Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, yararına hükmolunan tazminat ve nafaka miktarları ile çeyiz eşyası davasında bedele hükmolunmaması ve ziynet talebinin reddi yönlerinden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağının reddi ve çeyiz alacağı davasında bedele hükmolunmamasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Hükme esas ziynet alacağı davasında talep edilen bedel ve çeyiz alacağı davasında hükmolunan bedel karar tarihi itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından bölge adliye mahkemesi kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri...
Davalı duruşmaya katılarak; 12/10/2022 tarihli protokol altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, davacıdan maddi ve manevi tazminat, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası, talebinin bulunmadığını, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı bir alacak istemediğini, ziynet alacağı bulunmadığını, ilerde bu hususlar ile ilgili dava açmayacağını belirterek anlaşmalı boşanma kararı verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; açılan davanın kabulü ile tarafların TMK 166/3 gereği anlaşmalı olarak boşanmalarına, nafaka ve tazminat talepleri bulunmadığının tespitine, birbirinden katılma alacağı talebi bulunmadığının tespitine, karşılıklı ziynet eşya alacağı olmadığının tespitine, 12/10/2022 tarihli protokolün tasdikine karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, müvekkilinin boşanma esnasında sadece kendisi ve çocukları için nafaka istediğini, müvekkilinin boşanma sırasında maddi ve manevi tazminat, ziynet eşyalarının iadesi ve mal rejiminden kaynaklı alacaklarından nafaka karşılığında feragat ettiğini, davacının da bu durumu kabul ettiğini, tarafların boşanmalarının üzerinden 9 ay geçtiğini ve davacının 9 aylık süreçte maddi durumunda hiçbir değişiklik olmadığını, davacının açmış olduğu bu dava ile anlaşmalı boşanma esnasındaki maksadının da iyi niyetli olmadığının ve müvekkilini nafaka hariç tüm haklarından vazgeçirdikten sonra nafaka miktarını da ileride düşürmek için bir plan yaptığının ortada olduğunu belirterek, davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, TMK 161 maddesine dayalı açılan davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarları ve ziynet alacağı davasının reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, nafakalar, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK’nın 362 nci maddesinin 1 inci fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun...
Davalı kadının karşı dava dilekçesinde, nafakaya ÜFE arttırımı talep ettiği halde, mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği, yine karşı dava açılırken 3 kere karar harcı yatırıldığı ve karşı dava dilekçesinde ziynet alacağı, katkı payı alacağı ve ev eşyalarının ortak olduğunun tespiti yönünde talepte bulundukları, harcı yatırılarak usulüne uygun açılmış boşanmadan ayrı eşya ve katkı payı alacağı davaları olmasına rağmen mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak ziynet ve mal rejimi davası için dava açmakta muhtariyetine şeklinde hatalı karar verildiği görülmüştür. Kadın karşı dava dilekçesinde evdeki eşyaların ortak olduğunu ve eşyaları alamadığını iddia edip eşyaların 1/2 hissesinin kendisine ait olduğunun tespitini istemiş ise de eşyaların nasıl ve ne şekilde alındığını ve neden ortak olduğu hususunda açıklamasının bulunmadığı gibi hangi eşyalar yönünden talepte bulunduğunu da açıklamamıştır....
Davalı duruşmada alınan beyanında; davacı tarafından açılan boşanma davasını kabul ettiğini, davacı ile sulh içinde evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını, müşterek gayri reşit 1 çocuklarının bulunduğunu, müşterek çocukların velayetinin davacıya verilmesni, kendisi için herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat, ziynet eşyası, katılım alacağı talebi olmadığını belirterek davanın kabulü ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı duruşmada alınan beyanında; Açılan davayı kabul ettiğini, evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını, müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, müşterek çocukların velayetinin tarafına verilmesini istediğini, velayetleri tarafına verilecek olan müşterek çocukları için davacıdan iştirak nafakası talep etmediğini, davacıdan herhangi bir nafaka, maddi-manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğini 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasını ve gerekçeli kararın eki sayılmasını talep etmiştir....
Davalı duruşmada alınan beyanında; Açılan davayı kabul ettiğini, evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını, müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, müşterek çocukların velayetinin tarafına verilmesini istediğini, velayetleri tarafına verilecek olan müşterek çocukları için davacıdan iştirak nafakası talep etmediğini, davacıdan herhangi bir nafaka, maddi-manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğini 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasını ve gerekçeli kararın eki sayılmasını talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından her iki boşanma davası ve ferileri yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise ziynet alacağı davasının reddi, tedbir ve yoksulluk nafaka miktarları, toptan yoksuluk nafakasına hükmedilmesi ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Hükme esas ziynet alacağı davasına yönelik talep edilen bedel karar tarihi itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından bölge adliye mahkemesi kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından manevi tazminatın miktarı, tazminatlara faiz talebi hakkında karar verilmemesi ile reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve kadın yararına hükmolunan tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, davacı-davalı kadın yararına 24.06.2015 tarihli ara karar ile 250,00 TL tedbir nafakasına (TMK m. 169) karar verildiği halde, 09.12.2015 tarihli...