O halde mahkemece, İİK'nun 169/a-4- 5. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı olgusuna dayalı borca itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden İİK'nun 169/a-4- 5. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı olgusuna dayalı borca itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince Bakırköy 3....
Asliye Ticaret mahkemesi'ne gönderdiği ....04.2015 tarihli müzekkere ile takibin kesinleştiğini bildirmiş olmakla bu durumda takibin kesinleşmiş olduğu ve şikayete konu hacizlerin de takibin kesinleşmesinden sonra konulduğu sabit olup, şikayete konu haciz tarihinden önce kesinleşmiş olan takibe dayalı itirazın iptali davasının beklenmesi gerektiğine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde değildir. Öte yandan, TMK'nun en yakın mirasçıların tamamı tarafından ret başlıklı 612. maddesi ile; ''En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.'' şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut olayda, kök murisler ... ... ile ... ...'ın tek mirasçısının borçlu ... ... ... olduğu, adı geçen borçlu tarafından ... ... .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ....01.2015 tarih ve 2015/36 E.- 29 K. sayılı kararıyla muris ... ...'ın, ... ... .......
Asliye Ticaret mahkemesi'ne gönderdiği ....04.2015 tarihli müzekkere ile takibin kesinleştiğini bildirmiş olmakla bu durumda takibin kesinleşmiş olduğu ve şikayete konu hacizlerin de takibin kesinleşmesinden sonra konulduğu sabit olup, şikayete konu haciz tarihinden önce kesinleşmiş olan takibe dayalı itirazın iptali davasının beklenmesi gerektiğine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde değildir. Öte yandan, TMK'nun en yakın mirasçıların tamamı tarafından ret başlıklı 612. maddesi ile; ''En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.'' şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut olayda, kök murisler ... ... ile ... ...'ın tek mirasçısının borçlu ... ... ... olduğu, adı geçen borçlu tarafından ... ... .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ....01.2015 tarih ve 2015/36 E.- 29 K. sayılı kararıyla muris ... ...'ın, ... ... .......
GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borca itiraza ilişkindir. Kırıkhan İcra Müdürlüğünün 2021/363 E sayılı dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 1 adet bonoya dayanılarak 200.000,00 TL miktarlı alacağın ferileriyle birlikte tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, davacıya gönderilen ödeme emrinin 19/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 20/04/2021 tarihinde açıldığı görülmüştür. Takibin dayanağı olan 01/10/2020 vade tarihli ve 200.000,00 TL bedelli bono incelendiğinde, unsurlarının tam olduğu, alacaklının lehtar, davacı borçlunun ise bonoyu düzenleyen olduğu görülmüştür. İmza itirazı dışındaki diğer itiraz sebepleri kural olarak borca itiraz kabul edilmektedir....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Alacaklı T4 A.Ş. tarafından davacı borçlular T2 Seza Apalak aleyhine 5 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine haciz işlemlerine geçildiği, bu itibarla, Gönen İcra Müdürlüğünün 2016/10 Talimat sayılı dosyasından 17/02/2016 tarihinde borçlu Seza Apalak'ın "Kurtuluş Mah. 160. Sok. No:20A/3 Gönen" adresine hacze gidildiği, davacılar tarafından haciz esnasında borca istinaden 26.600,00 TL'lik senet verildiğinin ve bu senetlerin ödendiğinin beyan edilerek dekontların ibraz edilerek itfa sebebi ile takibin iptalinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davacı borçluların talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda; borca itiraz yönünden İİK'nun 169/a-1. maddesinde sayılan belgelerle iddia kanıtlanamadığından davanın reddi ile mahkemece takibin durdurulması yönünde bir karar verilmediğinden davalı vekilinin ise şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı borçlu T1 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek; bildirmiş olduğu tanıkların ve kendisinin dinlenmeden karar verildiğini, bildirmiş olduğu tanıkların duruşma açılarak dinlenmesi sonucu mahkemenin karar vermesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Uyuşmazlık; Reyhanlı İcra Dairesi'nin 2019/67 E. Sayılı dosyasından başlatılan takibe (borca) itiraz niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takibin kesinleşmesinden sonraki devrede takibe konu borcun itfa edilmesi sebebiyle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, davanın reddine karar verildiği görülmektedir....
Mahkemece, iddia, savunma, icra dosyası banka cevabi yazıları, davacı şirketin ticari sicil kayıtlarına göre, çek bedellerinin davacı şirkete ödendiği anlaşıldığı halde, takip tarihi ile her iki çekin tanzim ve ödeme tarihleri nazara alındığında davalının takibe yaptığı itirazın borca itiraz değil, takipten sonra kısmi ödeme olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından esasen itirazın mahkemece yok kabul edilerek davalının ödemeden dolayı menfi tespit davası açması mümkün olduğundan davanın kabulü gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne davalının itirazının borca itiraz değil, takipten sonraki ödeme iddiası olarak değerlendirildiğinden takibin devamına, şartları oluşmadığından davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Dairesinin 2022/19217 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, borçlunun itirazının haksız olduğunu, borçlunun itirazında kötü niyetli olduğunu, borçlunun borca itirazını da kabul etmenin mümkün olmadığını, borçlu itiraz dilekçesinde ilamsız takiplerde ödeme emri olması sebebiyle itirazda ediyorum şeklinde beyanda bulunduğunu, borçlunun bu ikrarının da niteliği itibariyle bölünebilir nitelikte ikrar olduğunu, bu açıdan borçlunun beyanı karşısında borçlunun evden tahliye edilmesinin gerektiğini, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, bu nedenle borçlunun itirazının iptali , takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere inkar tazminata hükmedilmesini gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, borçlunun yetki itirazının iptaline, takibin Şanlıurfa 2....
e 24/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu ile dava dışı borçlu şirketler vekilinin 04/08/2020 tarihinde tüm borçlular yönünden borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının, davacı bankanın İzmir/Hatay şubesi ile dava dışı borçlu ... Ltd....