WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başka bir deyişle hukuki yararın bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür....

Başka bir deyişle hukuki yararın bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür....

Somut olayda, dava bir alacak ya da tazminat davası olmayıp 3 adet senetten dolayı borçlu olmadığının tespitinin istendiği, menfi tespit davasının “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri” cümlesinden olmadığı, zorunlu arabuluculuk dava şartına tâbi bulunmadığı bu yönü ile davacıların istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılması ile dosyanın esası hakkında karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13.02.2020 tarih, 2020/85 Es.-2020/454 K. sayılı ilamı ile yine aynı dairenin 2020/237-805 E.K sayılı ilamı da aynı yöndedir.) HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; Davacıların istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bursa 2....

    Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur....

    Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur....

      İcra Müd. 2016/6873 esas sayılı dosyası ile 14.433 TL üzerinden başlatılan takipte borcun 21.000- TL yi aştığını, ayrıca davacının 34 XX 512 plaka sayılı aracının üzerine haciz konulduğunu beyanla , araç üzerindeki haczin kaldırılması ile Bakırköy 17 icra müdürlüğünün 2016/6873 esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu hesaplama ve tahakkukuların mevzuata uygun olduğunu, icra takibinden sonra ikame edilen menfi tespit davalarında ihtiyati tedbirle takibinin durdurulamayacağını, davacının takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması taleplerinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      yevmiye nolu ihtarnamede belirtilen alacaklardan dolayı davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....

        Eldeki menfi tespit davası ise, 02.04.2018 tarihinde açılmış olup yukarıda açıklanan yasal düzenleme uyarınca davacı borçlu her ne kadar icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını talep edemez ise de, alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini talep edebileceği anlaşıldığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin bu yönü ile kabulüne karar verilmesi gerekirken, borçlunun itiraz ile duran icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmesini engelleyen yasal bir düzenleme de bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile bu talebin de reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        KARAR Davacı, davalı bankadan 2005 yılında 36.750,00TL taşıt kredisi kullandığını, tüm taksitleri zamanında ödemesine rağmen davalı tarafından borçlu olduğu iddia edilerek aracına rehin konulduğunu, rehnin kaldırılması için 3.057,75TL ödemek zorunda kaldığını belirterek, ödenmiş olan bedelin yasal faizi ile birlikte istirdatını istemiştir. Davalı; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının ... 8.İcra Müdürlüğünün 2008/12639 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tesbitine, davacının 3.057,75.TL'lik tutarı ödeme tarihi olan 13/11/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

          ya vermesi, banka aracılığıyla ödeme protestosu çekilmesi, sanık Mustafa'nın borçlu imzalarının katılana ait olmadığını öğrenmesi üzerine bankadan bonoları alıp sanık Erhan'a verdiğinin iddia ve kabul edilmesi, 11.10.2012 tarihli Adli Tıp raporunda 3 adet bono fotokopisi üzerinde yapılan incelemede borçlu imzalarının katılana ait olmadığının belirtilmesi, ortada gerçek bir resmi belgenin bulunmaması, bonoların sahte olarak meydana getirilip, asılları üzerinde inceleme yapılamasını engellemek amacıyla gizlenmesi karşısında, 5271 sayılı CMK’nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup .........

            UYAP Entegrasyonu