Davalı 3.kişi şirket ile borçlu şirket ortakları farklı olmakla beraber dava konusu haciz sırasında borçlu şirket ortağı ve şahsi borçlu ... ...'nun oğlu Mahmut ... 3.kişi şirketin pazarlama elemanı olarak hazır bulunmuştur....
Borçlu şirket tebligata rağmen savunma yapmamıştır.Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre;istihkak davası açıldıktan sonra takip alacaklısı tarafından malların borçluya ait olmadığının saptandığı ve çek karşılığı haczin kaldırılması yönünden işlem yapıldığı gerekçesiyle dava konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,davalı alacaklının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından tazminata karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş verilmiş hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış 3.kişinin isihkak davasına ilişkindir....
lik 25.04.2006 tarihli çeki takibe koyduğunu ve bu durumda davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, çekin iptali ve istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, çek lehdarı ...'in amcası olan müvekkilinden 15.000 TL.'lik ziynet eşyasını borç alıp bono verdiğini, bu bono için takibe geçtiğini, hacizler koyduğunu, ...'in hacizlerin kaldırılması karşılığında kendinin alacaklı olduğu dava konusu çek de dahil olmak üzere 10 adet çeki cirolayarak davalı müvekkiline verdiğini belirterek, iyi niyetli olan müvekkili hakkındaki davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre; dava konusu çekle ilgili Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davada ihtiyati tedbir kararı verildiği halde, davalının bu çeki ciro yoluyla iktisap etmesinin iyiniyetli olmadığı gibi piyasadan kaybolan yeğeni ...'...
-YTL tutarlı kısmı için müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin itirazı sonucu takip durmuş ise de,davalı yetkilisi tarafından açılan itirazın kaldırılması isteminin icra hukuk mahkemesince kabul edilerek müvekkili aleyhine %40 oranında icra inkar tazminatına da hükmedildiğini, taraflar arasında bu ticari ilişkiden başka bir ilişki de bulunmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu uyuşmazlığın 3.500.-YTL’ye yönelik bulunması nedeniyle sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu bildirmiş ve davacı yanca yapılan ödemenin başka bir borca yönelik olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur....
-TL. meblağlı bonolara istinaden başlattığı takibin, müvekkilinin itirazı üzerine durması nedeniyle açılan itirazın kaldırılması davası eksik inceleme sonucu kabul edilmiş ise de; dava konusu bonoların zamanaşımına uğradığını, müvekkili ile davalı arasında borç ilişkisini doğuracak hiçbir münasebet bulunmadığını bildirerek bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının İcra Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada borç ilişkisini kabul ettiğini, ancak ödemeye ilişkin belge ibraz edemediğini, davacının borcun ödediğine ilişkin beyanının bile taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi ortaya koyduğunu, bonoların müvekkilinin davacı ve kardeşine sattığı araç bedeline karşılık olmak üzere alındığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
İcra Müdürlüğü 2006/4297 e.s.lı dosyası ile takip yapıldığını, borcun tamamen ödendiğini ve 03.06.2009 tarihli ibraname verildiğini ancak daha öncesinde davalı vekili ile görüşme yaparak ve ödendikten sonra geri verilmek üzere boş senet imzaladığını, borcun ödenmesine rağmen senedin kendisine teslim edilmediği ve takibe konulduğunu ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile 15.06.2008 tarihli senedin iptaline ve %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, davacının ... İcra Müdürlüğünün 2006/4297 e.s.lı dosyasına mahsuben taksitler halinde 1050.00TL ödeme yaptığını, daha sonra bakiye alacak olan 2461.00 TL için ve maaşındaki haczin kaldırılması için 2461.00 TL bedelli senet aldıklarını ancak daha sonra bu bedelin ödenmemesi sebebiyle ... İcra Müdürlüğünün 2011/4389 E.s.lı dosyası ile takip başlattıklarını beyanla davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, 28.5.2004 tarihinde, tarımsal sulama için davalıyla elektrik abonesi sözleşmesi imzaladığını, 2004 yılının sulama sezonunun bitiminde trafonun kaldırılması ve kapatılması işleminin yapılması için davalı idareye müracaat ettiğini, yaklaşık 2 ay sonra 3.1.2005 tarihinde mahalline gelinerek kapatılma işleminin yapıldığını, 16.2.2005 tarihinde ise, idare elemanlarınca mahallinde “sayaç gerilim bobinlerine kumanda takmak suretiyle” kaçak elektrik kullanıldığından bahisle ceza tahakkuk ettirildiğini, oysa 15.9.2003-1.10.2004 tarihleri arasında 333 TL elektrik faturası ödediğini, sulamanın büyük bir kısmını da dereden sağladığını, belirterek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı, tahakkukun doğru olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
nin hakkında icra takibi başlatıldığını, takip kesinleştikten sonra borçlunun 04/04/2019 tarihinde vefat ettiğini, ardından müvekkili tarafından borçlunun mirası reddedildiğini, taraflarınca 18/06/2021 tarihinde müvekkilinin borçlu kaydının silinmesi ve hacizlerin kaldırılması talep edildiğini, talplerinin icra müdürlüğünce süre yönünden reddedildiğini, Takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun ölümü halinde mirasçıların, mirası reddettiklerine dair kararı dosyaya sunmak için herhangi bir süreyle bağlı olmadıklarını, Bursa 6. İcra Müdürlüğü 2018/... E. sayılı icra takibi borçlu ... hayattayken kesinleştiğinden ve borçlunun ölümünden sonra müvekkil ... tarafından miras reddedilmiş olduğundan müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ve şu ana kadar müvekkilden cebri icra yoluyla tahsil edilen 2.210,59-TL'nin istirdatı için iş bu davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, öncelikle Bursa 6. İcra Dairesi 2018/... E. sayılı takibin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına; Bursa 6....
SONUÇ : Mahkeme hükmünün 2 fıkrasının sonunda yer alan “davacının davalıya bu dosyalardan borçlu olmadığının tespitine” ibaresinin hükümden çıkartılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....