WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

fıkrasının silinerek yerine; "1- Davanın kısmen kabulüne, Davacının 23/10/2019 tarih 16250813 sayılı borç bildirim belgesinden dolayı 78.115,26 TL; 23/10/2019 tarih 16250278 sayılı borç bildirim belgesinden dolayı 3.000,00 TL borçlu olduğunun tespitine, 78.115.26 TL borca borç bildirim belgesinin davacıya tebliğ tarihi olan 25/10/2019 tarihinden itibaren başlayan 24 aylık sürenin dolduğu tarihten itibaren,3.000.00 TL borca borç bildirim belgesinin davacıya tebliğ tarihi olan 07.12.2019 tarihinden itibaren başlayan 24 aylık sürenin dolduğu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine," yazılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2022 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Davacılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Davacılar vekili, dava dilekçesinde davalıya limited şirket hisse devri karşılığında 17.05.2011 tarihli sözleşmeyle verilen teminat çeklerinin, hisse devir bedeli ödenmesine rağmen iade edilmediğini, 17.05.2011 tarihli sözleşmeyle verilen çeklerin icraya konulacağı tehdidi altında Borç İtfa Sözleşmesi imzalandığını, Borç İtfa Sözleşmesine dayalı olarak teminat çeklerinin alınarak yerine 600.000 USD bedelli 18 adet çek verildiğini ileri sürerek, Borç İtfa Sözleşmesinin hile ve ikrah nedeniyle geçersiz olduğunun ve çekler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile çeklerin istirdatını talep etmiştir....

      Öte yandan dosyaya sunulan 18.000,00 TL tutarında gönderilen paraya ilişkin havale makbuzunda gönderilen paranın borç olarak verildiğine dair herhangi bir şerhin bulunmadığı anlaşılmakta olup, bu haliyle havale, paranın borç olarak gönderildiğini ispata yeterli değildir. Bakiye kısım için de davacı tarafından davalıya borç verildiğine yönelik yazılı belge sunulmamıştır. Somut olayda, 15.000,00 TL dışında, davalı karz ilişkisini inkar ettiğine göre karz ilişkisinin varlığını davacının kanıtlaması gerekir. Bütün bu olgular gözetildiğinde davacı 15.000,00 TL dışında kalan borç verme iddiasını ispatlayamamıştır. Ne var ki, davacı, delil listesinde yemin deliline de dayanmıştır....

        Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, 31.890,94 TL bakiye borç bulunduğuna dair muhtıradaki miktarın fazla olduğu belirterek iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, şikayetin kabulü bakiye borç muhtırasının iptaline karar verildiği görülmüştür....

        Maddesinde ise taraflar arasında birden fazla borç bulunması halinde kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödemenin muaccel borç için yapılmış sayılacağı, birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğunun kabul edileceğini belirtilmiş olup somut olayda da bu maddenin uygulanması gerektiği ve davacı alacaklının ispat ettiği başka muaccel bir borç bulunmadığından ödemenin yasal karine olarak takibe konu olan bu çek borcu için yapılmış sayılacağı ve buna göre mahkemenin tespit ve değerlendirmelerinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....

        Maddesinde ise taraflar arasında birden fazla borç bulunması halinde kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödemenin muaccel borç için yapılmış sayılacağı, birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğunun kabul edileceğini belirtilmiş olup somut olayda da bu maddenin uygulanması gerektiği ve davacı alacaklının ispat ettiği başka muaccel bir borç bulunmadığından ödemenin yasal karine olarak takibe konu olan bu çek borcu için yapılmış sayılacağı ve buna göre mahkemenin tespit ve değerlendirmelerinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....

          İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: "Yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olayda ispat yükünün davacıda ve davacının söz konusu havale bedelini davalıya borç olarak gönderdiğini ispat etmekle yükümlü olduğu, davacının takibe konu ettiği alacak değeri dikkate alındığında dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 200. maddesi gereğince, davacının alacak-borç ilişkisinin varlığını; ancak kesin delillerle kanıtlayabileceği, dosya kapsamında bulunan 11/10/2017 tarihli havale dekontunun açıklama kısmında "borç verilmiştir" ibaresinin bulunduğu, bu suretle davacının davaya konu bedelin davalıya borç olarak gönderildiği iddiasını ispatladığı, davalının ise savunmaya ilişkin vakıalarını ispata elverişli yazılı ve somut herhangi bir delil ibraz edemediği, ayrıca davaya konu alacak likit ve belirlenebilir olmakla icra inkar tazminatı talebi şartlarının da oluştuğu," gerekçesiyle, "Davanın KABULÜNE, Adana 12....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, icra dairesi tarafından ilamın kesinleştiği tarihe kadar geçen dönem için ilam uyarınca yasal faiz, kesinleşme tarihinden sonraki dönem için ise, 17.10.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4709 Sayılı Kanunla değişik Anayasa'nın 46/son maddesi hükmü uyarınca, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının hesaplandığı ancak, bakiye borç miktarının 116.181,46- TL olarak belirlendiği, bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede bakiye borç miktarının 114.802,60- TL olduğunun tespit edildiği belirtilerek, şikayet konusu 08.01.2020 tarihli bakiye borç muhtırasındaki borç miktarının 114.802,60- TL olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....

          (Borçlar Kanunu'nun 457 vd.) maddelerinde düzenlenen havale, hukuksal niteliği itibari ile bir borç ödeme aracıdır....

          Sayılı kaldırma kararında belirtildiği üzere; davacı tarafça davalıya parça halinde 5000.00 Euro gönderildiği davalının da kabulünde olup, banka kanalıyla gönderilen havale açıklamalarında T1 (davacı) alınan borç" yazılı olduğu görülmüştür. Davacının davalıya borç verdiği iddiasında bulunulmuş, davalı tarafça gönderilen havalelerin borç verme değil, borç ödeme olduğu savunulmuştur. TMK'nın 6.maddesinde "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdıgı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükmü çerçevesinde davacı gönderdiği havalelerde kendisinden borç alındığı yazılı olup, yapılan havalenin borç ödeme olduğuna ilişkin ispat yükü ise davalıdadır. Davalı, davacıdan borç almadığını, yapılan ödemenin aslında kendisine yapılan borç ödemesi olduğunu yazılı bir belge ile ispatlayamadığı gibi, yemin deliline de dayanmak istememiştir. Böylelikle davacının davalıya 5000.00 Euro borç para verdiğinin kabulü doğru olmuştur....

          UYAP Entegrasyonu