WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı cevap dilekçesinde; davacının boşanma davası sırasında yoksulluk nafakası talep etmediği için halihazırda nafaka talep etme hakkının bulunmadığını, davacının boşanma ilamında lehine hükmedilen tazminatları faizi ile tahsil etmek suretiyle zenginleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacının boşanma davasında sadece tedbir nafakası isteminde bulunduğu; boşanma kararından 6 ay gibi kısa bir süre sonra yoksulluk nafakası davası açtığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında bu 6 aylık sürede ani yükselme ve düşüşlerin olmadığı, davalının ekonomik durumunun yoksulluk nafakası ödeyecek kadar iyi olmadığı gerekçeleri ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra açılan yoksulluk nafakası istemine ilişkindir. Yoksulluk nafakası boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm ifade eden, boşanmaya bağlı fer'i bir haktır....

    Ön inceleme duruşmasında da talep ettiği nafakaları yoksulluk ve iştirak nafakası olduğunu açıklamıştır. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı-karşı davalı kadının kendisi için talep ettiği nafakanın, boşanma kararından sonra da devam etmesine yönelik talebi "yoksulluk nafakası" anlamındadır. Davacı-karşı davalı kadının kendisi için boşanma kararı sonrasında devam edecek şekilde talep etliği nafakayı iştirak nafakası olarak adlandırmış olmasının, kadının dilekçeler teatisi aşamasında usulünce yoksulluk nafakası isteğinin bulunmadığı şeklinde yorumlanması usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası isteğinin bulunduğu gözetilerek bu hususta olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamış olması bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı- karşı davalı kadının dava dilekçesinde yer alan 30.000 TL. manevi tazminat işleği hakkında hüküm kurulmamış olması da doğru bulunmamıştır....

      karar verilmişse de; davacı kadının dava dilekçesindeki, nafaka talebim vardır şeklindeki beyanı yoksulluk nafakası talebini kapsar....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesi tarafından kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine ilişkin kararın davalı-davacı erkek tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusu yoksulluk nafakası dışında esastan reddedilmiş, davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin ise koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....

          -2- SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hükümün birinci fıkrasında yer alan " iştirak nafakası" ifadesinin çıkartılarak yerine "yardım nafakası" sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Davalı kadının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebi HMK 141.madde kapsamında iddia ve savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu, dosyada usulüne uygun yapılmış ıslah ya da karşı tarafın açık muvafakatı bulunmadığı dikkate alındığında bu talepler konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yoksulluk nafakası yönünden red kararı, maddi -manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş, hataya değinilmiştir. Davalı taraf tedbir nafakası miktarına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen tedbir nafakası miktarı dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olmakla davalı kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

            Sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, bu kararın 06.04.2019 tarihinde kesinleştiği, ortak çocuk Miran Asaf'ın boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 16.05.2019 tarihinde doğduğu, velayetin askıda olduğu, mahkemece çocuğun yaşı ve babanın velayet talebinin olmaması dikkate alınarak velayet hakkının davacı anneye verildiği, anlaşmalı boşanma davasında tarafların karşılıklı olarak tedbir ve yoksulluk nafakası talebi olmadığını bildirdiklerinden kadının yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği, ancak anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açılan ve feri nitelikte bulunmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesine rağmen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı erkeğin vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin yerinde olduğu, Ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m.4) dikkate alındığında hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakası miktarının fazla olduğu...

            Aile Mahkemesi TARİHİ : 05/05/2015 NUMARASI : 2015/126-2015/370 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından, yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların eylemli ayrılık sebebine (TMK.m.166/son) dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı kadının yoksulluk nafakası talebi reddedilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine, mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 11.12.2014 tarihli ilamı ile davalı kadın lehine yoksulluk nafakası takdiri gerektiği yönünde bozulmuştur. Davalı kadının bozma sonrası kolejde öğretmen olarak çalıştığı tespit edilmiş ve yoksulluk nafakası talebi reddedilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı ... 20.11.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirmiş ise de tarafların boşanmalarına dair hüküm temyiz edilmeden kesinleştiğinden, feragat beyanı hukuken geçerli sonuç doğurmaz. 2-Davalı ... 20.11.2017 tarihli dilekçesiyle iştirak ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına takdir edilen tazminatlar yönünden, bozulması gerekmiştir....

                SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple davacının kusur belirlemesi ve kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple hükmün yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.04.2016 (Pzt.)...

                  UYAP Entegrasyonu