Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, davacı hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı,şikayet tarihi itibariyle davacı borçluya tebliğ edilmiş ödeme emri bulunmadığı, dolayısıyla usulsüz tebliğ şikayeti ve İİK'nın 62. maddesi dikkate alındığında borca itiraz yönünden davacının mahkemeye başvurmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Bu takdirde alacaklı taraf alacağını İİK.’nun 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, borçlunun şikayeti reddedilir. İcra mahkemesinde yapılan inceleme sırasında, borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar verilemez. Somut olayda, alacaklı banka tarafından borçlulara anılan maddede belirtildiği şekilde noter aracılığıyla ihtarname gönderilmiş olup, bu ihtarnamenin borçlulara tebliğ edildiği anlaşıldığından, ipoteğin limit ipoteği olması ve ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesi, borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmez. Ancak borçlular tarafından hesap kat ihtarnamesine sekiz günlük yasal süre içerisinde itiraz edildiğinden krediyi kullandıran taraf (alacaklı) alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, borçluların şikayeti reddedilir....
Bismil İcra Müdürlüğü 2012/792 sayılı takip dosyasında, dava açıldıktan sonra davalı/borçlu tarafından yapılan takibin yasal düzenlemelere aykırılığı iddiası ile takibin iptali şikayeti üzerine Bismil İcra Hukuk Mahkemesince 2013/4 Esas sayılı dosya ile davalı/borçlunun şikayeti yerinde görülmüş ve Bismil İcra Müdürlüğünün 2012/792 sayılı takip dosyasının usul ve yasaya uygun bir takip olmadığı gerekçesi ile Bismil İcra Müdürlüğünün 2012/792 sayılı dosyadaki takibin iptaline karar verilmiştir. Davacı ..., Bismil İcra Müdürlüğünün 2012/792 sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan borca ve faize ilişkin itirazlarının İ.İ.K. Hükümlerine göre iptalini isteme yoluna gitme imkanı ortadan kalktığından, 05.07.2013 tarih dilekçesi ile taleplerini ıslah ederek, itirazın iptali davasının alacak davası olarak görülmesini talep etmiştir. Davacı tarafın 05.07.2013 tarihli ıslah dilekçesine hiçbir itiraz olmamıştır....
İlk derece mahkemesi tarafından; "...davacı şirket bakımından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı borçlunun ticaret sicilinde gösterilen adresine Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilen tebligatın usulüne uygun olduğu, usulsüz tebligat şikayeti reddedildiğinden yetkiye ve borca itirazının da ödeme emri tebliğ tarihi olan 08/10/2020 tarihinden itibaren 5 gün içinde yapılmadığı anlaşıldığından yetkiye ve borca itirazının da reddine karar vermek gerektiği, davacı T1 bakımından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ödeme emri tebliğ tarihine göre davacının yetki itirazı süresinde ise de itiraz tarihi itibariyle yetki itirazında bulunmayan diğer borçlu SMDN Mücevherat...Ltd.Şti. Yönünden Ankara İcra Dairelerinin yetkisinin kesinleştiği anlaşıldığından davacı borçlunun yetki itirazının HMK'nın 7/1....
Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Elmadağ İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz dolayısıyla yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulüne, yetki ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Muteriz borçlular İcra Mahkemesine başvurularında; borçlu ...'...
Bu haliyle, davacının imzasız boş çek yaprağının sadece çek numaralarının bildirildiği, çeklerin ferdileştirilmediği, bu haliyle çek yaprağının zorunlu unsurları mevcut olmayıp, kambiyo senedi vasfi taşımadığı anlaşılmıştır. İptal kararı verebilmek için TTK Hükümlerine göre anılan belgenin kıymetli evrak niteliğinde olması gerekeceği oysa; yüksek mahkemenin bu konudaki yerleşik içtihatlarında da belirtildiği gibi imzasız ve tamamen boş çek yaprağı niteliğinde bulunan belgelerin kıymetli evrak niteliğinde bulunmadığından ve bu haliyle “açık çek” olarak da kabulü de mümkün görülmediği ve keşidecinin TTK'nun 651 -757 vd. Maddeleri uyarınca çek iptali davası açma ehliyeti bulunmadığından, dava şartı eksikliğinden boş çek yaprakları ile ilgili istemin reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bu haliyle, davacının imzasız boş çek yaprağının sadece çek numaralarının bildirildiği, çeklerin ferdileştirilmediği, bu haliyle çek yaprağının zorunlu unsurları mevcut olmayıp, kambiyo senedi vasfi taşımadığı anlaşılmıştır. İptal kararı verebilmek için TTK Hükümlerine göre anılan belgenin kıymetli evrak niteliğinde olması gerekeceği oysa; yüksek mahkemenin bu konudaki yerleşik içtihatlarında da belirtildiği gibi imzasız ve tamamen boş çek yaprağı niteliğinde bulunan belgelerin kıymetli evrak niteliğinde bulunmadığından ve bu haliyle “açık çek” olarak da kabulü de mümkün görülmediği ve keşidecinin TTK'nun 651 -757 vd. Maddeleri uyarınca çek iptali davası açma ehliyeti bulunmadığından, dava şartı eksikliğinden boş çek yaprakları ile ilgili istemin reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAKLI :Borca itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun takip dayanağı belgelerin ödeme emri ekinde gönderilmediğine yönelik şikayeti hakkındaki mahkeme kararının borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkemece, kararın kesin olarak verildiğinden bahisle temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de; şikayete konu takip konusu alacak miktarının temyiz kesinlik sınırının üzerinde olduğu anlaşıldığından mahkeme kararı temyize tabidir. Açıklanan nedenlerle ... 2....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından davacı aleyhine takip başlatıldığını, senedin sahte olması nedeniyle borca ve imzaya itiraz edildiğini, davacının davalıyı tanımadığını, senette lehtar olarak görünen...'ın senetten bilgisi olmadığını, ciro imzasının sahte olduğunun ceza davasında ortaya çıktığını, ceza davasında "mahkememiz yazı işleri müdürlüğü kasasında bulunan suça konu senedin karar kesinleştikten sonra hukuk mahkemelerinde haklı çıkacak hak sahibine iadesine" karar verildiğini belirterek davaya konu senedin hak sahibinin davacı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Bankası vekili tarafından 28.08.2015 tarihli takip talebi ile 30.07.2015 vade tarihli senede dayalı olarak, borçlu ... ve diğer borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı ve adı geçen borçluya örnek 10 nolu ödeme emrinin 04.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek 14.09.2015 tarihinde icra mahkemesine yetkiye, borca ve faize itirazda bulunduğu, mahkemece itirazın süre aşımı sebebiyle reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 168/5. maddesine göre borçlu, borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmek zorundadır. Bu süre geçirildikten sonra yapılan itiraz geçersizdir....