DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibinde borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekilince müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü takibin dayanağı olarak gösterilen çekin bedel kısmında tahrifat yapıldığını belirtmek suretiyle borca ilişkin olarak kısmi itirazda bulunulmuştur. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir....
İlk derece mahkeme kararında da belirtildiği üzere, mahkeme ilamının aynen infazının zorunlu olduğu, icra müdürlüğü 01.06.2021 tarihli şikayete konu kararında borçlu vekilinin 08/05/2019 havale tarihli itiraz dilekçesi ile asıl alacak ve faize itiraz ettiği, Bakırköy 4....
Yapılan ilamsız takibe karşı davalı/idarece 09.01.2002 tarihinde borca ve yetkiye itiraz edilmiş; Davalı idarenin yetki itirazı kabul edilerek, bu defa Ankara 10.İcra Müdürlüğü’nün 2002/2416 E. sayılı dosyasıyla ilamsız takibe devam edilmiş ve yine davalı/idarece 20.02.2002 tarihinde borca itiraz edilmiştir.)...
Davalı taraf rapora itiraz etmiştir. Davacı taraf ise bulunan rakama ve hesap tarzına itiraz etmiştir. Mahkemece aynı bilirkişilerden 12.12.2000 tarihli ek rapor alınmış;davacı ve davalı itirazları ayrı ayrı değerlendirilerek sonuçta; davacı alacağının 4.256.877.80 DM olduğu görüşü bildirilmiştir. Davalı taraf rapora itiraz etmiş; bozmaya uygun olmadığını ileri sürmüş; davacı taraf ise 21.02.2001 tarihli dilekçesiyle rapor gibi karar verilmesini istemiştir. 27.06.2001 tarihli 2.ek raporda da limanda uzun süre bekleme nedeniyle oluşan giderler düşülerek sonuçta 3.950.404.84 DM alacak hesaplanmıştır. Davacı taraf itiraz etmemiş; davalı vekili itiraz etmiştir....
Dosya içerisinde bulunan 25.05.2011 tarihli ödeme dekontunda takip konusu alacak ile ilgili kısmi ödemede bulunulduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece her ne kadar bu ödemenin borçlunun rızası dışında yapıldığı gerekçesiyle borcun kısmi ifası olarak yorumlanamayacağı belirtilmişse de asıl borçlu tarafından banka mevduat hesabından yapılan bu ödeme ile ilgili herhangi bir itirazda bulunulmadığı ve ödemeye karşı çıkılmadığı, bu takdirde yapılan bu ödemenin borcun kısmi ifası şeklinde yorumlanması gerektiğinden zamanaşımının kesilmiş olduğu gözetilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 02/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2021/3096 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı lehtar tarafından davacı keşideci borçlu aleyhine 3 adet bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 27.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun yasal 5 günlük süre içerisinde 01.04.2021 tarihinde borca kısmi itiraz ettiği, dosya içerisindeki mevcut senet suretlerine göre bonoların şekli unsurlarının tam olduğu görülmüştür. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur....
İcra Müdürlüğü’nün 2013/821 esas sayılı takip dosyasında borca yönelik itirazının 2.000 TL 'lik kısım yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı tarafından davalı aleyhine 05/04/2013 tarihinde ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/821 takip sayılı dosyası ile 3.676,80 TL asıl alacak, 4.665,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.342,69 TL üzerinden su kullanım hizmet bedelinin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, davalı borçluya gönderilen ödeme emrine karşı davalının süresi içinde itiraz dilekçesi verdiği, söz konusu itirazda borcun asıl kaynağının 2.000 TL ‘sini kabul ettiğini, bunun dışındaki ana para ile faizin tamamına itiraz ettiğini bildirerek borca kısmi itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, şikayetin süreye tabi bulunmamasına, davacıya örnek 7 no'lu ödeme emrinin 31/08/2020 tarihinde tebliğ edilmesine, emekli maaş haczine muvafakatin ise 7 günlük itiraz süresi dolmadan, diğer bir deyişle takip kesinleşmeden verildiğinden hukuken geçerli olmamasına, borca kısmi itiraz edilmiş olmasının sonuca etkili bulunmamasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 12....
İcra Müdürlüğünün 2015/7947 esas sayılı dosyası ile ödenmeyen 2015 Yılı Haziran ayı kira bedeli 900 TL yönünden icra takibine geçtiğini, borçlulara ödeme emrinin 16.06.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, 17.06.2015 tarihli borca kısmi itiraz dilekçesinde aylık kira bedelinin 882 TL olduğunu beyan ettiklerini, kendi itirazlarındaki kabul ettikleri rakam üzerinden 17.06.2015 tarihinde 882 TL yatırıldığını, belirterek haksız olan itirazın iptalini istemiştir. Davalılar, kira bedellerinin tamamının ödendiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir....
Dava, İİK'nın 67. maddesine dayalı itirazın iptali davası olup, davalı icra takip dosyasındaki borca itirazında ve mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde borcun 700 TL'nı kabul etmiş, bakiye takibe konu kısma itiraz etmiş, davada borca kısmi itirazın iptali ve takibin devamı istenmiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalının davacıya ....04.2009 keşide tarihli ....200 TL meblağlı çek verdiği, bu çek bedelinin defter kayıtlarına göre davalının borcu ....506,... TL'den düşüldüğünde, davalı borcunun 306,... TL olduğu, bu miktarın da davalının icra takibinde kabul ettiği borç miktarından az olduğu, bu durumda davalının itiraz ettiği borç miktarı kadar davacının alacaklı olmadığı neticesine varılarak dava reddedilmiştir....