WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, haczin kaldırılması ve Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilâmına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 01.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu uyarınca yapılan takiplerden (...nun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan tüm davalar (ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik) babından borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olup, belirgin şekilde Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay (10.)Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı dava dosyasının Yargıtay (10.)Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 15/01/2015 NUMARASI : 2012/427-2015/26 Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin maliki bulunduğu taşınmazı dava dışı M.K.’ün kullandığı krediye müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla davalı banka lehine 04.03.2008 tarih 659 sayılı resmi senetle ipotek ettiğini, kredi borcunun ödendiğini, M. K.’ün 3.şahsa olan kefaletinden dolayı ipoteğin kaldırılmadığını, müvekkilinin ipotek sorumluluğunun kefil olduğu dosya ve borç için geçerli olduğunu beyanla borçlu olmadığının tespiti ile taşınmaz üzerine konan ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, banka borçlusunun dava dışı H.H. A., müşterek ve müteselsil kefilin ise M....

        ın borca itirazında kira akdine ve kira bedeline yönelik açık bir itirazda bulunmadığı, bu aşamada ileri sürülemeyeceği, vergi dairesine verilen kira beyannamesinin doğru olup olmadığının tarafların kabulüne bağlı olduğu, alacaklı tarafından da kabul edilmediği, bu nedenle borçluların ödeme ve anlaşma iddialarını İİK'nın 269/c maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nitelikte bir makbuz veya vesika ile ispat edemediği, ödeme süresi içerisinde ödeme yapılmadığı dikkate alınarak her iki borçlu yönünden tahliye isteminin kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesi ile alacaklının itirazın kaldırılması isteminin borçlu ... yönünden usulden reddine, diğer borçlu ... yönünden kabulü ile, davalı ...'ın yapmış olduğu itirazın kaldırılmasına, takibin kaldığı yerden devamına, alacaklının tahliye talebinin kabulü ile borçluların taşınmazdan tahliyesine karar verilmiştir. VI. TEMYİZ A....

          San A.Ş. nin süresinde ödenmeyen 2005/3-4-5-6-7-8-9-10-11. ayı, 2006 yılı 5 ve 12. ayı, 2007 yılı 1-2. aylarına ait ... prim borçları sebebi ile gayrimenkullerine koyulan haczin kaldırılması ile ödeme emirleri kendisine tebliğ edilmediğinden prim borçlardan sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile "davacının 2005 yılı 3 ila 11. aylar arasındaki dönem, 2006 yılı 5 ve 12. aylar, 2007 yılı 1 ve 2. aylara ilişkin SGK prim borçlarından sorumluluğu olmadığının tespitine, karar verilmiş ise de eksik araştırma ve inceleme ile sonuca gidilmiştir....

            San A.Ş. nin süresinde ödenmeyen 2005/3-4-5-6-7-8-9-10-11. ayı, 2006 yılı 5 ve 12. ayı, 2007 yılı 1-2. aylarına ait ... prim borçları sebebi ile gayrimenkullerine koyulan haczin kaldırılması ile ödeme emirleri kendisine tebliğ edilmediğinden prim borçlardan sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile "davacının 2005 yılı 3 ila 11. aylar arasındaki dönem, 2006 yılı 5 ve 12. aylar, 2007 yılı 1 ve 2. aylara ilişkin ... prim borçlarından sorumluluğu olmadığının tespitine, karar verilmiş ise de eksik araştırma ve inceleme ile sonuca gidilmiştir....

              İcra Müdürlüğünün 2009/5495 Esas sayılı dosyasına davacının toplam 4.436,00 TL ödeme yaptığı bu nedenle bu kısım bakımından davanın istirdat davasına dönüştüğü, toplanan deliller ışığında davanın niteliği gereği ispat külfetinin davalı site yönetiminde olmakla davacının borçlu olduğunu ispat edemediği de dikkate alınarak davanın kabulü ile Van 2. İcra Müdürlüğünün 2009/5495 Esas sayılı dosyası bakımından davacının borçlu olmadığının tespiti, 4.436,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya iadesi, Van 2. İcra Müdürlüğünün 2009/5495 Esas sayılı dosyasında yapılan ödeme tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması, davalı apartman yönetiminin davacının kiracılık sıfatının bulunup bulunmadığını bile bilecek durumda olduğu gözetilerek koşullar oluştuğundan %40 kötüniyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava , borçlu olmadığının tespiti, icra takibinin iptali istemine ilişkindir....

                Mahkemece, “muhatap bankanın 2002 yılında bankacılık yapma izninin kaldırılması nedeniyle, keşide tarihi 2006 yılı olan dava konusu belgenin çek olarak kabul edilemeyeceği, davalı tarafından alacağın yazılı belge ile de ispat edilemediği” belirtilerek, davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacı, davalının kendisine ait olan işyerinde işçi olarak çalıştığını ileri sürmüşse de, taraflar arasında işçi, işveren ilişkisi olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Gerçekten de taraflar arasındaki ilişkinin ... Kanunu kapsamında bir hizmet sözleşmesine dayanması halinde, 1475 ve 552l sayılı kanunların 1.maddeleri hükümleri gereğince hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davaların ......

                  Zira anılan beyanlar açıkça alacaklının istediği alacak miktarı ile davalı borçlunun muhasebe kayıtlarındaki borç miktarının uyuşmadığının ve davalı borçlunun nakit mevcudu oldukça borçlarını ödediği için nakit mevcudunun var olması halinde davacının da borcunun ödenmemesinin mümkün olmadığının ileri sürülmesidir ki, bu açıkça borçlu olunduğunun ikrarıdır. Bu durumda, borçlu, borç doğuran hukuki ilişkiyi ve borcu kabul ettiğine göre, itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında alacaklının artık İİK.'nun 68/1. maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer yoktur. Çünkü anılan maddede yazılı belgelerle ispatlanacak olan hukuki ilişki ve borçtur. Borçlu hukuki ilişki ve borcu kabul edip borç miktarında uyumsuzluk olduğunu ileri sürdüğüne göre, kabul edilen bir hususun ayrıca İİK.'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerle ispatına yer olmadığı açıktır (HGK. 04.12.1985 tarih ve 1984/12- 527 E.,984 K.)...

                  . - KARAR - Davacı vekili, davalının müvekkiline 33.034,48 TL tutarlı ceza faturası gönderdiğini, söz konusu cezanın taraflar arasındaki sözleşmelerin ilgili hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, borçlu olduğu kanatine varılır ise fahiş ceza faturasının tenkisini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki anlaşmalar uyarınca ihlâl halinde ceza uygulanabilmesi için öncesinde bir uyarı yapılması ve ihlâlin ortadan kaldırılması için süre verilmesi gerektiği, davalının, bu ön şartları yerine getirmeden davacıya ceza kestiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının, davalıya borçlu bulunmadığının tespitine dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 17.12.2014 tarih ve 4040 E., 8234 K. sayılı ilamıyla onanmıştır. Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu