Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava kadın tarafından açılan zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı asıl boşanma davası ile birleşen zina hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup uyuşmazlık; asıl davada zina şartlarının oluşup oluşmadığı, birleşen zina hukuki nedenli davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
nedeni ile açtığı davanın reddine, davalı karşı davacı erkeğin karşı boşanma davasının reddine, davalı karşı davacı erkeğin tazminat (maddî- manevî) taleplerinin reddine, kadının kabul edilen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası ve erkeğin reddedilen karşı boşanma davasının reddinden dolayı AAÜT uyarınca 4.080,00'er TL vekâlet ücretinin erkekten alınarak kadına verilmesine, ayrıca davacı karşı davalı kadının zina nedeni ile açtığı davanın reddinden dolayı AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekâlet ücretinin kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen zina nedenine dayalı boşanma davası, ziynet ve yoksulluk nafakası istemleri ve lehine hükmolunan nafaka ve tazminat miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuklardan Alper’in inceleme tarihinde ergin olduğunun anlaşılmasına göre davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadın dava dilekçesinde TMK.161. maddesinde yer alan zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasından bahsetmemiş, davalının sadakat yükümlülüğüne...
Bu nedenle davalı-karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına talep hakkında yeniden karar verilerek davacı-karşı davalı kadının zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Hakim, zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir (TMK mad. 236/2). Somut uyuşmazlık incelendiğinde; ... 3. Aile Mahkemesinin 2013/563 Esas-2015/262 Karar sayılı boşanma dosyasında dava dilekçesi ve öninceleme duruşmasındaki beyanlara göre davanın TMK mad. 166/1 ve 2. maddelerine göre 'evlilik birliğinin sarsılması' nedenine dayalı olarak açıldığı, Mahkemenin gerekçesinde de kadının ağır kusurlu bulunduğu ve tarafların TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....
kararın gerekçesiz olduğunu, kısa karar ile gerekçeli karardaki hüküm kısmında farklılıklar bulunduğunu, hangi hukuksal nedenle boşanma talebinin kabul edildiğinin yazılmadığını, kısa kararın 1 nolu hüküm kısmında zina ve onur kırıcı davranış nedeniyle açılan davanın ispatlanamadığından ret kararı verilmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, davacının 13.09.2018 tarihli duruşmada, davasını sadece zina hukuksal nedenine hasrettiğini ve sadece fotoğrafa konu olaya dayanarak zina hukuksal nedenine dayandığını, bu nedenle zinanın olup olmadığı, affedilip affedilmediği ve tazminat talep edilip edilmeyeceği hususlarında tahkikatın yürütülmesi gerektiğini, affetme var ise tazminat talep edilemeyeceğini, hukuka aykırı yoldan elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağını, zina ve onur kırıcı davranışların gerçekleşmediğini, affeden tarafın dava hakkı bulunmadığını, 2018 Ocak sonu ile davanın açıldığı tarih arasında boşanmayı gerektirecek başka bir olay yaşanmadığını...
Madde gereğince zina ve karşı eşin "fiziksel ve psikolojik şiddet ve sadakatsizlik" vakıalarına dayanan kusurlu davranışlarının ileri sürülerek TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası açıldığı, dava tarihinde yaşı küçük olan müşterek çocuğun velayetinin talep edildiği, müşterek çocuk için aylık 800,00TL tedbir ve iştirak nafakasının, davacı kadın için aylık 1.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasının, yine 150.000,00TL maddi, 150.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsilinin talep edildiği, davalı erkek vekili tarafından davacının zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine, boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğu belirtilerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, davacı kadının diğer taleplerinin reddine karar verilmesinin istendiği, yargılama sırasında müşterek çocuğun reşit olduğu, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan ilk yargılama neticesinde;...
ve hukuki olarak bunun af olarak değerlenledirmesi yapıldığından iş bu dava tarihinden önceki olayların artık boşanma sebebi olarak ileri sürülemeyeceği de göz önünde bulundurulmuş bununla birlikte iş bu dava tarihi olan 17.06.2019 tarihinden önceki dönem için davalı erkeğin zina fiilini işlediğinin iş bu dosyada hukuka uygun deliller ile ispatlanamadığından açılan davanın reddine, 2019 yılının Kasım ayı içerisinde emniyet kayıtlarında belirtilen otellerde ve tarihlerde dosyada ismi geçen kadın ile aynı otel odasında kaldığı sabit olduğundan 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesindeki zina fiilinin sübuta erdiği gerekçesi ile kadının 2019/497 Esas, 2020/730 Karar sayılı iş bu dava dosyası ile birleştirilen zina nedeniyle açılan boşanma davasının reddine; 2019/523 Esas sayılı davacı kadın tarafından zina nedeniyle açılan boşanma davasının reddine; 2019/1143 Esas, 2020/74 Karar sayılı iş bu dava dosyası ile birleştirilen erkek tarafından açılan 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince...
Dava, davacı kadın tarafından zina ve TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına ilişkindir. TMK'nun 161. Maddesinde; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK.'nun 166/1- 2 maddesi gereğince "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir....