İtirazın iptali istemine konu, ---takip dosyasının incelenmesinde; ---tarihinde başlatılan takibin alacaklısının dosyamız davacısı --- borçlularının dosyamız davalıları ---- olduğu, takibin ----- alacağın fer'ileriyle birlikte tahsiline yönelik ----yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçlu --- tarihinde, borçlu ---- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ---- dilekçe ile borca, faize, faiz oranına, ödeme emri dayanağına, iddia edilen krediyeve tüm ferilerine itiraz edildiği, borçlu ----vekili tarafından---- tarihli dilekçe ile takibe, borca, sözleşmeye, imzaya, faize, faiz başlangıç tarihine ve ferilerine itiraz edildiği, itirazların alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın ---- toplam alacak üzerinden ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının borca itirazının İİK.nun 169/a Maddesi sayılan belgelerden birisiyle ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan borca itiraz davasına ilişkindir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine özgü takipte, ödeme emrine dayanak senedin tebliğ edilmediğinden bahisle şikayet ile yetkiye itiraz ile bonoda tahrifat yapıldığı, senedin sonradan doldurulduğu ve teminat senedi olduğuna ilişkin borca itiraz ve faize itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, TTK'nın 780/2-f maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanan aynı Kanun'un 680. maddesi, 3095 Sayılı Kanun’un 2/2. maddesi, İİK'nın 167/2. ve 168/1-1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 58. maddesi ile 169/a maddesi. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Bu itibarla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda açıklandığı üzere yetki sözleşmesinin geçerli olup olmadığının tespiti için tarafların tacir olup olmadıklarının yöntemince araştırılarak oluşacak sonuca göre yetki itirazının karara bağlanması, yetki itirazının yerinde olmadığı kanaatine varıldığı taktirde bu defa davacıların borca ve faize de itiraz ettikleri gözetilerek borca ve faize itirazın da esastan incelenip değerlendirilerek bu itirazlarla ilgili de ayrı ayrı karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan neden ve gerekçelerle, 1- Davacıların istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1- a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile, esası incelenmeksizin Afyonkarahisar 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz ... ve ... ile ... aralarındaki borca itiraz davasının reddine dair ... İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 22.02.2012 gün ve 2/4 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Alacaklı Türkiye Halk Bankası A.Ş. vekili tarafından borçlu firma ...'ın kullandığı kredilerden kaynaklı borcu nedeniyle kendisinin ve üçüncü şahıs ...'ın taşınmazları üzerine konulmuş ipoteklerin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilmiş adı geçenlere icra emri tebliğ edilmiştir. Takip borçluları icra mahkemesine başvurularında faize itirazları yanında yapılan takipte verilen ipotek limitlerinin aşıldığı yönünde de şikayet bildirmişlerdir....
Somut olayda; alacaklı tarafından, takip dayanağı herhangi bir belge ibraz edilmeden takibe başlandığı, borçluya çıkartılan ödeme emri ekine de takip dayanağı belgenin eklenmediği, borçlunun, icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiği, iş bu itirazın kaldırılması davasında alacaklının dava dilekçesi ekinde icra mahkemesine sunduğu belgenin borçluya tebliği üzerine, borçlunun verdiği cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında, alacaklı tarafından sunulan belge altındaki imzaya itiraz ettiği görülmektedir. Bu durumda, alacaklının itirazın kaldırılması için sunduğu belge mücerret borç ikrarını içeren adi senet niteliğinde ise de, takibe dayanak belge ödeme emri ekinde borçluya tebliğ edilmediğinden, borçlunun belgedeki imzasını ikrar etmiş olduğu sonucuna varılamaz....
Nitekim, aynı Kanun’un 62/2. madde ve fıkra hükmünde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir. Somut olayda 27/09/2019 borca itiraz edildiği, borca itiraz talebinin alacaklıya 09/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği halde davacının davasını yasal süre olan 1 yıl içinde açmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilmiş olmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı yan, ... 8.İcra Müdürlüğünün 2006/5886 sayılı dosyası ile toplam 3.000.00 YTL 'nin tahsili için takip yapmış olup, davalı banka vekili, vermiş olduğu itiraz dilekçesinde borca, faize, icra harç, masraf ve vekalet ücretine itiraz etmiş, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemiştir. Açılan itirazın iptali davasında ise mahkemenin yetkisi ile birlikte icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz etmiştir. Davalı banka vekilinin itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemiş olması nedeniyle, icra dairesinin yetkisinin kesinleşmiş olduğu gözetilerek sadece süresinde yapılan mahkemenin yetkisine ilişkin itirazın incelenerek, bir karar verilmesi gerekirken, ... İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığı kabul edilerek, dosyanın talep halinde ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesi şeklinde hüküm kurulması doğru değildir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senelerine mahsus haciz yolu ile takipte borca, faize, yetkiye itiraz ve şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. İTİRAZ VE ŞİKAYET Muteriz borçlu icra mahkemesine başvurusunda; takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığını, İstanbul ......
ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa takipte istenilen miktarda borcunun olmadığını, farklı farklı alacak miktarlarının hesaplanmış olduğunu, asıl alacağa, işlemiş faiz ve miktarına/oranına, KDV, vekalet ücretine, masrafa itiraz ettiklerini, faize faiz işletilemeyeceğini, işlemiş ve işleyecek akdi ve temerrüt faiz ve oranlarına itiraz ettiklerini, alacaklının takibe koyduğu alacağa uygulanan işlemiş ve işleyecek faiz ve oranlarına itiraz etmelerinden dolayı yasal mevzuata uygun şekilde ödeme emri düzenlenmediğini bu nedenle ödeme emrinin, takibin iptal edilmesi gerektiğini, bu sebeplerle teminatsız olarak veya mahkemece öngörülecek teminat mukabilinde takibin dava sonuna kadar durdurulmasına, işlemiş faize, faiz oranlarına, fer’ilerine, masraflara ve asıl borcun miktarına itirazların kabulüne, ödeme emrinin ve takibin iptali ile yargılama masrafları ve ücret-i vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....