Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki borca itiraz ve kambiyo şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddi ile şartları oluşmadığından alacaklının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte borca ve imzaya itiraz ve kambiyo şikayeti istemine ilişkindir. Uşak 2. İcra Müdürlüğünün 2019/3106 esas sayılı dosyasının incelenmesinde davala alacaklı tarafından Mehmet Yaşar ve Ragıp Akkaya hakkında kambiyo senetlerine özgü yol ile 04/07/2019 tarihinde başlatılan takip olduğu, Ragıp Akkaya'ya ödeme emri tebliğ edilmediği, alacaklının 06/01/2020 tarihinde Ragıp Akkaya'nın 25/09/2019 tarihinde öldüğünü bildirerek mirasçılarına ödeme emri tebliğini talep ettiği, ödeme emrinin Ragıp Akkaya mirasçısı davacıya 27/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Dairemizin kaldırma kararı uyarınca mahkemece usulsüz tebligat şikayeti incelenerek diğer şikayet sebepleri incelenmeksizin usulsüz tebligat şikayeti ile yetkisizlik itirazının kabulüne karar verildiği görülmüştür. Davalı alacaklı vekili tarafından dosya borcunun kapandığı, davanın konusuz kaldığı iddia etmiş ise de dava tarihinden önce borcun tamamen tahsil edilmediği, geçerli bir takibin bulunduğu, dava tarihinden sonra yapılan ödeme nedeniyle davacı borçlunun şikayetinden açıkça feragat etmediği anlaşılmıştır. Çek için takip alacaklısı tarafından, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK 6 maddesi), muhattap bankanın bulunduğu yer ile yine İİK'nın 50/1 maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde takip yapılabilir....
Birleşen davası ile asıl dava da konu edilmeyen 2 adet çekin Vasfi ... tarafından çalınıp davalı ... İkikata verilerek işleme konulduğunu iddia ederek çekler ile borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı ... savunmasında, dava konusu çeklerin davacıya verilen borç para karşılığında alındığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Davalı ... İkikat savunmasında, iddianın asılsız olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, hırsızlık suçlaması ile Cumhuriyet Savcılığına yapılan şikayet hakkında takipsizlik kararı verildiği ve kararın kesinleştiği, davacının başkaca delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenlemek HÜKÜM : Mahkumiyet I- Sanığın "2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfi tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, hükmün açıklanmasının geri bırakılmama nedenleri gösterilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, Il-Sanığın "2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri...
Davacı borçlu tarafından asıl dava ile usulsüz tebliğ şikayeti yapılmış birleşen dava da ise imzaya ve borca itirazlar ile zaman aşımı itirazı ileri sürülmüştür. Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12- 600 esas 2003/606 karar). Keza davacı borçlunun birleşen davada imzaya, borca ve zaman aşımına ilişkin itirazları şikayet mahiyetinde olmayıp belirtilen hususlar yönünden duruşma açılmadan karar verilemez. HMK'nın 317 maddesine göre cevap dilekçesi verme ve itiraz süresi iki haftadır. Davalı alacaklıya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....
Diğer taraftan davacı yan yargılama sürecinde borca itirazı kapsamında; takip alacaklısı T3 İstanbul 15.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2019/398 Esas sayılı dosyasındaki ifadesinde takip dayanağı senetler yönünden hiçbir alacağının olmadığını dile getirdiğini mahkeme içi ikrar niteliğinde olan bu ifadenin dikkate alınarak borca itirazının kabul edilmesi talebinde bulunmuş olsa da İ.İ.K.nun 169- a/1 maddesi gereğince borçlu, borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat etmesi gerektiğinden davacı yanın yukarıda açıklanan gerekçeye dayalı borca itirazı da yerinde görülmemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1029 KARAR NO : 2021/1380 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2021 NUMARASI : 2020/7 ESAS-2021/8 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti-Borca İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara ve istinaf başvurusunun reddine dair verilen ek karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Mahkemece toplanan delillere göre, davacının icra takibine konu 11 adet bononun tehdit ile imzalatıldığı iddiasında bulunduğu, davacının zorla senet imzalatma şikayeti sonucunda Cumhuriyet Savcılığınca takipsizlik kararı verildiği ve kararın kesinleştiği, davalının tefecilik suçundan yargılandığı davada beraat kararı verildiği, davacının davalı aleyhine İcra Hukuk Mahkemesi'nde açmış olduğu, borca itiraz davasında da davanın reddine karar verildiği, kararın 07.07.2011 tarihinde onanarak kesinleştiği, icra dosyasındaki ödeme emrinin ise 18.06.2010 tarihinde bizzat davacıya tebliğ edildiği, bu davanın ise 18.06.2015 tarihinde açıldığı, 6098 sayılı TBK'nun 39. maddesi gereğince zorla ve tehdit ile senet imzalatıldığı iddiasına dayalı menfi tespit davasının tehdidin etkisi geçtikten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiği, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı...
Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine ve zamanaşımı itirazı da İİK'nun 169a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğuna göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......