İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilere re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya İcra Mahkemesi'nde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır" hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; borçluya icra emri 21.06.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, borcun icra takibinden önce ödendiğine ilişkin itiraz 05.08.2013 tarihinde yapılarak icranın geri bırakılması talep edilmiştir. Buna göre, icra emri tebliğine göre yedi günlük itiraz süresinden sonra takip konusu alacağın takip tarihinden önceki bir tarihte ödendiği iddiasında bulunulmuştur. Mahkemece ödeme iddiasının yasal süre içinde yapılmadığı nazara alınarak itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, 5411 sayılı kanunun geçici 16. maddesinde yer alan zamanaşımı kelimesinin Anayasa Mahkemesinin 04/06/2014 tarih 2014/85- 103 sayılı kararı ile iptal edildiğini, bu kararın 12/09/2014 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girdiğini, bu şekilde TMSF lehine getirilen 20 yıllık zamanaşımı süresinin geçmişe etkili olacağına yönelik düzenlemenin iptal edildiğini, kefalet tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımının dolduğunu bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71. maddesi yollamasıyla İİK'nın 33/a maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İstanbul 14....
Şikayetçi borçlu vekili, kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takibin 06.05.2008 tarihinden itibaren işlemsiz bırakıldığını, üç yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle borcun zamanaşımına uğradığını belirterek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yerel mahkemece, 25.04.2008 tarihinden dava tarihi olan 02.11.2011 tarihine kadar dosyada herhangi bir işlem yapılmadığı, belirtilen tarihler arasında TTK’nın 661. maddesinde yazılı üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle İİK’nın 71. maddesi de gözetilerek takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına dair verilen karar, davalı-alacaklı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece önce onanmış, karar düzeltme istemi üzerine yukarıda başlık bölümünde açıklanan nedenlerle bozulmuş; mahkemece, önceki kararda direnilmiştir. Direnme hükmünü, davalı- alacaklı vekili tarafından temyize getirilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/1176 esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı T1 tarafından İstanbul 6.icra müdürlüğünün 2020/19050 esas sayılı dosyasına ilişkin 21.12.2020 tarihli dava dilekçesi ile zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talebi ile dava açıldığı, 24.02.2021 tarihli kararla icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Aynı icra dosyasına ilişkin takip sonrası zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talepli olarak açılan davada 24.02.2021 tarihli kararla icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olduğundan, derdestlik nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde davanın kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Bu nedenle istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile İstanbul 18....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca zaman aşımı nedeniyle borca itiraz ve İİK'nın 33/a. ve 71/2. maddeleri uyarınca, icra takibinin kesinleşmesinden sonra alacağın zaman aşımına uğradığı iddiasıyla icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Fethiye İcra Müdürlüğünün 2021/5751 (Kapatılan Fethiye 1. İcra Müdürlüğünün 2008/1761) Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı Türkiye Ekonomi Bankası A.Ş. tarafından davacı borçlular Zeliha Alaşan, Muammer Alaşan ve Hasan Vehbi Alaşan aleyhine toplam 10.253,58 TL alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibine geçildiği, takibe konu alacağın Beyoğlu 38. Noterliğinin 02/07/2010 tarihli 30902 yevmiye nolu alacak temliki sözleşmesi ile alacaklı banka tarafından LBT Varlık Yönetim A.Ş.'...
Gerekçe ve Sonuç Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra sunmuş olduğu 19.02.2020 tarihli ve alacaklı ... tarafından imzalanan belgede, şikayete konu takip dosyasına konu tüm alacağın fer'ileriyle birlikte alacaklıya ödendiğinin, tahsil harcı alacaklıya ait olmak üzere alacaklının haricen tahsilat nedeniyle icra dosyasından feragat edeceğinin yazılı olduğu, alacaklının bu belgedeki imzaya itiraz etmeyip, imzanın baskı ve tehdit altında atıldığını iddia etmiş ise de, ödeme belgesinin zorla alındığına ilişkin olarak itiraz tarihi itibariyle kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığı gibi, bu iddianın dar yetkili icra mahkemesinde incelenmesinin mümkün olmadığı, ödeme belgesinin İİK'nın 169/a maddesi kapsamında belge olduğunun kabulü gerektiği, haricen tahsilat niteliğinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, istemin kabulü ile borçlu yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı müvekkili tarafından icranın geri bırakılması kararına karşı kanuna uygun olarak 7 günlük süre içerisinde dava açılmış olduğunu ve işbu dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin devam ettiği göz önüne alındığında hacizlerin fekkine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ve davalı bakımından telafisi güç ve önlenemeyecek nitelikte zararlara yol açacağını, davalı müvekkili tarafından açılan bu davalarda dava konusu tasarrufların bir kısmı yönünden davalı alacaklı müvekkili lehine iptal kararları verilmesi üzerine davalı alacaklının dava konusu taşınmazların satış aşamasına geçtiği dönemde borçlularca icranın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/1005 E. Sayılı dosyası ile icranın geri bırakılması talepli dava açıldığını, icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine İcra ve İflas Kanunu'nun 33/a maddesi uyarınca davalı Müvekkili tarafından İstanbul 6....
uğradığını belirterek müvekkilleri yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, ilama dayalı takipte, takip öncesi ödeme iddiasına dayalı, İİK'nın 33. maddesi gereğince icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2021/35810 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından, borçlu davacı aleyhine 25/01/2021 tarihinde toplam 73.420,65 TL alacak miktarı üzerinden takip başlatıldığı, takip dayanağının Kocaeli 1.Aile Mahkemesinin 2017/1100 E.2019/K. sayılı ilamı olduğu, icra emrinin 02/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 02/02/2021 tarihinde borçlu vekili tarafından, ödeme sebepli borca itiraz talepli başvuruda bulunulduğu tespit edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ''Taleple Bağlılık İlkesi'' başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ''Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmüne yer verilmiştir....
in 27.12.2010 tarihinde icra mahkemesinde itiraz davası açtığı, 15.3.2011 tarihli icra mahkemesi kararı ile bono zamanaşımına uğradığından İİKnun 71/2.maddesi hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 5.3.2012 tarihinde kesinleştiği, 2012/22319-2013/1985 davacının 4.2.2011 tarihinde temel borç ilişkisine dayanarak eldeki davayı açtığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda bononun taraflarından davalı ... hakkında kesinleşen bir kambiyo takibi bulunmakla birlikte, davalı ... hakkında zamanaşımına uğrayan bono nedeniyle icranın geri bırakılması kararı mevcuttur. Davacı, davalı ... hakkında artık kambiyo takibine devam edemeyeceğinden, temel ilişkiye dayalı olarak alacak davası açmakta hukuki yararı vardır. Mahkemece davacının davalı ... hakkındaki davasının da hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....