Ltd.Şti. vekili avukat ... tarafından davacının iddialarının iyiniyetli hamil (ciranta) olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğinden bahisle ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istenmiş, yargılama sonunda 30.9.2004 vadeli 2.000.000.000 TL. bedelli senet ile davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine, peşin olarak ödenen 300.000.000 TL.nın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar kesinleştiğinde 24.9.1994 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına hükmedilmiş, verilen karar dava dışı ... Ltd.Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ancak anılan şirket davada taraf olmayıp kendisine husumet yöneltilmediği gibi harcını yatırarak davaya müdahil de olmadığı, bu suretle davada taraf sıfatını kazanmadığı ve mahkemece verilen kararın da kendisini bağlayamayacağı anlaşıldığından temyiz talebinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz talebinin REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden ......
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin keşideci davalının lehtar olduğu 26.03.2010 tanzim 10.06.2010 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli, 10.07.2010 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli ve 10.08.2010 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli bonolardaki imzaların müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu bonoların taşınmaz üzerindeki müvekkili haczinin kaldırılması karışığında davacı yanca düzenlenip bizzat imzalanmak suretiyle müvekkiline verildiğini belirterek davanın reddine ve % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
Sayılı Kredi Sözleşmesine kefil olması ve bu kredi sözleşmesi sırasında asıl borçlu ...'in adına kayıtlı olan ... plaka nolu motorlu araç üzerindeki rehnin, davalı tarafından müvekkilinin bilgisi ve rızası dışından kaldırılması suretiyle müvekkili aleyhine işlem yaptığından, müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığını tespiti ve bu kredi sözleşmesi nedeniyle davalıya ödemiş olduğu 50.000 TL'nin davalıdan istirdadı ile müvekkiline ödenmesini talep ettiğini, bu nedenlerle davacı müvekkilinin, ...'e 18/11/2014 tarih ve ...../.......(.......)..... Sayılı Kredi Sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, iş bu kefalet nedeniyle müvekkilinin davalıya ödemiş olduğu 50.000 TL'nin davalıdan istirdadı ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava dışı ... lehine .....-.......(......)..... Sayılı Kredi Sözleşmesine kefil olduğunu, kredi borcunun taksitlerini ...'...
Davacı tarafından davalı aracılığı ile Türkiye Halk Bankasından dava dışı Abdulmuttalip Seçer 'in kullanmış olduğu krediye kefil olduğu ve bu kefaletten dolayı ödeme yaptığı dava dışı Abdulmuttalip Seçer'in adına kayıtlı olan 34 XX 484 plakalı araç üzerindeki rehnin kaldırılması sebebiyle aleyhine işlem yapıldığından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti yönünde menfi tespit davası açılmış ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Borçlu, istinaf dilekçesi içeriğini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takipte itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 269 maddesi. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
/533 Esas sayılı dosyasından Ortaklığın Giderilmesi davası açıldığını, yine davalı-müvekkili tarafından davacı ve hissedar Ayfer Doğan'a karşı Silifke Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/55 Esas sayılı dosyasından ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, her iki dava ile ortada bir kira akdi olmadığının ve müvekkilinin bir borcunun olmadığının ortaya çıktığını, ayrıca davacı tarafından müvekkiline karşı herhangi bir intifadan men bildiriminin yapılmadığını, ortada sözlü ya da yazılı bir kira akdi ve kira borcunun bulunmaması nedeni ile Silifke 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/134 esas sayılı dosyası üzerinden müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açıldığını, bu nedenlerle davacının davasının reddini, Silifke 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/134 esas sayılı dosyası üzerinden açılan Menfi Tespit davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir....
GEREKÇE : Dava, İİK'nın 89/3 maddesine dayalı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkememizin ... , 05/11/2018 tarihli kararı ile davanın kabulüne, ... esas sayılı takip dosyasında takip borçlusu .... Ltd. Şti ile .... Ltd....
Davacı, davalıdan mal almadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Bu durumda ispat külfeti davalıda olup, davacıya mal satıp, teslim ettiğini yazılı delille kanıtlaması gerekir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek somut olaya uygun olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kötüniyet tazminatının şartlarının bulunup, bulunmadığı karar yerinde tartışılmadan borçlu davacı aleyhine tazminata hükmolunması da bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İflas Müdürlüğü’nün 2009/38 iflas dosyasından ipoteğin kaldırılmasının talep edildiğini, ancak ipoteğin kaldırılması taleplerinin reddedildiğini, müvekkilinin davalı müflis şirkete borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili adına kayıtlı taşınmazda davalı lehine tesis edilen 80.000.-TL bedelli ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı iflas idaresince, davaya konu taşınmaz hakkında ...12. İcra Müdürlüğü’nün 2008/8782 E. sayılı dosyası ile takip açıldığını, müflis şirket yetkilisinin iflas idaresince isticvabında “dava konusu taşınmaz üzerine, müflis şirketten yapılacak alımlara karşılık olmak üzere, teminat ipoteği koyulduğunu, alımların ...’ın temsil ve ilzama yetkili olduğu ...Kağıt isimli firma tarafından yapıldığı” beyan edildiğinden davacının ipoteğin fekki talebinin reddedildiğini, davacının borçlu olduğunun tespiti ile davanın reddini talep etmiştir....
Somut olayda 26.09.2019 tarihli "Hesaplaşma" başlıklı sözleşmede, sözleşmenin taraflarının davacı alacaklı ve davalı borçlu şirket adına ... isimli şahsın olduğu ve yetkili olarak ...isimlerinin bulunduğu, borçlu şirket isminin zorunlu unsurları ile birlikte olduğu gibi yazılmadığı, sadece Saftaş ibaresinin kullanıldığı, bu anlamda anılan belgenin İİK'nın 68. maddesinde yazılı olan belgelerden olmadığının kabul edilmesinin isabetli olduğu ancak 29.05.2023 tarihli Gaziantep Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabına göre ... .... Ltd....