Borçluların temyiz isteminin süre aşımı bakımından REDDİNE; 2-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından borçlu ... hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine adı geçen borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerine 31.05.2011 tarihinde haciz konulduğu ve borçlunun 24.04.2012 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru ile mahcuz taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczin kaldırılmasını talep ettiği, borçlunun yargılama sırasında ölümü ile mirasçıların dosyaya dahil edildiği, mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile haline münasip ev alabilmesi için gerekli 75.000,00 TL’nin borçlunun mirasçılarına, artanın hak sahiplerine verilmesine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 11/12/2018 tarih, 2018/11708 Esas – 2018/13295 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından iki adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına dair verilen kararın temyizi üzerine, Dairemizin 08/06/2016 tarih ve 2016/14356 E.- 16221 K. sayılı ilamı ile; takibe dayanak yapılan çeklerden 28/02/2005 tarihli çekin kambiyo vasfını haiz olmamasından dolayı uygulanması gereken...
na kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediğinden adı geçen eski yöneticinin imzaladığı bu bonolardan dolayı site yönetiminin sorumlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği; mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek takibin davacı yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmüne yer verilmiştir. O halde, mahkemece; borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
Davacının istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme sonucunda; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti” başlıklı 170/a-2 maddesinde; “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” hükmü bulunmaktadır. Buna göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç İlk Derece Mahkemesi ile aynı gerekçe ile borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Borçlu, istinaf dilekçesi içeriğini aynen tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16, Tebligat Kanununun 10 ve 21 maddeleri. 3....
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek istiyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak sair şikayeti ile birlikte imzaya itiraz iddiasında bulunmuş olup anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'nun 172. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerekir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ve İİK'nın 170/a maddesine dayalı borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2022/211 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacılar aleyhine 173.143,40 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olduğu, ödeme emrinin davacı T2'a 14/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirkete ödeme emrinin tebliğ edilmediği ancak alacaklının takibi sürdürme iradesi bulunduğu, davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır. TTK'nın 776/1- g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi düzenleyenin imzasını" içermesi zorunludur. Anılan maddede, sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/2128 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle icra dairesinin yetkisine, işlemiş ve işleyecek faiz miktarı ve oranına alacaklının kambiyo takibi başlatılabilmesi için noterden protesto çekilmesi gerektiğine ve henüz ödeme emri tebliğ edilmeden, dolayısıyla takip kesinleşmeden yapılan haciz işlemlerinin usulsüz olduğundan bahisle kaldırılması gerektiğine dair borca, ferilerine, yetkiye itiraz etmek suretiyle takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacının yetki itirazı ve kambiyo hukuku bakımından şikayeti yerinde görülmemiş, ancak yasal itiraz süresi beklenmeden, dolayısıyla takip kesinleşmeden haciz konulduğu gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak, alacaklı vekilinin talebi üzerine 27.8.2019 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 07.10.2019 tarihinde borçluya kıymet takdiri raporu tebliğ edilerek bildirimde bulunulduğu, borçlunun 14.10.2019 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....
gerekçesiyle meskeniyet şikayeti yönünden davanın reddine karar verildiği görülmektedir....