kredi sözleşmelerinin düzeleme tarihi olmadığından ......
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Kocasının Soyadını Kullanmaya İzin-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, karşı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise asıl davanın kabulü, tazminatlar, nafakalar, kocanın soyadını kullanmaya izin davası ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlanın incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal...
Aile Mahkemesinin kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalının, kendisine ait olan evlilikten kazandığı soyadını kullanmasına izin verdiğini, davalının artık şahsının soyadının kullanmasına gerek olmadığını, evlilikten olan 2012 doğumlu Rüzgar Güneş Uysal'ın medeni durumlarını bilmesi ve şuan kendisinden altı aylık bir kız çocuğu olan nişanlısının bu durumu kabul etmediğini, davalının soyadını her yerde yazarak kendisini ve nişanlısını rencide ettiğine karar verdiğini, belirterek İstanbul 13. Aile Mahkemesinin 2019/1140 Esas sayılı kararı ile davalıya verilen soyadını kullanma izninin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA TÜRÜ : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12.12.2019 (Prş.)...