ve ev istiharesinde olduğunu, idea edilen tarihlerde İstanbul'a hiç gelmediğini, aynı anda iki yerde olmasının mümkün olmadığını, senette ve altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, kendisine ait bir borç olmadığı gibi adına sahte senet ve evrak düzenlendiğini, suç duyurusunda bulunduğunu, kendini alacaklı diye idea eden kişi ve kişileri de ödeme emrinde belirtilmeyen ve kendisine ait olmayan evraklarla borçlu gösterildiğini, borcun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, asıl alacağın ve işletilecek faizin ve faiz oranının tüketici hukukuna ve borç ilişkisine aykırı olduğunu; Tüm bu nedenlerle resmi itiraz süresinde borca, faize, faiz oranına ve ödeme emrinde yer alan tüm taleplere itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
3 adet çekin davacı firmaya teslim edildiğini; çeklerden ------ seri numaralı, 06/11/2018 keşide tarihli, ----- tutarlı çekin günü geldiğinde ----------- ibraz edilerek ödendiğini; ancak diğer 2 adet çekin vadesinde ödenmediğini; çek bedellerine ilişkin ----------- sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınmak suretiyle --------- sayılı kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi başlatıldığını; ancak söz konusu takibe davalı tarafından ------ esas sayılı dosyası ile imzaya, borca ve yetkiye itiraz konulu dava açıldığını; yetki itirazının kabul edildiğini; ------ dosyasında gönderildiğini; davalı tarafa ----- tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini; yine davalı vekilince ----- sayılı dosyasında borca ve imzaya itiraz ettiğini; -----------takip dosyasında imzaya itiraz iddiası haklı bulunduğundan İİK.nun 170/3.maddesi gereğince itiraz eden borçlu ------- yönünden takibin durdurulmasına, alacaklı senedi takibe koymada ağır kusurlu bulunduğundan İİK.170/4.maddesi gereğince...
Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamaz. Cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz....
Mahkemece dava dilekçesinin HMK'nun 114 ve 119. maddelerine uygun olarak düzenlenmediği, davalının adı soyadı ve adresinin ve talep sonucunun açıkça gösterilmediği, İİK'nun 119/2. maddesine göre verilen 1 haftalık kesin sürede de bu eksikliklerin giderilmediğinden aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal dayanağı İİK'nun 168/4-5. maddeleri olup; adı geçenin yukarıda özetlenen isteği, niteliği itibarı ile imzaya ve borca itirazdan ibarettir. İmzaya ve borca itiraz ise Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp,takip hukukuna özgü belli koşullar altında icra takibinin durdurulmasına imkan veren yasal başvuru yollarıdır. Bu nedenle, dava dilekçesinin içeriği başlıklı HMK'nun 119. maddesinin imzaya ve borca itirazda uygulama alanı bulunmamaktadır....
GEREKÇE: Alacaklı tarafından iki adet unsurları tam çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlular vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip konusu çeklerdeki imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece, İİİK'nun 170. maddesi ile 68/a maddesinin 5. fıkrası hükmü uyarınca kendisine yapılan usulüne uygun ihtaratlı davetiyeye rağmen şirket yetkilisinin mazeretsiz olarak talimat duruşmasına gelmediği, borca itiraz yönünden ise İİK'nun 169 ve 169/a hükmü uyarınca herhangi bir delile dayanılmadığından imzaya ve borca itirazın reddine kararkarar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK.’nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan borca itiraz davasına ilişkindir. (Her ne kadar ilk derece mahkemesince dava imzaya itiraz olarak nitelendirilmiş ise de, borçlu şirkete atfedilen imzanın borçlu şirket yetkilisine ait olmadığına yönelik itiraz borca itirazdır.)...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacılar vekilince takibe dayanak senet üzerindeki imzanın müvekkillerinin murisi olan T4 ait olmadığı ve senedin vade tarihinde tahrifat yapıldığı iddiası ile icra mahkemesine başvurulduğu, Dairemizin 2021/1424 E. 2021/1422 Karar sayılı kaldırma kararından sonra mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacıların imzaya itirazının reddine, borca itirazlarının kabulü ile takibin İİK'nun170/a maddesi gereğince iptaline, tarafların tazminat taleplerinin de reddine karar verildiği görülmüştür. İmzaya itiraz yönünden yapılan incelemede; alacaklı davalı tarafından muris T4 mirasçıları olan davacı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin başlatıldığı, davacı borçlular tarafından takibe konu senetteki imzaya itiraz etmeleri nedeniyle mahkemece bilirkişi incelemesinin yaptırıldığı, bilirkişi Dr....
Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, her ne kadar icra mahkemesince yetkisizlik kararı verilmiş ise de, iş bu kararın borcu ödenmiş bir icra dosyasının başkaca bir icra dairesine gönderilmesine ve o icra dairesinde yeniden işlem görmesine sebebiyet vereceğini, bu durumun usul ekonomisi ve icra hukuk ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini belirterek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti,yetkiye ,imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2016/9878 esas sayılı kambiyo senedine dayalı takip dosyasına dayanak senedin imzalandığı tarihte davacı spor kulübünün çift imza ile temsil edilmekle senet üzerinde tek imza bulunduğundan senedin geçersiz olduğunu, ayrıca senet üzerindeki imzanın da spor kulübü temsilcilerine ait olmadığını, senedin imzalandığı tarihte kulübün kayyum tarafından yönetildiğini, spor kulübünün tek imza ile birçok borç yükü altına sokulmaya çalışıldığını ileri sürerek borca ve imzaya itiraz ederek takibin iptaline, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dayanağı senette çift imzanın bulunduğu, senedin tanzim edildiği tarihte kulüp yetkilileri T11 ve T8 tarafından imzalandığı, davacının İİK.nun 169/a maddesinde belirtilen nitelikte bir belge sunmadığından borca itirazının geçerli olmadığını savunarak davanın reddine, tazminata ve para cezasına karar verilmesini istemiştir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın süresinde olmadığını, davacılar vekilinin takip dosyasına daha önce vekalet sunarak, 23/09/2019 tarihinde borca itiraz talebini icra müdürlüğüne yaptığını, itiraz mercii İcra Mahkemesi olduğundan itirazın reddedildiğini, borçluların İcra Müdürlüğüne yaptığı itirazda, imzaya itiraz etmediklerini, borca ve imzaya itirazın 5 günlük yasal süreden sonra yapıldığını, davacıların iddialarının yerinde olmadığını belirterek, davanın reddi ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve %10'dan aşağı olmamak üzere para cezasına hükmedilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıların davasının reddine karar verilmiştir....