DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz ve borçlunun kambiyo hukuk bakımından şikayetine ilişkindir. İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2017/72672 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı ve dava dışı borçlu aleyhine 43.722,95 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla 30/08/2016 tarihli 45.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 07/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetinin İİK'nın 170/a maddesi göndermesiyle aynı Kanunun 168/3. maddesi gereğince ve borca itirazın İİK'nın 168/5 maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....
İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Yasada belirtilen 5 günlük süre hak düşürücü süre niteliğinde olmakla mahkemece resen gözetilmesi gereklidir....
İhtiyati haczin infazına ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayeti inceleme görevi İİK.nun 261 ve 266.maddesi uyarınca icra takibine başlandıktan sonra icra mahkemesine aittir. Bu durumda mahkemece, borçlunun ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu yöndeki istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan borçlunun zamanaşımı itirazı mahkemenin de kabulünde olduğu üzere İİK.nun 168/5.maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olup, anılan madde uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirilmelidir. İtiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emri tebliği zorunlu olup, takibi öğrenmiş olması süreyi başlatmaz. Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir....
Somut olayda; ödeme emrinin davacı borçluya 02.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü yönünde bir iddiasının da bulunmadığı görülmekle; 20.05.2022 tarihinde mahkememize yaptığı itiraz ve şikayetin yasal beş günlük süreden sonra olduğu anlaşılmakla;" gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....
Bu durumda, borçlu kendisine gönderilen 103 davetiyesine ilişkin tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüş olmayıp, talebi gecikmiş itiraz niteliğindedir. 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime ait olduğundan, mahkemece, borçlunun 103 davetiyesi tebliğ usulsüzlüğü şikayeti bulunmaması ve tebliğin usule uygun olması nazara alınarak, meskeniyet şikayetinin süresinde olup olmadığının İİK'nun 65. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekir iken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, borçlunun alabileceği hale münasip ev değeri 87.500,00 TL olarak belirlendiği halde, taşınmazın borçlunun haline münasip evi alabileceği değerden az olmamak üzere satılmasına şeklinde karar verilmesi gerekirken satışın 98.580, 00 TL'den aşağı yapılmamasına hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır....
itiraz yönünden HMK'nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık, taşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nın 363, 365/son maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi....
Taraflar arasındaki borca itiraz ve kambiyo şikayeti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borçlunun, sair itiraz ve şikayetleri ile birlikte takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işlemsiz bırakılması nedeniyle zaman aşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazının reddine, zaman aşımı şikayetinin kabulü ile, şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verildiği, taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan...
O halde mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilip, borçlunun sair şikayetleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İTİRAZİtiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde, takibe konu çeke yönelik müvekkilinin hiçbir borcu bulunmadığını, borca, fer'ilerine, faize, faiz türüne, çekin zamanaşımına, çekin kambiyo vasfına ve tüm içeriğine itiraz ettiğini, çekin, çek olma vasfını yitirdiğini ve kambiyo senetlerine özgü haciz yoluna konu edilemeyeceğini, 23 Şubat 2018 tarihli çekin keşide edilmesinden itibaren 3 yıllık zaman aşımının dolduğunu belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde, itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....