İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar ve hükmedilen nafakanın miktarı isabetlidir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK 175. madde) Toplanan delillerle, boşanmaya neden olan olaylarda davalı - karşı davacı kadının, erkeğe oranla az kusurlu olduğu, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı - karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar isabetli ise de tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı - karşı davacı kadın yararına takdir edilen nafaka azdır....
aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat çoktur....
İlk derece mahkemesince 25.11.2020 tarihli inceleme tutanağı ile davacı vekilinin yoksulluk nafakası talebinin dosyadan tefriki ile mahkemenin 2020/421 Esas sayılı dosyasında yürütülmesine, maddi manevi tazminat ve mal paylaşımı taleplerinin mevcut dava dosyası üzerinde yürütülmesine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "davanın reddine" karar verilmiştir. Davacı kadın, adli yardımdan yararlanması nedeni ile dava masrafları vekalet ücreti ödemesine karar verilmesi ve davasının reddine karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının istinafının süresinde olmaması nedeni ile öncelikle usulden devamında tümden esastan reddine karar verilerek kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin davanın reddine dair karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacının davanın reddine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
İstinaf Sebepleri Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, tazminat taleplerinin ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, erkek yararına nafaka şartlarının oluşmadığını, ileri sürerek kararın erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir. C....
Boşanmaya neden olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmayan davacı kadın lehine, TMK'nun 174/1.-2. maddesi gereğince maddi-manevi tazminata hükmedilmesinde ve kadının 2014 yılından beri SGK'sının bulunmadığı, bu halde düzenli bir işi ve geliri bulunmayan ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın lehine yoksulluk nafakası hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gibi, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, davacı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Bu sebeple tarafların tüm istinaf taleplerinin, ayrı, ayrı esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Davacı-davalı erkek yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. madde koşulları oluşmamıştır. O halde davacı-davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 5-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.(TMK m. 175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
İstinaf Sebepleri Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya yol açan olaylarda kadının kusurlu olduğu yönündeki tespitin hatalı olduğunu, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının ve tazminatların reddi, birleşen davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. C....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, tazminat şartları oluşmadığı gibi, takdir edilen tazminat ve nafaka miktarlarının da fahiş olduğunu, davalı lehine karşı vekalet ücreti takdir edilmemesinin de doğru olmadığını beyan etmek suretiyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK'nın 178 maddesi uyarınca boşanmadan sonra açılan maddi manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebine ilişkindir. HMK 355. maddeye göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. TMK 178 maddesi uyarınca evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kusur belirlemesi, tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanmaya sebep olan olaylarda davacının kusurunun daha ağır olduğuna ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Davacının, herhangi bir gelirinin ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de toplanan delillerle gerçekleşmiştir. Yoksulluk nafakası için, nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK. md. 175/2)....
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz" (TMK m. 175) ve “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." (TMK m. 174/1-2) denilmek suretiyle madde metinlerinde kusur unsuruna açıkça yer verilmiştir. Belirtilen kusur unsurunun boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumunu yorumladığı şüphesizdir. Boşanma davasının eki niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerine ilişkin uygulamada, isteklerin tümü yasadan kaynaklı birbirlerinin eki niteliğinde bulunduklarından boşanma kararı ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin kararlar, hükmün gerekçesiyle ve de gerekçe de belirlenen "Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumu" ile birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar....