Aile Mahkemesi'nin 2020/1401 Esas sayılı dosyasında 17.05.2021 tarihli ara kararı ile hükmedilen aylık 750,00 TL tedbir nafakası alacağının tahsili istemi ile borçlu hakkında 18.08.2021 tarihinde ilamsız takip başlatılmış, ödeme emri davalı borçluya 26.08.2021 tarihinde, vekiline 04.10.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili 02.09.2021 tarihinde verdiği itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine, borca, faize ve tüm ferilere itiraz edildiğini bildirmiş, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş, 27.12.2021 tarihinde açılan dava ile itirazın kaldırılmasına ve tazminata hükmedilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve asıl alacağın %20'si oranında tazminata hükmedilmiştir....
Somut olayda; takip dayanağı bononun üzerinde “teminat senedi” olduğuna dair herhangi bir ibarenin bulunmadığı ancak takibin tarafları arasında 25.11.2014 tarihli sözleşmenin arka yüzünde yazılı ve alacaklı ile borçlunun imzalarının bulunduğu tutanakta verilen paraya karşılık ...’dan 76.739,00 TL. tutarında bir adet teminat senedi alındığının belirtildiği görülmektedir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre ve özellikle Dairenin 20.6.2017 tarih, 2016/17683 Esas ve 2017/9646 Karar sayılı önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere, senet üzerinden anlaşılmayıp ayrı bir sözleşmeye dayalı teminat iddiaları borca itiraz kapsamında olup İİK’nin 170/a maddesi kapsamında değerlendirilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçluların yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borca itiraz ettikleri, senedin sonradan doldurulduğunu, borca ilişkin ödemelerin yapıldığına ilişkin belge sundukları görülmüş, mahkemece, davanın iddiaların ispatlanamadığından bahisle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
nın "Hükmün Kapsamı" başlığını taşıyan 297/2 maddesinde, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanılan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği öngörülmüştür. Buna göre şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir. Davacı vekili dava dilekçesinde imzaya itiraz ile birlikte borca itiraz ettiklerini de belirtmiş olduğu halde, ilk derece mahkemesi tarafından sadece imzaya itiraz yönünden değerlendirme yapıldığı, borca itiraz yönünden değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmamış olması, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi HMK.'nun 297/2. maddesinin açık hükmüne aykırıdır....
İcra Müdürlüğü aracılığıyla gönderilen 12.5.2015 tarih ve 2015/516 Muh. sayılı borca itiraz dilekçesinin dosyaya konulduğu belirtilerek itirazın süresinde olması nedeniyle takip durdurulmuş ise de; itiraz dilekçesinin, UYAP sistemine 12.5.2015 tarihinde ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süreden sonra kaydedildiği ve takip dosyasında bulunan vekalet harcı makbuzunun üzerinde de şikayete konu takip dosyasına ilişkin olduğuna yönelik bir dosya numarası bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, mevcut dosya kapsamına göre, itiraz dilekçesinin üzerinde yazılı tarihin mahkeme kararındaki gerekçelerle itiraz tarihi olarak kabulü münkün değildir. O halde, borçlunun borca itiraz dilekçesi muhabere yolu ile ilgili icra dairesine gönderildiğinden, mahkemece ......
Dava, ödeme emrine konu borç nedeniyle itirazi kayıtla ödenen 8.893,00 TL nin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 20.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ..........
İş Mahkemesi Tarihi : 14.04.2015 No : 2014/253-2015/158 Dava, ek prim tahakkukunun iptali ve bu nedenle itirazi kayıtla ödenen primlerin istirdatı istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2019/32-2021/54 Dava, Kurumun eksik işçilik tespiti nedeniyle re'sen prim tahakkuk işleminin iptali ve itirazi kayıt ile yapılan ödemenin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 27/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Menkul ve 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczi için İHTİYATİ HACİZ KARARI verilmesini, Davalının Haksız ve Kötü Niyetli İTİRAZININ İPTALİ ile takibin 47.053,54 - TL üzerinden icra takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına, davacının alacağının likit olduğundan, borca kötü niyetli olarak itiraz eden davalı/ borçlunun; asıl alacak olan 47.053,54- -TL'nin %20’sinden aşağı olmamak üzere İCRA İNKAR TAZMİNATI ÖDEMESİNE karar verilmesini; Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı takip dayanağı senetteki imzaya itiraz etmemiş, karşı taraf ile aralarındaki akrabalık ve güven ilişkisi nedeni ile senedin düzenlendiğini ve boş senet verildiği konusunda ikinci bir senet düzenlenmediğini, senetteki boşlukların davalı tarafından doldurulduğunu, mahkemece bu konuda inceleme yapılmadığını iddia etmektedir. TTK'nun 778 madde yoluyla uygulanması gerekli 680. maddesine göre tamamen doldurulmadan bono düzenlenebileceğinden tanzim ve vade tarihi ile bedelinin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı bir belge ile kanıtlanması gerekir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi uyarınca incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itiraz halinde borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir....