Birden fazla borcu bulunan borçlunun yaptığı ödeme, ifa zamanında beyan ettiği borca mahsup edilir. Borçlu, ödeme sırasında, yapılan ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu beyan etmemiş veya alacaklının makbuzda belirttiği borca derhal itirazda bulunmamışsa makbuzda belirtilen borca mahsup edilmelidir. Birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu Türk Borçlar Kanununun 102 nci maddesine göre çözümlenmelidir. Bu gibi durumlarda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davalı aleyhine İpsala İcra Müdürlüğünün 2020/40 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine gidildiği, ödeme emrinin 29/01/2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalı takip borçlusu vekilinin takip talebinde gecikme zammı adı altında istenilen faiz miktarına ve ferilerine itiraz ettiklerini belirttiği, icra müdürlüğünce itiraz yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, takip alacaklısı tarafın kısmi itirazın geçersiz olduğundan bahisle icra müdürlüğünün durdurma kararına karşı şikayette bulunduğu, takip talebi ve ödeme emrinin incelenmesinde 54.270,00- TL asıl alacak ve 29.833,00- TL gecikme zammı olmak üzere toplam 84.103,00- TL alacağın tahsilinin istendiği, itiraz dilekçesinde takip talebinde istenilen gecikme zammı alacağına itiraz edildiğinin açık olduğu, bu nedenle borca kısmi itirazın geçersiz olduğuna yönelik şikayetin yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş...
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: "Tüm dosya kapsamı ile icra dosyasında yapılan inceleme kapsamında, davacı tarafından borca itirazında bulunulduğu anlaşılmıştır. İstanbul 34.İcra Müdürlüğünün 2020/4821 esas sayılı icra dosyasında davalı tarafça kambiyo takibi yapıldığı, borca itiraza yönelik iddiaların İİK 169/A belirtilen belgelerle ispata etmesi gerektiği, davacı tarafça ödemelere yönelik sunulan belgelerde yetkili hamil olan davalı T3 yönelik bir ödemenin bulunmadığı, senetin yırtık olduğuna yönelik beyanlara incelemek için ilgili senet icra müdürlüğünden getirtilerek yapılan incelemede bononu tamamen yırtık olmadığı, yıpranmaya bağlı kısmi bir yırtılmanın bulunduğu, yırtılan bölgenin bononun imza veya içerik kısmı olmadığı ve İcra mahkemelerinin dar yetkili olduğu da dikkate alındığında davacı tarafça borca itiraza yönelik İİK 169/A madde kapsamında herhangi bir belge sunmadığından davanın reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/07/2019 NUMARASI : 2019/427 ESAS, 2019/787 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen Borca itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;aleyhine başlatılan icra takibine konu senedin alacaklıdan satın aldığı eve ilişkin boş senet verdiğini,sonradan doldurulduğunu alacaklıya 8.000,00- TL borcu kaldığını, başlatılan takibin kötüniyetli olduğunu belirterek;borca itirazının kabulü ile takibin iptalini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;borçlunun borcunu ödemediğini belirterek; davanın reddini savunmuştur....
Mahkememizde yapılan incelemede; davalılar ..., ... ve ... tarafından icra dairesine sunulan borca itiraz dilekçesinde iş bu davalıların yalnızca icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ederek yetkili icra dairesini gösterdikleri anlaşılmakla, sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edip, borca itiraz etmedikleri tespit edilmekle İİK 50/2 maddesi uyarınca alacaklının talebi ile icra hukuk mahkemesinde yetki itirazının kaldırılması talep edilmesi gerektiğinden, icra davası yetkisine yönelik itirazın icra hukuk mahkemesince incelenmesine ilişkin düzenlemesi dikkate alınarak dava dilekçesinin HMK 114/1-c ve HMK 115/2 maddeleri gereğince görev yönünden reddine, dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine şeklinde aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir....
Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, eldeki dava ile davalının takibe vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 150.000 TL asıl alacak üzerinden devamının talep edildiği, davalı borçlu tarafından takipten sonra ancak dava açılmadan önce borca mahsuben yapılan kısmi ödemenin toplam 125.000 TL olduğu, kısmi ödeme miktarınca davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı dikkate alınarak, yapılan kısmi ödemelerin öncelikle ödeme anına değin takip sonrası işlemiş faiz alacağına mahsup edilmesi, fazlasının ise asıl alacaktan mahsup edilerek dava tarihi itibariyle belirlenecek olan asıl alacak miktarı üzerinden hüküm tesisi ve yine icra inkar tazminatına da bu miktar üzerinden karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla yapılan ilamsız takipte borca itirazın kısmi itiraz niteliğinde olduğu iddiasına dayalı icra müdürlüğünce verilen takibin durdurulması kararının kaldırılması talebine ilişkindir. Silifke İcra Dairesinin 2018/4689 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T1 tarafından borçlu T3 hakkında 31/10/2018 tarihinde genel haciz yoluyla 25.210,46 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 01/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07/11/2018 tarihli dilekçesiyle "Alacaklının icra takibine konu ettiği ve dosyaya ibraz ettiği faturaya ait toplam borcumun miktarı bu kadar değildir. Bu borca itiraz ediyorum." şeklinde itiraz edildiği, icra müdürlüğünün 07/11/2018 tarihli kararı ile takibi durdurduğu, 14/10/2019 tarihinde şikayetin yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 62/4. maddesinde; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır....
Ayrıca borçlular borca ilişkin olarak kısmi itirazda bulundukları için, inkar tazminatına itiraz konusu kısım üzerinden hükmedilmesi gerekirken, asıl alacak üzerinden hükmedilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TL taksitler halinde Garanti Bankası İzmit Bekirpaşa Şubesi ve Vakıf Bank İstanbul Mercan Şubesinden EFT ile ödediğini, alacaklı tarafa 23.000 TL borcu kaldığını, ödemelerine aynı ödeme şekliyle devam edeceğini ileri sürerek borca kısmi itirazının kabulüne ve icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Gölcük İcra Müdürlüğünün 2021/1174 esas sayılı dosyası....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA :Davacı vekili, davacı işçinin kısmi dava ile belirlenen bakiye fazla mesai ücret alacağının tahsili için icra takibi yaptıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir....