WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte; borçlunun, kambiyo vasfına ilişkin şikayeti ile beraber sair itiraz sebeplerini ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince; istemin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir....

    Mahkemece borçlunun usulsüz tebligat konusunda şikayeti hakkında herhangi bir inceleme yapılmadan öne sürdüğü teminat iddiası yönünden tahkikat yaparak ve bu iddianın da genel mahkemenin görevine girdiğinden bahisle görevsizlik kararı verildiği görülmektedir. Anılan konuda mahkemece itirazın sabit görülmemesi halinde İİK.nun 169/a maddesi uyarınca borçlunun isteminin reddine karar verilmesi gerekirken işin yargılamayı zorunlu kıldığından bahisle yazılı şekilde görevsizlik kararı yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.  ...

      Somut olayda; alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, mahkemece incelenip karar verilen ödeme emri ve 103 davetiye tebligatlarınn usulsüzlüğü şikayeti ile meskeniyet iddiası ve kıymet takdirine itirazı yanında emekli maaşının haczedilemeyeceğine yönelik olarak da şikayette bulunduğu görülmektedir. O halde mahkemece, borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü emekli maaşının haczedilemeyeceğine ilişkin şikayeti incelenmeksizin ve bu konuda HMK'nun 297. maddesinde belirtilen ilkelere göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Ayrıca, dosya üzerinde inceleme yapıldığı ve alacaklı davada kendisini bir vekille de temsil ettirmediği halde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmalı işlere özgü tarife üzerinden alacaklı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece isabetli olarak yetki itirazının kabul edildiğini, ancak kambiyo şikayeti hakkında herhangi bir inceleme yapmadığı gibi karar da vermediğini beyanla, mahkemece verilen kararın kaldırılarak hem yetki itirazının hem de kambiyo şikayetinin birlikte kabulüne karar verilmesini istemiştir....

        İcra takibi sırasında borçlunun ölmesinden ve mirasçılarının belirlenmesinden sonra alacaklı vekilinin, mirasçılara muhtıra tebliğ edilmesini istediği ve icra dairesince bu istemin kabul edildiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 53. maddesi gereğince borçlunun ölümü halinde alacaklının takip edebileceği iki yol olup, bu yolların her ikisi de yeni bir takip olmayıp eski takibin devamı niteliğindedir. Somut olayda, muris hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başlanmış ve borçlunun 31.05.2013 tarihinde vefatı üzerine 20.10.2014 tarihli alacaklı talebi ile mirasçılar hakkında takibe devam edilmiştir. Bu takip muris hakkındaki takibin devamıdır. Bu husus, İİK'nun 53/son maddesinde; "bu takibin mirasçıya karşı devam edebilmesi" denilmek suretiyle açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle de mirasçılar, murisin ölümünden önceki işlemlere itiraz edemezler....

          GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takibe konu bononun kambiyo vasfına haiz olmadığı şikayeti ile, imzanın keşideciye ait olmadığı ve borcun olmadığına ilişkin itirazlardan ibarettir. Bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, tanzim eden borçlu vekilince takibe dayanak bonoda tanzim yerinin bulunmadığı ayrıca imzaya, borca ve ferilerine ,faiz ve ferilerine itiraz ettikleri belirtilerek takibin iptaline, alacaklının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince, davacının (Şikayet edenin) kambiyo hukukuna ilişkin şikayetlerinin REDDİNE, Davacının (Muteriz borçlunun) imzaya itirazlarının REDDİNE, Davalının ( alacaklının) tazminat taleplerinin REDDİNE, karar verilmesi üzerine borçlu vekili tarafından dayanak belgenin tanzim yerinin bulunmadığından bahisle istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

          Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazı hakında olumlu olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan konularda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın ve olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8....

            -K. sayılı ilamı ile 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere bozulduğu, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçluya kıymet takdir raporunun 10.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre de icra mahkemesine 06.05.2019 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, diğer taraftan aynı tarihte ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/403 E. sayılı dosyasında, ihalenin feshine yönelik şikayetinde, aynı takip dosyasındaki kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır....

              nin borçlu sıfatı bulunmadığı kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir.Borçlunun yukarıda detaylı olarak açıklanan bu itirazı, borca itiraz niteliğinde olup, takip prosedürü itibariyle genel haciz yolu ile takipte İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal yedi günlük itiraz süresi içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Dolayısıyla icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmaz.Bu nedenle mahkemece itirazın reddi yerine, yazılı gerekçe ile kabulüne ayrıca istem ödeme emrinin iptali talebi ile sınırlı olduğu halde HMK.nun 26. maddesine aykırı şekilde talep de aşılmak suretiyle takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Diğer taraftan mahkemece şikayetçi borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmeden eksik inceleme ile sonuca gidilmesi de doğru görülmemiştir....

                Bu süre geçirildikten sonra yapılan itiraz geçersizdir. Takibe konu senedin teminat senedi olduğu itirazı ile faize itiraz da borca itirazdır. Öte yandan şikayetçi borçlunun takip talebi ve ödeme emrinin İİK’nın 58, 60. ve 61. maddelerine göre usulüne uygun düzenlenmediğine ilişkin şikayeti ise İİK.'nın 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir. İİK.'nın 16/1. fıkrası uyarınca bu yöndeki şikayetin yedi günlük sürede icra mahkemesinde açıkça ileri sürülmesi gerekir (HGK. nun 27.01.2010 tarih, 2009/12- 539 esas, 2010/16 karar sayılı kararı)....

                UYAP Entegrasyonu