Mahkemece, dava dışı Şuayip Yılmaz hakkında icra takibi yapıldığı, takibin halen devam ettiği, aynı borca ilişkin ... hakkında mükerrer takipte bulunduğu, aynı borç sebebiyle borçlu hakkında iki ayrı icra takibi yapılamayacağından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı şirket tarafından, davalı ...’na mıcır satışı ve nakliyesi işi yapıldığı, bedelin 4.000 TL'sinin ödendiği, bakiye borç için muhtar .... tarafından 20.687 TL bedelli senet düzenlendiği, tahsili için ... 4.İcra Müdürlüğünün 2010/1695 esas sayılı dosyası ile Şuayip Yılmaz hakkında icra takibi yapıldığı, takibin halen devam ettiği, aynı borca ilişkin ... hakkında ... 5.İcra Müdürlüğüne 2010/4286 esas sayılı dosyası ile “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” takipte bulunulduğu, bu takibe itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır....
Mahkeme; borçlunun itiraz dilekçesinde, itiraz edilen kısmın cihet ve miktarı açıkça gösterilmediğinden İİK'nın 62/5. maddesi uyarınca itiraz etmemiş sayılması gerektiği, davalı borçlunun kısmi itirazı geçerli bir itiraz olmadığından itirazın kaldırılmasının istenilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; itirazın geçerli olduğunu, itiraz dilekçesi içeriğinde ve sonuç kısmında borca, faiz ve ferilere açıkça itiraz edildiğinin belirtildiğini, itiraz dilekçesinde borca itiraz ifadesi kullanılmakla bu ifadenin borca itirazın varlığını kabule yeterli olduğunu, bu durumda Mahkemece yargılama yapılarak ödendiğini ileri sürdükleri kısmi ödemelerin dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulması gerektiğini, ayrıca faize yönelik itirazlarının da bulunduğunu, en azından faize yönelik itirazlarının incelenmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Sayılı dosyasından ödeme emrinin müvekkiline 15/12/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, borca yasal süre içinde kısmi itirazlarını sunduklarını, takibe konu senetteki borcun 03/02/2020 tarihinde 2.820,00 TL, 04/03/2020 tarihinde 2.800,00 TL, 01/04/2020 tarihinde 2.800,00 TL, 04/05/2020 tarihinde 2.800,00 TL ve 03/06/2020 tarihinde 2.800,00 TL olmak üzere toplamda 14.020,00 TL kısmi ödemesinin banka aracılığıyla yapıldığını, dava konusu olayda müvekkilinin mağdur olduğunu, borca itirazlarının incelemesi tamamlanıp bu konuda karar verilinceye kadar takibin tedbiren durdurulmasını talep ettiklerini belirterek, borca, takibe ve ferilerine yönelik kısmi itirazlarının kabulü ile müvekkili yönünden takibin iptaline, kötü niyetli davalı-alacaklının takip konusu alacağın % 20' sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10' u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun borca itirazlarını ileri sürerek takibin durdurulması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, İİK'nun 62 vd. maddeleri gereğince ödeme emrine yapılacak itirazın icra dairesine yapılması gerektiğinden kısmi ödemeye yönelik itirazın yapılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Başvuru, borca kısmi itiraz niteliğinde olup, uyuşmazlık 4.000 TL'ye ilişkindir. İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1.maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1.maddesinin 1.fıkrası uyarınca 01.01.2016 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 6.310,00 TL.yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. Temyiz dilekçesinin (REDDİNE), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İcra mahkemesince borçlunun itirazı üzerine kısa kararda davanın reddine denildiği halde gerekçeli kararda kısmi kabule karar verildiği görülmüştür. Bu suretle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluştuğundan 7/4 sayılı ve 10.04.1992 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı üzere verilen kararlarla bağlı olunmaksızın çelişkinin giderilmesi için mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili bankadan açılan kredili mevduat hesabına istinaden cari hesap düzeninde çalışan kredi kullandığını ve borcunu ihtara rağmen ödenmediğinden başlatılan icra takibinin kısmi itiraz üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, faiz ve faiz oranına itiraz edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan tüm delillere göre, davanın kısmen kabulüne, davalının toplam 2.111,48 TL. borca ve fer'ilerine yönelik itirazının iptaline, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı borçlu, süresinde verdiği itiraz dilekçesinde; alacağın 5.233 TL kısmına itiraz ettiğini bildirerek borca kısmi itirazda bulunmuştur. İ.İ.K.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen ve 01/01/2005 tarihinde yürürlüğe giren 363.maddesinin 1.fıkrasının son cümlesi ve İ.İ.K.na 4949 Sayılı Kanunla eklenen Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranı nazara alınarak uyuşmazlık konusu değerin karar tarihi itibariyle 5.440 TL’yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. Bu nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine, borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvurusunda borca kısmi itirazını bildirdiği anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, aynı kanunun 168/5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekir....
Birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu Borçlar Kanununun 86 ncı maddesine göre çözümlenmelidir. Bu gibi durumlarda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanları (vadeleri) aynı günde gelmişse yapılan kısmi ödeme borçların miktarlarıyla orantılı olarak mahsup edilir. Borçlardan hiçbirinin ifa zamanı gelmemişse, kısmi ödeme alacaklı için güvencesi en az olan borca mahsup edilmiş sayılır. III....