WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK'nın 176.maddesine göre yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, ilk derece mahkemesi tarafından davalı davacı kadına yoksulluk nafakası hükmetmesinin ve hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete uygun olduğu görüldüğünden davacı davalı erkeğin yoksulluk nafakası takdiri ve tarafların yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. (2). İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." şeklindedir. Bu durumda; davacı kadının ilk kez 02.01.2015 tarihli dilekçeyle tazminat ve yoksulluk nafakası talebi, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. O halde; davalı kadının dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında yer almayan tazminat ve yoksulluk nafakası istemi, davacı erkeğin açık rızası bulunmadığına ve ıslah da söz konusu olmadığına göre artık incelenemez. Davalı kadının tazminat yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde isteğin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

    hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      HGK.nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması," yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 7.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 1.5.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları). Somut olayda; davacının inşaatlarda çalıştığı, gelirinin tespit edilemediği, babasına ait evde oturduğu ve bekar olduğu, davalının ise boşanmadan sonra tekstilde çalışmaya başladığı, asgari ücret seviyesinde bir gelire kavuştuğu anlaşılmaktadır. Ancak davalının aldığı 150TL nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün değildir. Aldığı nafaka ile gelirinin toplamı ise, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası artırım davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı,davalı ile 2008 yılında boşandıklarını,boşanma neticesinde lehine 150.TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini,geliri bulunmadığını,zor durumda olduğunu ileri sürerek; aylık 150.TL’lik yoksulluk nafakasının 500.TL’ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak ve yoksulluk nafakası istemine ilişkindir. 1- Davalı erkek vasisinin yoksulluk nafakası yönünden yapılan istinaf başvurusu incelemesinde; Mahkemece davacı kadın lehine 500,00- TL yoksulluk nafakasına hükmolunmuştur. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri sekiz bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. maddesi uyarınca 01/01/2022 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesindeki parasal sınır 8.000,00- TL olmuştur. Kesinlik sınırı her bir nafaka yönünden ayrı ayrı belirlenir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmaya Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı olarak karar verilmiş olmasına, nafakaya ilişkin hükmün de, mahkemece tarafların anlaşmaları esas alınarak tesis edilmesine ve davacının da boşanmadan feragat ettiğine ilişkin açık bir beyanı bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren...

            Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde;artırımı talep edilen yoksulluk nafakasının 31.10.2014 tarihinde kesinleşen boşanma ilamıyla belirlendiği, eldeki artırım davasının ise 30.11.2015 tarihinde açıldığı,tarafların sosyal ve ekonomik durumunda boşanmadan sonra olağanüstü bir değişiklik olduğuna dair bir iddianın ileri sürülmediği görülmüştür....

              Davacı kadının, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; lehine takdir edilen yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası ile boşanma neden ile lehine takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu yönü ile istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; yoksulluk nafakası yönünden 5 no'lu hüküm fıkrasının "karar kesinleşmesinden sonra aylık 250,00.TL yoksulluk nafakası olarak devamına", 6 no'lu hüküm fıkrasının "karar kesinleşmesinden sonra 200,00.TL iştirak nafakası olarak devamına", 7 no'lu hüküm fıkralarının tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılarak, 6100 sayılı HMK.'...

              TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, iş bu nafakanın boşanmadan sonra yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, ayrıca müvekkili heline 35.000,00 TL manevi, 35.000,00 TL maddi olmak üzere toplam 70.000,00 TL tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu