"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Borca itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu, ilama dayalı başlatılan takipte İcra Mahkemesine başvurusunda fazla istenen faizin iptaline karar verilmesini istemiş, Mahkemece istemin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu tarafından temyiz edilmiştir.Borçlu, hakkında yapılan ilamlı takipte istenen maddi ve manevi tazminat alacaklarına ilişkin faize fahiş olduğu gerekçesiyle itiraz etmiş, Mahkemece itiraz doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan raporda maddi ve manevi tazminat alacaklarına fazla faiz talebinde bulunulduğu belirlenmiştir....
Başsavcılığı'na 2021/214479 soruşturma sayılı dosyasından şikayette bulunduklarını, takipte yetkiye, borca, faiz oranına, faize, işlemiş faiz ve takibin tüm ferrilerine itiraz ettiklerini belirterek itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2022/44 esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacıların Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2022/44 esas sayılı dosyasından başlatılmış olan takibe dair yapmış oldukları borca, yetkiye, faiz oranına, faize, işlemiş faize, takibe ve ödeme emrine itirazlarının ayrı ayrı reddine, davanın reddine karar verildiğinden davacıların, takip durmadığından davalının tazminat talebinin davacı ve davalı bakımından ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 vekili istinaf dilekçesinde özetle; Gebze 1....
Davalı borçlu kefil itiraz dilekçesinde, eşi ...’ın kiraladığı ve lokanta olarak işlettiği dükkana ilişkin kira sözleşmesinde kefil olduğunu, dükkanın bulunduğu yere hastane yapılacak olması nedeni ile kiraların arttığını, dükkan sahibinin de bu yüzden burayı boşaltmalarını istediğini, eşinin ve kendisinin kira borcu olmadığını, her ay kira bedelinin elden alındığını bildirerek borca ve faize itiraz etmiştir. Davalı borçlu kiracı itiraz dilekçesinde, şahsının böyle bir borcu olmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden şahsın kira bedellerini elden aldığını, dükkanın yakınına yeni bir hastane yapılacağını, kira bedellerinin yükseleceğini, dükkan sahibinin de bu yüzden burayı boşaltmalarını istediğini bildirerek borca ve faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
Davalı borçlu 07.07.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, ödeme emrinden 01.07.2015 tarihinde haberdar olduğunu, kira borcunun taraflarınca ödendiğini, borcunun olmadığını bildirerek ödeme emrine, borca ve faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın davalı kefil ... yönünden reddine, davalı kiracı ... yönünden kabulü ile davalı ...’in itirazının kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Takip dosyasında borçlu kiracıya ödeme emrinin tebliği için çıkarılan ilk tebligatın bila tebliğ iade edildiği, daha sonra davalı kiracı ...’e 07.12.2015 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmüştür....
Somut olayda, davacı işçi davalı işveren aleyhine 6.142,84 TL asıl alacak istemli 30/11/2012 tarihli ilamsız takip başlatmış, davalı borçlu süresi içinde asıl alacak miktarına, borca, faize ve fer'ilerine itiraz etmiştir. Davalı borçlunun itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasında mahkemece alacağın hesaplanabilir ve likit olması gerekçe gösterilerek asıl alacağın %20'si olan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Oysa ki, itirazın iptali davasının yargılama aşamasında davacı talep ettiği alacaklarının 14 günlük ücret, kıdem ve ihbar tazminatı ile 14 günlük yıllık izin ücreti alacağı olduğunu belirtmiştir. Davacının takip konusu yaptığı alacaklarını tek tek belirtmeyerek toplu olarak talep etmesi nedeniyle belirli ya da likit bir alacaktan söz edilemez. Bu nedenle, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; ihtarnameye 8 gün içinde itiraz edilmiş olmasının takip başlatılmasına engel olamayacağı gibi itiraz edilmemesinin de takibe yönelik itirazın incelenmesine engel olmaması gerektiği, ihtarnameye 8 gün içinde itiraz edilmemesinin hukuki sonuçları hakkında ihtarnamede bilgi yer almadığını, asıl borca yönelik itirazların incelenmediği gibi faize ve faiz oranına yönelik itirazlar yönünden de gerekçeli bir açıklama yapılmadığı, kredi sözleşmesi, ipotek akit tablosu ve hesap kat ihtarnamesi birlikte değerlendirilip asıl alacak ve faiz taleplerinin ihtarnameye uygunluğu denetlenerek, kat ihtarı tebliği ile kesinleşen alacak miktarı ile asıl alacak tutarına kredi sözleşmeleri, ipotek akit tablosu ve hesap kat içerikleri dikkate alınarak işlemiş ve işleyecek faiz yönünden bir bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği halde hiçbir incelemeye gerek duymaksızın davanın reddedildiğini, kredi sözleşmesinde faiz oranı belirtilmediği halde takipte %45 faiz...
Aydın İcra Müdürlüğü'nün 2018/1347 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından borçlu Bahar Kuduğ aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun takipten önce öldüğünün anlaşılması üzerine alacaklının talebiyle borçlu murisin mirasçıları adına takip talebi ve ödeme emri düzenlendiği, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçluya 21/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun borca itiraz etmediği ve takibin borçlu yönüyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....
Takibin türüne göre borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Davacının takip öncesi işlemiş faize yönelik itirazının kısmen yerinde olduğu bu itibarla da İİK md. 169/a-5 gereği fazla talep edildiği tespit edilen 789,04 USD yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Takip sonrası işleyecek faiz oranın da itiraz konusu edildiği somut olayda, takip talebinde, takip tarihinden itibaren asıl alacak ve işlemiş faize kül halinde işleyecek (yıllık %6,50 oranıyla, fili ödeme günündeki USD satış kuru üzerinde faiz talep edildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca ve faize itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibe, borca ve faize itiraz....