alacak ve işlemiş faiz miktarlarının ayrı ayrı gösterildiği, ödeme emrinde ise yalnızca toplam alacağın yazıldığı ve toplam alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilecek şekilde tahsili talebinde bulunulduğu belirtilerek ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmediğinden bahisle şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptal edildiği, borca itirazın ise esası incelenmek suretiyle reddine karar verildiği görülmektedir....
(Fazlaya ilişkin ve takipten sonra temerrüt faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakkımız saklıdır) TBK.100.madde gereğince kısmi ödemeler öncelikle işlemiş ve işleyecek temerrüt faizi, masraf ve ferilere mahsup edilecektir.--- tarihli ihtiyati haciz kararı) açıklaması ile borçluya tebliğe gönderildiği, ödeme emrinin davalı----- tarihinde tebliğ edildiği, davalı ----- tarihinde tebliğ edildiği, davalı ------ ise bilâ tebliğ edildiği, borçlular vekili tarafından 01.06.2018 tarihli Dilekçeler ile “müvekkilin alacaklıya böyle bir borcu bulunmadığından, müvekkillerin takip alacaklısı hakkında açacağı tazminat davaları ve sair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla borca, borcun sebebine, işleyecek faize, işlemiş faize, faiz oranına ve sair tüm hususlarla takibe itiraz eder ve tüm müvekkiller açısından takibin durdurulmasını talep ederiz,” açıklaması ile yapılan itlraz neticesinde duran takibin devamını sağlamak için iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır....
tahsilini geciktirmek amacıyla haksız yere borca itiraz ettiğini, alacağın % 20'sinden az olmamak kaydıyla davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece yapılacak iş, ilk dava tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz, takip tarihinden sonra işleyecek faiz, diğer icra giderleri ve vekalet ücreti hususunda bilirkişi raporu alınarak belirlenen faiz ve masrafların 18.000 TL.den mahsubu, bakiye kalması halinde kalan miktarın asıl alacağın tahsili niteliğinde kabul edilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 19.02.2013 tarihinde oybirliğ ile karar verildi....
Alacaklılar tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra dairesine yaptığı başvuruda, borcunun bulunmadığını belirtip, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilere itiraz ettiği, alacaklının borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması isteğiyle yaptığı başvuru üzerine davalı borçlunun ilk derece mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde zaman aşımı defini ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. İİK.'nun 63. maddesi uyarınca, borçlu, itirazında bildirdiği sebeplerle bağlı olup; alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Buna göre; itirazında sebep bildirmiş olan borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, bildirdiği sebepler dışında kalan ve fakat alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılabilen borca itiraz sebeplerini ileri sürebilir....
Aylar kira alacağı olarak 87.984,00 TL asıl alacağın 5.469,78 TL işlemiş faizi ile birlikte tahsili ve tahliye istemli başlatılan takip olduğu, takibin dayanağını 01/10/2016 tarihli yazılı kira sözleşmesinin oluşturduğu, borçlu şirkete ödeme emri tebliğ edilmeden 27/11/2020 tarihli dilekçe ile alacaklı yana borcun bulunmadığından bahisle borca işlemiş ve işleyecek faiz ile ferilere itiraz edildiği, borçlu şirkete örnek 13 ödeme emrinin 04/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, aynı tarihte müvekkilinin alacaklı yana borcunun bulunmadığı, bu nedenle borca, işlemiş ve işleyecek faiz ile tüm ferilere itiraz edildiğinin, ayrıca müvekkili şirketin adresinin İstanbul Kadıköy olup takipte İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığının bildirildiği, 07/01/2021 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır....
İcra müdürlüğünün 2016/23045 Esas sayılı icra dosyasıyla takip yapıldığı, davalı yetki itirazında bulunduğu, davalı şirket borca ve ferilere itiraz ettiği, borçlunun itirazının yerinde olmadığı, itirazın iptali için mahkemenizde dava açıldığı, duran takibin devamına, davalının kötü niyetli itirazı nedeniyle %20 icra inkar tazminatı ve ferilerine mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalılar tarafından davaya cevap verilmemiş olmakla birlikte, icra dosyasına ayrı ayrı sunulan itiraz dilekçelerinde, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığı, yetkili icra müdürlüğünün İstanbul Anadolu icra müdürlükleri olduğu, alacaklı tarafa herhangi bir borcun olmadığı, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz edilerek icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/34242 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatarak çifte tahsilat yapmaya çalıştığını, icra takibinin dayanağı teminat senedi olduğundan kambiyo takibinin yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle borca itiraz ettiklerini, ayrıca talep edilen faizin nasıl ve ne zamandan hesaplandığının belli olmadığını, bu nedenle faiz miktarından dolayı da borca ve ferilere itiraz ettiklerini, davalının takip yollarından birini seçmesi gerektiğini, bu nedenle yasaya aykırı takibin iptali gerektiğini ve açıklanan sebeplerle itirazlarının kabulü ile hukuki dayanağı olmayan takibin durdurulmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Bu nedenle borcun sadece 1 aylık döneminin bize ait olması ve kalar borcun bizden önceki döneme ait olması nedeni ile KISMEN BORCA İTİRAZ ETTİĞİMDEN, TAKİBE KONU BORCA, FAİZ VE BÜTÜN FERİLENE İTİRAZ ETTİĞİMDEN TAKİBİN DURDURULMASINI talep ederiz. SONUÇ VE İSTEM; Bizim yukarıda izah ettiğimiz üzere alacaklı tarafın açmış olduğu icra takibine KISMEN BORCA İTİRAZ ETTİĞİMDEN, TAKIBE KONU BORCA, FAİZ VE BÜTÜN FERİLENE İTİRAZ ETTİĞİMİZDEN TAKİBİN DURDURULMAS[NI talep ederiz...." şeklinde dilekçe vererek kısmi itirazda bulunmuşlardır. 2004 sayılı İİK.nun 62/4.maddesi gereğince Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısman cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. (Bkz: İtirazın İptali Davaları, Adnan Değnekli & Sedat Kısa, Turhan Kitabevi 2.Baskı) Görüldüğü üzere borca kısmi itirazda bulunulurken, borcun ne kadarının kabul edildiği, ne kadarının kabul edilmediği belli değildir. İtiraza uğrayan bedel net ve açık olarak belirtilmemiştir....
Gıda ve Turizm Sanayi ve Ticaret AŞ olduğu, 24/04/2015 tarih, 8.156,28 TL bedelli, 16/03/2015 tarih, 26.251,76 TL bedelli, 23/12/2014 tarih, 17.655,12 TL bedelli, 22/12/2014 tarih, 6.434,67 TL bedelli, 19/12/014 tarih, 12.636,23 TL bedelli faturalar ve sigorta poliçesi ve tazmin belgesine istinaden icra takibine başlandığı, borçlu vekilinin 01/02/2019 tarihli borcun tamamına, faize, faiz oranına ve ferilere itirazı nedeniyle icra müdürlüğünce 01/02/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür Kemalpaşa Vergi Dairesi'ne yazılan müzekkere cevabı dosya içerisine alınmıştır. Davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne yazılan talimatla alınan bilirkişi raporunda özetle; Davadışı şirket ......