WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesince sanığın üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair verdiği karar, alacaklı vekilinin 09.12.2009 tarihli dilekçesi ile şikayetten vazgeçerek cezanın düşürülmesini talep etmesi neticesi İİK'nun 354. maddesi uyarınca cezanın düşürülmesine karar verilmiş olup, müşteki vekilinin aynı sanık hakkındaki taahhüdü ihlal suçundan dolayı 08.02.2010 havale tarihli dilekçe ile şikayeti üzerine mahkemece daha önceki şikayeti üzerine sanık hakkındaki verilen mahkumiyetin alacaklı vekilinin vazgeçmesi nedeniyle İİK'nun 354. maddesi gereğince feragat nedeniyle düşürüldüğü, şikayetten feragatin borcun tahsili anlamına geldiği, vazgeçilen şikayet hakkından geri dönüşü mümkün olmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiş ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, aynı icra takip dosyasında borcun yeniden yapılandırıldığı ve yeni borç miktarına uygun olarak yeni bir taahhütnamenin düzenlenmesi karşısında, taahhüdün aynı borca ilişkin olduğundan söz edilemeyecektir....

    Somut olayda, davacı borçlu taraf, borca yönelik itirazını İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. Sınırlı inceleme yetkisine sahip İcra Mahkemesinde görülen borca itiraz davasında, ceza soruşturması ve menfi tespit davasının sonucu bekletici mesele yapılamayacağı gibi, ileri sürülen sair hususlar da tartışma konusu yapılamaz. Açıklanan nedenlerle davacının kambiyo senedi vasfına yönelik şikayeti ile imzaya ve borca itirazının reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK.'nun 355. maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısıyla tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

    Dosya incelendi gereği düşünüldü, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanıklar hakkında Terör örgütü propagandası yapma suçu yönünden temyiz talebinin incelenmesinde; Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğinde ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfi tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafii ve sanık ... Dağın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 07.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfi yatin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi taktir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfi tayin, cezaları azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, hükmün açıklanmasının geri bırakılmama nedenleri gösterilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin kısmen istem gibi ONANMASINA, 17.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Vasfi Yıldız'dan, 593,05 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1.779,12 TL'nin temyiz eden davalı ...'dan alınmasına, 15.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Terör örgütü propagandası yapmak Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/2, 3713 sayılı Kanunun 7/2-2. cümle, TCK'nın 62, TCK'nın 53/1-2-3 maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelendi gereği düşünüldü, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanık hakkında terör örgütü propagandası yapma suçu yönünden temyiz talebinin incelenmesinde; Sanığın üzerine atılı terör örgütü propagandası yapma suçunu zincirleme şekilde işlediğinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 43. maddesi ile uygulama yapılmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğinde ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfi tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları...

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Terör örgütü propagandası yapmak Hüküm : 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7/2-1, 7/2-2, TCK'nın 62, 53/1-2-3 maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanık hakkında Terör örgütü propagandası yapma suçu yönünden temyiz talebinin incelenmesinde; Sanığın üzerine atılı terör örgütü propagandası yapma suçunu zincirleme şekilde işlediğinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 43. maddesi ile uygulama yapılmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğinde ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfi tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış...

                Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 21/06/2012 NUMARASI : 2008/21 (E) ve 2012/207 (K) SUÇ : Resmi belgede sahtecilik Toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfi tayin, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulmuş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 04.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  O halde usulsüz tebligat şikayeti yönünden verilen kararda herhangi bir isabetsizlik olmadığı görülmüş, ancak borca itiraz yönünden takibin şekline göre karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken bu talep yönünden herhangi bir hüküm kurulmaması yerinde değil ise de, istinafa gelen tarafın sıfatı nazara alındığında bu durum eleştirilmekle yetinilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulması kanısına varılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu