tasfiyesi davasının tefrikine karar verilmiştir....
GEREKÇE : Dava, mal rejiminin tasfiyesi davasıdır. Davalı erkek istinafında, annesi ile birlikte satın aldığı bir daireyi dava konusu edilen taşınmaz alınmadan önce sattığını, satıştan gelen para ile dava konusu edilen taşınmazı aldığını, delillerin yeterince toplanmadığını, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar 19/07/2001 tarihinde evlenmiştir. Aksi yönde bir sözleşme sunulmaması sebebiyle, tarafların evlenme tarihinden (19.07.2001) TMK yürürlük (01/01/2002) tarihine kadar yasal mal rejimi mal ayrılığı; bu tarihten boşanma davasının açıldığı (12.09.2018) tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanacağı anlaşılmaktadır....
Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer." hükmüne göre mal rejiminin sona erdiği tarihin 10.09.2013 olduğunu, TMK.nun 235. maddesine göre de "mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar.", İstanbul Anadolu 17....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejimi tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejimi tasfiyesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 2....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mal rejiminin tasfiyesi davasında katılma payı ve değer artış payı alacak talepleri olduğunu, boşanma davasının derdest olduğunu, davalı adına tapuda kayıtlı Bayrampaşa İlçesi Sağmalcılar Mah....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/158 KARAR NO : 2023/316 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : RİZE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2022 NUMARASI : 2022/485 ESAS - 2022/686 KARAR DAVA KONUSU : MEHİR ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıyla Rize Aile Mahkemesinin 2019/153- 2021/347 E-K sayılı ilamıyla boşandıklarını, mehir alacağının halen ödenmediğini, mehir alacağı olarak 41 ata lirası alacağı olduğunu belirterek, miktarı belirtilen alacağının aynının ya da bedelinin hesap edilerek tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Uyuşmazlık, eşler arasında boşanma davasından bağımsız olarak açılmış kişisel eşya, mehir senedinden kaynaklanan 350 gr altının iadesi, aylık 300,00 TL tedbir nafakası ve müşterek alınan eşyalara ilişkin olarak katkı payı istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"....... ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair .........verilen 13.12.2012 gün ve 19/736 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, dava konusu taşınmazın tarafların evlilik birliği içerisinde ortak birikimleri ile edinildiğini açıklayarak, nizalı taşınmaz yönünden mal rejiminin tasfiyesini ve bu kapsamda 100.000 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacı tarafça boşanma davası kapsamında eldeki istek yönünden talepte bulunulduğunu, sonrasında istekten vazgeçildiğini açıklayarak öncelikle kesin hüküm nedeniyle, bu kabul görmediği taktirde nizalı taşınmazın edinilmesinde davacının katkısının bulunmaması sebebiyle davanın reddini istemiştir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesine dayalı katılma alacağı isteğine ilişkindir. Eşler 24.07.2005 tarihinde evlenmişler, 07.06.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 28.11.2012 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Temyize konu dava 18.06.2015 tarihinde açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için her hangi bir zamanaşımı düzenlemesi getirilmemiştir. Bu durumda, aynı Kanun'un 5. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulanmalıdır. Zira, TBK'nun 646.maddesine göre, Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. TBK'nun 146.maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Dairemiz uygulamalarında da, mal rejiminin tasfiyesi davalarında on yıllık genel zamanaşımı süresi kabul edilmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; boşanma davasından tefrik ile gelen ziynet alacağı davasıdır. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği anlaşıldığından davalı vekilinin tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....