Nitekim önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin araştırma sonuçları ve dosyada yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacı emekli olup, aylık 1.100 TL maaş aldığı, aylık 400 TL otel ücreti ödediği ve siroz hastası olduğu; davalının ise, boşanmadan önce 15.05.1995 tarihinde emekli olduğu, 2013 yılı itibariyle aylık 1.118 TL geliri olduğu, boşanmadan önce 1996 yılında adına tescil edilmiş bir taşınmazı bulunduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan sonra açılan (katkı payı), Esasen katılma alacağı, maddi ve manevi tazminat. ... ile ... aralarındaki boşanmadan sonra açılan (katkı payı), Esasen katılma alacağı, maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair ... 5. Aile Mahkemesi'nden verilen 05.06.2013 gün ve 196/762 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.12.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Av. ... ve karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, dava dışı borçludan olan alacaklarının tahsili amacıyla borçlunun taşınmazları üzerine haciz işlemi uygulandığını, taşınmazın satılarak paraya çevrilmesinden sonra icra müdürlüğü tarafından sıra cetveli düzenlendiğini, ancak kendi alacaklarının rüçhanlı olduğundan bahisle davalıların alacaklarından önce gelmesi gerektiğini öne sürerek sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunanlar, şikayetçinin boşanmadan kaynaklanan alacağının muvazaalı olduğunu öne sürerek şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetçinin nafaka alacağının rüçhanlı olduğunu öne sürerek şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir. İİK 140/2. maddesi yollamasıyla İİK md. 206/c maddesinin hacizde kıyasen uygulanmasından kaynaklanan rüçhan hakkı, haciz uygulamasından önceki 1 yıllık nafaka alacağını kapsar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması isteğine ilişkin olup, 12.04.2016 tarihinde ...’da açılmış, davalı kendisinin ...’da oturduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, mahkemece “TMK'nın 177. maddesi gereğince boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, söz konusu yetkinin kesin yetki kuralı niteliğinde olduğu, nafaka alacaklısı olan davalının adresinin ... olduğu” gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk nafakası K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanmadan bağımsız olarak açılmış nafaka isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2010 yılında evlendiklerini bu evliliklerinden müşterek 2 çocuklarının olduğunu, davalı eşinin sorumsuzluğunun geçimsizliğinin evlendikleri günden beri devam ettiğini, çocukları için eşinin kumar alışkanlığına katlandığını, eşinin tüm parayı kumara yatırdığını, geçimlerini zor şartlarda temin ettiklerini, kendisinin bir fabrikada çalıştığını, çocuklarına baktığını, davalıdan dolayı evliliğin çekilmez hale geldiğini, açıklanan nedenlerle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00er TL nafaka hükmedilmesine, davalının kendisinden nafaka, tazminat istememesi kaydı ile kendisinin de nafaka tazminat istemediğini belirterek boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda; taraflar Ayvalık Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2011/756 Esas-2012/530 Karar ve 19.07.2012 tarihli kararı ile boşanmışlar ve bu davanın 22 Mart 2012 tarihli duruşmasında davacı için 500 TL, müşterek çocuklar için 250'şer TL olarak takdir edilen nafakaların karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştikten sonra davacı için 500 TL yoksulluk, müşterek çocuklar için 250'şer TL iştirak nafakası olmak üzere toplam 1000 TL aylık nafakanın davacı kocadan alınarak davalı kadına verilmesine karar verilmiş; hüküm temyiz edilmeden 03.10.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı kadının boşanmadan sonra asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği, özel bir şirkette çalıştığı, davalının ise Banka şube müdürü olarak çalışır iken 30/06/2013 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiği, tarafına 60.968.18 TL tazminat ile 4.941.22 TL izin ücreti ödendiği, davalının işe iade davası açtığı, bu davanın derdest olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Ekonomik ve sosyal durum araştırma sonucundan ise davacının ev hanımı olduğu, çocuklarının yardım ettiği, nafaka yükümlüsü davalının ise emekli olduğu, 1.700.00.- TL emekli maaşı aldığı, yeniden evlendiği, bir aracının olduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf, boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğunu ileri sürmemiştir. Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle nafaka takdiri sırasında kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka takdiri doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davacının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile 500 TL yoksulluk nafakasının davanın kesinleşmesinden itibaren erkekten alınarak kadına verilmesine, her yıl TEFE ÜFE oranında artışına, kadın lehine 1.000 TL maddi, 8.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenle aleyhine maddi manevi tazminat ve nafaka takdir edilmesi doğru olmadığı gibi takdir edilen tazminat ve nafakayı ödeyecek bir maddi gücünün bulunmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu boşanmadan sonra açılan maddi manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, tarafların Elazığ 1. Aile Mahkemesinin 2010/303 esas sayılı boşanma davasında boşanmalarına ve kendisi lehine aylık 200 TL nafakaya hükmedildiğini, almış olduğu nafakanın ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek 200 TL nafaka arttırımına gidilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, yeniden evlendiğini bir çocuğunun daha dünyaya geldiğini, davacının boşanmada kusurlu olduğunu, düzenli işinin olmadığını, boşanmadan sonra gelirinin artmadığı savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....