Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1) (Değişik: 9/11/1988- 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1)Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir....
İ.İ.K. m. 294/1. fıkrasında; ‘Mühlet içinde borçlu aleyhine 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez’ denilmektedir. Somut olayda, takip tarihinin 03.11.2017 olduğu, borçlu lehine verilen, ... Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 3 (üç) aylık geçici konkordato mühlet konulu karar tarihinin ise 11/12/2018 olduğu, dolayısıyla şikayet konusu takibin, geçici mühlet kararından önce başlatıldığı anlaşılmış olduğundan takibin durdurulması yerindedir. Ancak, mühlet kararı sonrasında; alacaklının talebi üzerine, borçlu şirketin menkul v e gayrimenkullerine yönelik haciz talebi kabul edilerek 07/02/2020 tarihinde araçlarına yine 19.02.2020 tarihinde de, taşınmazına haciz konulmuştur....
Davalı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini, icra takibi başladıktan sonra, takipte borçlu olarak görünen kişi, borçlu olmadığının tespiti amacıyla menfi tespit davasını açabileceğini, takipten önce açılan menfi tespit davasında, yatırılan bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir şeklinde mahkemece verilen kararla, takibin durdurulması sağlanabildiğini, ancak takipten sonra...
Dosyamıza ait takip talebi ve ekleri müzekkeremiz ekinde sunulmuştur." şeklinde yanıt verildiği, müzekkere eklerinde bulunan takip talebi, ödeme emrinin incelenmesinde; takip talebi ve ödeme emrinde sırası ile; en başta davalı ...'un ismi, T.C. Kimlik numarası, adres, telefon numarası ve son olarak davalı şirketin adının yer aldığı bu hali ile; icra dosyası kapsamındaki tüm evraklar özellikle takip talebi ve ekleri, ödeme emri ve icra dairesi tarafından verilen yazı cevabı gözetildiğinde, davalı ... tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, icra takibinde alacaklı sıfatının davalı ...'a ait olduğu anlaşılmıştır....
İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun onuncu kısmında, 389 vd maddelerinde geçici hukuki korumalar üst başlığı altında düzenlenmiştir. 389. maddede şartlarına yer verilmiş, 390/3. fıkrada ise,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”. Düzenlemesi ile ihtiyati tedbir talep eden tarafa yüklenen edimler bir nevi açıklanmıştır. Ne var ki iş bu yargılamada davalı borçlu şirketin icra takibine karşı herhangi bir itirazının bulunmaması nedeniyle İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin değerlendirilmesi yeterli olacaktır. Yasa koyucu tarafından, İflas davasının kişinin tüm malvarlığını ve geniş bir alacaklı kitlesini ilgilendirdiğinden İİK 159. maddesi ile mahkemeye alacaklıların yararı için zorunlu göreceği bütün muhafaza tedbirlerini alabilme olanağı tanımıştır....
a ait olmadığının da ortaya çıkacağını, bu nedenlerle çekin ibrazı halinde bedelinin ödenmemesine ve müvekkil şirket hakkında icra takibi yapılmamasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilin düzenlenen çek yönünden borçlu olmadığının tespitine, davalılar aleyhine %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava İ.İ.K. nun 72.maddesinde düzenlenen icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır. Usulünce duruşma açılmış, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın dava sonuçlandırılmıştır....
Mahkememizce daha evvel verilen tedbir kararında taleple bağlı kalındığı dolayısı ile yeniden abonelik tesis edilmesine ilişkin bir hüküm kurulmamış olması sebebiyle söz konusu talep yeni bir tedbir talebi olarak değerlendirilmiş olup, kaçak elektrik kullanıldığı iddiasının ve kullanıldığının tespiti halinde bunun miktarı ile yapılan takibin ne oranda yerinde olduğu hususlarının ancak işbu dosya kapsamında yapılacak yargılamada belirlenebileceği gözetildiğinde davacı tarafın işletmesi açısından HMK 389/1 maddesinde belirtilen ciddi bir zararın doğma ihtimalinin bulunduğu ve sunulan beyan ve belgelerin HMK'nun 390/3 maddesinde belirtilen yaklaşık ispat için yeterli olduğu kanaatine varıldığından tedbir talebinin daha evvel 01/03/2023 tarihli infaz edilmeyen tedbir kararı gereğince teminat alındığı gözetilerek teminatsız olarak kabulüne karar verilmiştir." gerekçeleriyle 1-Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin HMK.389. maddesi gereğince, davacının bulunduğu adresindeki işyerine ait...
İİK m72/3 maddesinde; "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmü düzenlenmiştir. Davacı tarafça somut olayda HMK'nun 209.maddesi uyarınca karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüş ve mahkemece bu madde uyarınca takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de; bononun sahteliğinin iddia edilmesi HMK'nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz....
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 2004 sayılı İİK. 72/3 maddesine göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez, ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Davacı ;dava dilekçesinde ihtiyati tedbir olarak icra takibinin durdurulmasını talep etmiştir. İcra veznesine giren paranın alacaklıya verilmemesi konusunda tedbir talebinde bulunmamıştır....
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 2004 sayılı İİK. 72/3 maddesine göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez, ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Davacı ;dava dilekçesinde ihtiyati tedbir olarak icra takibinin durdurulmasını talep etmiştir. İcra veznesine giren paranın alacaklıya verilmemesi konusunda tedbir talebinde bulunmamıştır....