Yapılan bu açıklamalara ve dosya kapsamına göre; davanın usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraz olduğu, hukuki tasnifin hakime ait olduğu, dava dilekçesi içeriğinden de anlaşılacağı üzere şikayetçi tarafça ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğinin iddia olunduğu, İİK'nun 65.maddesinde düzenlenen "gecikmiş itirazda" ise şikayet edene öncelikle usulüne uygun bir tebligat yapılması zorunluluğunun bulunduğu, dolayısıyla mahkemesince asıl dava dosyasında; davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03.08.2022 olarak düzeltilmesine, takibin şekline göre her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerekli olduğundan takibin durdurulması talebinin ise reddine karar vermekle yetinilmesi gerekirken hem usulsüz tebliğ şikayeti hem de borca itiraz (gecikmiş itiraz) hakkında hüküm kurulmasının isabetli olmadığı anlaşılmıştır....
nun 21/1. maddesi uyarınca açılmış, usulsüz tebligat şikayeti davasıdır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/05/2021 NUMARASI : 2021/102 ESAS - 2021/727 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, müvekkilinin okuma yazma bilmediğini ve imza atamadığını, davalı tarafça gönderilen Uzlaşma Davetiyesi ile hakkında icra takibi başlatıldığını öğrendiğini, yapılan tebligatın yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin hakkında başlatılan icra takibini 28/01/2021 tarihinde öğrendiğini, öğrenme tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde yetkiye, borca ve tüm ferilerine itirazlarını sunduklarını ileri...
Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Bu durumda tebligat usulsüzlüğüne ilişkin karar kesinleşmeden dosyaya yatan paranın iadesi istenemez. Yine dosyaya teminat olarak yatırılan paranın iadesi ise ancak teminatın yatırıldığı dosyadan talep edilebilir. Açıklamalar kapsamında davanın reddine ilişkin karar yerinde olmakla davacının istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul Anadolu 3....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2878 KARAR NO : 2022/2681 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BİRECİK İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/04/2022 NUMARASI : 2021/32 ESAS 2022/12 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı Birecik İcra Müdürlüğünün 2021/93 esas sayılı dosyası müvekkili aleyhine ilama dayalı icra takibi başlattığı, icra ödeme emri müvekkilinin Birecik ilçesinde ikamet eden kardeşi Talat Doğan isimli kişiye tebliğ edildiği, müvekkilinin uzun yıllardır yurt dışında yaşamakta olduğu, Almanya ülkesinde ikamet ettiği, müvekkilinin bu durumu ülkeye geldiğinde kendisi hakkında icra takibi başlatıldığını 02/08/2021 günü haricen öğrenmiş olduğu, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptalini talep ettiklerini, davalı alacaklı mahkeme ilamına dayalı olarak nafaka alacağına ilişkin icra takibi başlattığı, icra takibine dayanak teşkil eden mahkeme...
Davacının 13.2.2000 tarihli belgeye dayalı olarak ... 7.İcra Müdürlüğünün 2010/828 sayılı dosyasında 27.1.2010 tarihinde para alacağının tahsili için icra takibi yaptığı., davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, davacı ikametgahının ..., davalının ikametgahının Muğla olduğu dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi bu hususlar mahkemenin de kabulündedir. Kural olarak, her dava davalının ikametgahında açılması gerektiği gibi İİK 50. maddesi gereğince borçlunun ikametgahının olduğu icra dairesinde icra takibinin yapılması gerekir. HUMK 10 ve İİK 50. maddesi gereğincede akdin ifa edileceği yer mahkemesinde dava açılabilir ve icra takibi yapılabilir. Somut olayda karz akdine dayalı olarak icra takibi yapılmıştır. Karz akdinde para borcu BK 73/1 maddesi gereğince ödemenin alacaklının ikametgahinda yapılması gerekir. Davacı alacaklı ...'da ikamet ettiğine göre ... icra dairesi ve mahkemeleri davaya bakmaya yetkilidir....
Davacının 13.2.2000 tarihli belgeye dayalı olarak ... 7.İcra Müdürlüğünün 2010/645 sayılı dosyasında 22.1.2010 tarihinde para alacağının tahsili için icra takibi yaptığı, davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, davacı ikametgahının ..., davalının ikametgahının ... olduğu dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi bu hususlar mahkemenin de kabulündedir. Kural olarak, her dava davalının ikametgahında açılması gerektiği gibi İİK 50. maddesi gereğince borçlunun ikametgahının olduğu icra dairesinde icra takibinin yapılması gerekir. HMK 10 ve İİK 50. maddesi gereğince de akdin ifa edileceği yer mahkemesinde dava açılabilir ve icra takibi yapılabilir. Somut olayda karz akdine dayalı olarak icra takibi yapılmıştır. Karz akdinde para borcu BK 73/1 maddesi gereğince ödemenin alacaklının ikametgahinda yapılması gerekir. Davacı alacaklı ...'da ikamet ettiğine göre ... icra dairesi ve mahkemeleri davaya bakmaya yetkilidir....
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; öncelikle bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile 15.11.2019 tarihinde takibe geçilmesi ile İİK.nun 45. maddesi hükmü gereğince alacaklının tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olması karşısında aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamayacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile İzmir 22 icra müdürlüğünün 2019/15754 esas sayılı takip dosyasının davacı borçlular yönünden iptaline karar verilmiştir. Az yukarıda açıklanan dava dilekçesi içeriğinden açıkça görüldüğü üzere, davacı vekilinin eldeki davada İİK'nun 45. maddesine aykırılık şikayeti bulunmamaktadır. Bu konuda, İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/970 esas sayılı dosyasında davacı tarafından ayrı dava açıldığı ve UYAP üzerinden yapılan sorgulamaya göre Mahkemesince davanın sübut bulmadığından reddine karar verildiği ve iş bu kararın istinaf incelemesinde olduğu da görülmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; her ne kadar davacı vekilince ilama aykırılık şikayeti ile dava açılmış ise de Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2022/3831 esas sayılı dosyasından başlatılmış olan takibin ilamsız takip olduğunun görüldüğü, davacının borca yönelik itirazının İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekmekte iken icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmayacağından davacının davasının usulden reddine karar verilmiştir....
Şikayetçinin borca itiraz ve yetkiye itirazı hususunda da; İİK'nun 62/1. maddesine göre genel haciz yoluyla ilamsız takipte borca itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde icra dairesine yapılması gerekir. Takibin şekli itibariyle icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılan borca ve yetkiye itiraz sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile davacının borca ve yetkiye itirazının reddine karar verilmiştir ...'' şeklindeki gerekçe ile davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen sebeplerle müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, mahkeme değerlendirmesinin Tebligat Kanunu ve ilgili yönetmeliğe aykırı olduğunu, ilk derece mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. Uyuşmazlık; usulsüz tebligat şikayeti ve borca ve yetkiye itirazlarının süresinde kabul edilerek takibin durdurulması istemine ilişkindir....