Mahallesi, 211 ada 3, 4, 5, 6, 7 , 8, 9, 10, 11, 12, 16, 23, 27, 28, 29 ve 212 ada 44 , 45, 46, 47, 48, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 74, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 160, 161 ve 162 parsel sayılı TAŞINMAZLARIN ORMAN VASFI İLE Hazine ADINA TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, 211 ada 13, 14, 15 ve 212 ada 40, 43 ve 72 parsel sayılı taşınmazlarda ... bilirkişisi Atıf ...’in 16.07.2010 tarihli raporlarına ekli krokide ayrı ayrı (A) harfi ile gösterilen kısımların ayrı ayrı ifraz edilerek o çalışma bölgesindeki son parsel numaraları verilmek kaydıyla ayrı ayrı Hazine ADINA ORMAN VASFI İLE TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, 211 ada 13, 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazlarda (B) harfi ile gösterilen kısımların 211 ada 13, 211 ada 14, 211 ada 15 parsel adları altında ölü olduğu belirtilmek suretiyle ... OĞLU ... ADINA TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, 212 ada 40 parsel sayılı taşınmazda (B) harfi ile gösterilen kısmın 212 ada 40 parsel adı altında ... OĞLU ......
gerektirecek bir hastalığı veya borcunun da bulunmadığını, murisin satış sözleşmesi yapıldığı dönemde emekli aylığı aldığını, üzerine kayıtlı çaylıkların bulunduğunu, çay üreticisi olup çay geliri bulunmakta olduğunu, bu nedenle taşınmazı satmak için ekonomik bir sıkıntısının bulunmadığını, dava konusu taşınmazların muvazaalı satışına ilişkin davalı T6 ve diğer kardeşi Mehmet Vasfi Çınar aleyhine ikame ettikleri davanın Rize 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davacı borçlu aleyhine, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, zaman aşımı itirazı ve borca itiraz istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, dava dilekçesinde sair itiraz ve şikayetlerin yanı sıra ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği, borca faize ve ferilere ve zaman aşımına itiraz istemleri ileri sürülmüş, mahkemece belirtilen bu hususlardan, usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır....
Taraflar arasındaki şikayet ve borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince borca itirazın ve şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu vekilince tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davacının dava dilekçesinde usulsüz tebliğe ilişkin bir şikayeti de yoktur. Bu durumda; yetkiye ve borca itirazın ayrıca anılan şikayetin beş günlük hak düşürücü sürede yapılmadığı anlaşıldığından davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekir. Bu nedenlerle, davacının (borçlunun) istinaf başvurusunun reddine, ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 355/1, 353- 1- b-2 maddeleri gereğince kaldırılmasına, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
ın okuma yazma bilmediğini beyan ettiğine dair herhangi bir ibare bulunmadığı, bu hususun aksini ispata yarar herhangi bir somut bilgi, belge ya da tanık beyanı olmadığı, tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, usulsüz tebliğ şikayeti reddedildiğinden ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle borçlunun borca, faize ve ferilerine itirazının da süresinde olmadığı gerekçesi ile borçlunun istinaf başvurusunu esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Borçlu, şikayet ve itiraz dilekçesi içeriğini aynen tekrarlamış, bundan başka şikayet dilekçesinde tanık deliline dayanıldığını, tanıkların bildirilmesi için süre verilmediğini, gerekli araştırmanın yapılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Bu takdirde alacaklı taraf alacağını İİK.’nun 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, borçlunun şikayeti reddedilir. İcra mahkemesinde yapılan inceleme sırasında, borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar verilemez. Somut olayda, alacaklı banka tarafından borçlulara anılan maddede belirtildiği şekilde noter aracılığıyla ihtarname gönderilmiş olup, bu ihtarnamenin borçlulara tebliğ edildiği anlaşıldığından, ipoteğin limit ipoteği olması ve ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesi, borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmez. Ancak borçlular tarafından hesap kat ihtarnamesine sekiz günlük yasal süre içerisinde itiraz edildiğinden krediyi kullandıran taraf (alacaklı) alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, borçluların şikayeti reddedilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/08/2023 NUMARASI : 2023/627 ESAS 2023/644 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; usulsüz tebligat iddiasında bulunduğu, icra mahkemesince şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesinin, şikayeti süreden ret kararı aleyhine şikayetçi vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK 365/1 maddesine göre; süresi geçmiş bir şikayete ilişkin karar hakkında istinaf yoluna başvurulursa, Hukuk Muhakemeleri Yasasının ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir....
İcra müdürlüğünün 2019/9167 sayılı dosyasından başlatılan icra takibine müvekkiline yapılan usulsüz tebligat sebebiyle durumu öğrendiği tarihten itibaren 3 yıllık zamanaşımına uğraması nedeniyle borca itiraz ederek, takibin durdurulmasına, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği hususunun tamamen gerçek dışı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 12. İcra Müdürlüğü'nün 2019/6167 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacı borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğu, senedin vade tarihi itibariyle üç yıllık zamanaşımı dolmadığından şikayet ve borca itirazın reddine karar verilmiştir....
Madde gereği mirasın hükmen reddolunmuş sayılması gerektiği, haliyle müvekkillerinin pasif husumet ehliyeti bulunmadığı şikayeti ile icra emrinin iptalini/geri bırakılmasını talep ettiği; mahkemece ilk olarak, şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın Dairemizce, terekenin mirasın açıldığı tarihte borca batık olması ve bu duruma dayanan sair taleplerin değerlendirilerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği görüşü ile bozulduğu, sonrasında mahkemece; davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, anılan son mahkeme kararının ise Dairemizce düzeltilerek onandığı görülmektedir. İİK'nun 68/4. maddesinde; “Borçlu murisine ait bir alacak için takip edilmekte olup da, terekenin borca batık olduğunu ileri sürerse, bu hususta ilam getirmesi için kendisine münasip bir mühlet verilir. Bunun dışında itirazın kaldırılması talebinin kabul veya reddi için ileri sürülen iddia ve savunmalar, bekletici mesele yapılamaz” hükmü yer almaktadır....