WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/691 Esas KARAR NO : 2023/571 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/10/2022 KARAR TARİHİ : 19/09/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan ... arasında, borçlusunun ..., alacaklısının ... olduğu ... düzenleme ve ... vade tarihli, ...-TL bedelli bono düzenlendiğini, taraflar arasında düzenlenen bono bedelinin müvekkili tarafından ...'a ... tarihinde gayrikabili rücu olarak elden ödendiğini, ancak söz konusu bono aslının ...'un yanında olmadığı için bononun teslim alınamadığını, mezkur senet dayanak gösterilerek Antalya ... İcra Dairesi'nin ... E....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, bonodan kaynaklı menfi tespit davasıdır. Dava konusu bononun incelenmesinde, alacaklısı ..., borçlusu ..., "..." olan, ... düzenlenme, ... ödeme tarihli, ... TL bedelli senet olduğu, bonodan dolayı menfi tespit ve kötü niyet tazminatı isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır. Öte yandan, davaya konu edilen bononun 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 780. maddesinde düzenlenen tüm yasal unsurlarını taşıdığı anlaşılmıştır. Dava konusu bonoda davacının adının el yazısı ile yazılmadığı, bonoda bulunan kaşe içerisinde isminin bulunduğunun görüldüğü, davacının kaşe üzerindeki imzaya ilişkin itirazda bulunduğu anlaşılmıştır. İmza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defidir....

      Dava takibin dayanağı bonodaki imzanın davacıya(borçluya) ait olmadığı ve takibin dayanağı bononun zamanaşımına uğradığı iddiasına dayalı menfi tespit talebine ilişkindir. Mahkemece takibin dayanağı bononun zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiş ise de zamanaşımı iddiasına dayalı olarak menfi tespit davası açılamayacağından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu kapsamda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde somut olayda, dava konusu bononun takibe konulması neticesinde senet bedelinden kaynaklı imzanın davacıya ait olmaması iddiası ile davalıya borçlu olmadığının tespiti olduğu anlaşılmakla buna göre yapılan incelemeler sonucu dava konusu bono üzerinde yer alan imzanın davacıya ait eli ürünü olmadığı alınan bilirkişi raporu doğrultusunda tespit edilmekle menfi tespit talebi bakımından davacının bonodan kaynaklı başlatılan icra takibine konu olacak şekilde borçlu olmadığının tespitine ve koşulları oluşmadığından (davalı taraf takipten kaynaklı kötüniyetli ve kasten hareket ettiğine dair ispat olmamakla) kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; DAVANIN KABULÜ İLE, 1-Davacının davalıya ... İcra Müdürlüğü'nün 2016/......

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, dava konusu 31.10.2011 vadeli 30.000,00 TL bedelli bonodan dolayı müvekkiline ihbarname gönderildiğini, bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek dava konusu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kardeşi dava dışı ... çek ve senet doldurmaya yetki veren vekaletname düzenlediği, dava konusu bononun vekaletnameye dayalı olarak davacı adına kardeşi dava dışı... tarafından düzenlendiğini, dava dışı...'...

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında süt alış verişi çerçevesinde süre gelen ticari bir ilişki bulunduğunu, tarafların ilk çalışmaya başladıkları dönemde müvekkilinin davalıya açık bono verdiğini, davalı yanca sonradan doldurulan bononun icra takibine konu yapıldığını, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını belirterek bonoya dayalı icra takibinden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Ancak borçlu tarafından açılacak davada, alacaklı durumundaki davalının, itirazını def’i yolu ile ileri sürmesi halinde borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının da bu nedenle zamanaşımını kesmesi gerekir. Nitekim, Yargıtay HGK’nun 20.1.1996 tarih 1996/12–654 esas 1996/805 sayılı kararı ile de aynı ilke kabul edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/144 Esas ve 2005/402 Karar sayılı kararın yapılan incelemesinde; takip dayanağı bonodan kaynaklı borcu olmadığı iddiası ile 10.03.2005 tarihinde borçlu-keşideci (muris) ... tarafından alacaklı-lehdar ... hakkında menfi tespit davası açıldığı, davada ... vekili, davaya karşı itirazlarını savunma yolu ile ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istediği; mahkemece menfi tespit davasının reddine karar verildiği ve kararın 26.12.2011 günü kesinleştiği görülmüştür....

                Davalı ..., davacılardan 7.000 TL bedelli senetten kaynaklı alacağının olduğunu, bono bedelinin ödenmediğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., davalı ...'nin davacılardan bonodan kaynaklı alacağının olduğunu, ...'ye hiçbir şekilde ödeme yapmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafından sunulan gelir gider pusulasında '' 20.12.2011 tarih Reno araç alacak kalanı ... 2.700'' yazılı olduğu, davalı ...'in bu yazının kendi eli ürünü olduğunu kabul ettiği, bu nedenle davacıların araç satımı nedeniyle ödemeyi davalı ...'e yaptıklarının kabul edilmesi gerektiği, davalı ...'in kendi el yazısına göre, araç satımından kalan alacak miktarının 2.700 TL olduğu, bu şekilde araç satımı nedeniyle kendisine 4.300 TL ödendiği, ...'e yapılan ödemenin takip alacaklısı davalı ...'ye yapılan ödeme olarak kabul edilemeyeceği, davalı ...'in ödenen parayı takip alacaklısı diğer davalı ...'...

                  Esas sayılı takip dayanağı bonodan kaynaklı borcunun bulunmadığı ileri sürülerek borçlu olmadığının tespiti talepli dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği anlaşılmış olup davacının bu defa davalı ... ... hakkında protokole uymadığı, taşınmazı devretme karşılığı aldığı senedi kötü niyetli olarak takibe koyduğu, davacının araçları ve taşınmazlarının satılmasına sebebiyet vererek haksız kazanç elde ettiği, ...'nin menfi tespit davası açtığı bu davanın lehe sonuçlanması halinde icra takibinden dolayı zarar gördüğünün ortaya çıkacağı iddiası ile dava açtığı, dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş itibari ile senet nedeniyle keşideci asıl borçlu ve dolayısı ile davacının borçlu olmadığı, bundan dolayı taşınmazları ve araçların satışı ile davalıya takip borcunun ödenmesinden kaynaklı zarar edildiği iddiasına dayanılmakta olup, Adana 3....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, bonodan kaynaklanan ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, taraflar arasında menfi tespit veya itirazın iptali davası bulunmamasına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu