WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hakkında verilen boşanma kararı kesinleşen davalıya, babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle kesildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir....

    Türk Medeni Kanunu'nun 193. maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanunu'nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü "aile birliğinin korunması" amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin "açık rızası bulunmadıkça" aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunu devredemez. Bu işlem " ancak diğer eşin açık rızası alınarak" yapılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak da verilebilir....

      No:17 Merkez/Samsun olduğu, zaman zaman Samsunda kaldığını ancak genellikle ifadenin alındığı adreste ikamet ettiği, evin eski eşe ait olduğu, üç oğluyla birlikte yaşadığını, ara sıra eski eşin uğradığını, eski eşin nerede ikamet ettiğini bilmediğini beyan ettiği, mernis kayıtlarında tutanak tarihi itibariyle davacı adına kayıtlı yerleşim adresinin bulunmadığı, eski eşin ise davacının beyanın aksine mernis adresinin ifadenin alındığı adres olduğu, davacının 2008-2011 arası dönemde düzenli olarak Ankara ili dahilinde muayene olarak ilaç aldığı, eski eşinde 21.04.2010 tarihinde Ankara ilinde muayene olduğunun belirlendiği, 21.11.2008 işlem tarihli seçmen listesinde aynı adreste kayıtlı oldukları, 27.07.2007 tarihli seçimde arka arkaya oy kullandıkları, davacının dava konusu dönemde oy kullanmadığı, eski eşin 30.03.2007 tarihinden beri mernis adresinin İşçi Blokları Mah. 1487 sk....

        İnceleme konusu 56'ncı maddede, “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle” ibareleri yer aldığından, birden fazla evlilik ve doğal olarak birden fazla boşanmanın gerçekleşmiş olması durumunda, boşanılan herhangi bir eşle eylemli olarak birlikte yaşama durumunda madde hükmünün uygulanacağı gözetilmelidir. Somut olayda; her ne kadar davacı ile boşandığı eşinin kayıtlardaki adreslerinin farklı olduğu ve 12.09.2010 tarihindeki halk oylamasında farklı yerlerde oy kullandıkları anlaşılmaktaysa da; davacının, kontrol memurunun rapor tarihinden sonra ...'da yeni bir eve taşındığı, davacının boşandığı eşinin kayıtlardaki adresi de ... Köyü olarak geçmekteyse de zabıta tarafından yapılan araştırmada; eski eşin burada 2010 yılı başından beri yaşadığının ve haftanın 4 günü ...'a gittiğinin tespit edildiği anlaşılmaktadır....

          ın soyadı olan "Kamus" soyadını taşımaya başlamıştır. Davacının 23.07.2002 günlü dilekçesine istinaden evlilik soyadına kızlık soyadı olan "..." soyadı ilave edilmiştir. Davacının eşi ... Kamus'un açtığı soyadı değişikliği davası sonucu Kocaeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.12.2005 gün 2005/319-334 esas karar sayılı ilamı ile "... Kamus" olan soyadı "... ..." olarak değiştirilmiştir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 55. maddesinin ikinci fıkrası ve Nüfus Hizmetlerine Ait Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönergesinin 109/3 maddesine göre "Önceki soyadı, koca soyadı ile birlikte tescil edildikten sonra, kadın sadece koca soyadını taşımak isterse bu ancak mahkeme kararı ile mümkün olur." Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının kızlık soyadının değiştirilmesi konusunda önceden açılmış dava bulunmamaktadır. Dinlenen davacı tanığı davacının, kızlık soyadı olan "..."ı kullanmadığını ifade etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden; davalı (kadın) tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davalının boşandıktan sonra boşandığı eşinin soyadını taşımasına izin verilmesine ilişkin istemiyle (TMK. md. 173) ilgili harcı yatırılmak suretiyle açılmış bir davası ya da karşı davası olmadığının anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu...

              İlk derece mahkemesi kararının özeti: "Davanın reddine ...." karar verdiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki eşiyle boşandıktan sonra fiilen birlikte yaşamadıklarını, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. HMK'nın 355.maddesi uyarınca, kamu düzenini ilgilendiren ve re'sen istinaf nedeni yapılmasını gerektiren başkaca hususlar bulunmadığından, ileri sürülen istinaf nedenleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, davacının eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı iddiası ile kurumca kesilen aylıkların yeniden bağlanması ve yersiz ödendiği iddia edilen aylıklardan dolayı kuruma borçlu olmadığının tespiti talebinden kaynaklanmaktadır. 5510 sayılı yasanın 56/son maddesinde ''eşinden boşandığı halde boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkların kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96....

              Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 2006 yılında evlendiği, Aralık 2017 tarihinde boşandığı ve boşandığı eşiyle Şubat 2019 tarihinde tekrar evlendiği, kurum tarafından davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşayıp yaşamadığı hususunda inceleme başlatıldığı, davacının oturduğu adres itibariyle yönetici olan şahıs ile komşuları olan kişiler birlikte yaşadığını belirttikleri medula kayıtlarında davacıyla boşandığı eşinin aynı tarihte aynı sağlık kuruluşunda tedavi hizmeti aldıkları ve aynı eczaneden ilaç aldıkları yine boşanılan dönemde oturulan taşınmazın aidat makbuzlarında boşanılan eşin adının kayıtlı olduğu, kurum denetim görevlisine beyanda bulunan ve mahkemece tanık olarak dinlenen şahısta benzer beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, medula kayıtları, aidat makbuzları denetim raporu ve ekleri birlikte değerlendirildiğinde birlikte yaşama sabit olup, mahkemece verilen karar doğru olmuştur....

              Sokakta annesi ile birlikte yaşadığının, ekonomik sorunlar nedeni ile eşinden ayrıldığının, çocuklarının ve eşinin ihtiyaçlarının karşılamak için halen eşi ile görüştüğünün beyan edildiğinin, ...Mahallesi muhtarı tarafından da; davacının çocukları ile birlikte yaşadığının, eski eşinin ara sıra eve uğradığının, eski eşin ...'da başka bir evde yaşadığının beyan edildiğinin bildirildiği, ayrıca raporda; davacı ve boşandığı eşinin farklı adreslerde kayıtlı olsalar da eski eşin davacı ve çocuklarının geçimini sağlaması nedeni ile aile bütünlüğünün devam ettiği kanaatine varılarak, davacıya bağlanan ölüm aylığının kesilmesi yönünde görüş bildirildiği, zabıta tarafından yapılan araştırmalar sonucu düzenlenen 13.02.2012 ve 12.10.2012 tarihli tutanaklarda; eski eşin, 2011 yılı öncesinde ... Sokakta tek başına yaşadığının, bu evin satılması ile yaklaşık bir yıldır ... Sokakta annesi ile birlikte kaldığının bildirildiği, davacının 15.03.2008 tarihinden beri ......

                Buna göre, Kurum denetmen raporunda bahsi geçen ihbar eden ... ve aza ... tanık sıfatıyla dinlenerek ifadelerine başvurulmalı, davacı ve boşanılan eşin uyuşmazlık konusu dönemde mernis adreslerinin aynı olduğu ancak davacının oğlu ..., boşanılan eşin ise oğlu ...'...

                  UYAP Entegrasyonu