Yukarıda açıklandığı üzere davalı-karşı davacı kadın davasında zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebeplerine dayalı olarak iki ayrı sebeple boşanma talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi kadının zina sebebine dayalı boşanma talebini kabul etmiş ise de erkeğin zina eyleminde bulunduğunu hangi delillere dayalı olarak kabul ettiğini gerekçesinde açıklamamıştır. İlk Derece Mahkemesinin kararı gerekçesizdir. Bunun yanında davalı-karşı davacı kadının talepleri terditli olmayıp iki ayrı boşanma sebebine dayanılmaktadır. İlk Derece Mahkemesince davacı-karşı davalı kadının her iki sebebe dayalı boşanma talepleri ayrı ayrı değerlendirilmek yerine davanın terditli dava olarak değerlendirilmesi suretiyle davalı-karşı davacı kadının TMK.nun 166/1. maddesine dayalı talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi isabetsiz olmuştur....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın ve davalı-karşı davacı erkek, Türk Medeni Kanunu’nun zina hukuksal sebebini düzenleyen 161. ve devamı maddelerine dayalı olarak boşanma talep etmişler, mahkemece kısa kararda "asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde; tarafların karşılıklı olarak zina eylemini ispatlayamamaları sebebiyle zina hukuksal nedenine dayalı boşanma davalarının reddedildiği, buna karşılık tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davalarının kabul edildiği belirtilerek "asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi gereğince boşanmalarına" karar verilmek suretiyle, kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 150.915,94-TL ek rapor tanzim tarihi olan 11.02.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Dosyaya getirtilen tarafların boşanmalarına ilişkin Karşıyaka 2.Aile Mahkemesi'nin 2007/476 esas-2008/149 karar sayılı boşanma dava dosyasının incelenmesinde; erkek tarafından TMK'nun 161.maddesi uyarınca zina sebebiyle boşanma davası açıldığı, kadın tarafından TMK'nun 166/1.maddesi uyarınca şiddetli geçimsizlik sebebiyle karşı boşanma davası açıldığı, mahkemece kadının zina yaptığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın ve karşı davanın kabulü...
Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; sadece zina nedeni ile boşanma davasının reddini istinaf ettiklerini, erkeğin halen başka bir kadınla yaşadığını, zina davasının hak düşürücü süreden reddinin doğru olmadığını, kararın diğer kısımlarının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek kararın sadece zina sebebine dayalı boşanma davasının reddi kısmının kaldırılmasına, zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, tefhim edilen kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında davalı- davacı kadının davasının Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi uyarınca kabul edildiği belirtilmesine rağmen, kararın gerekçesinde "Davalı taraf birleşen dosyada zina nedeniyle boşanma davası açmış olup davacının duruşmadaki ikrarı, nüfus kayıt örneği, tanık beyanları gözönüne alındığında davacının zina yaptığı sabit olup TMK 161. maddesi uyarınca açılan davanın kabulüne karar vermek gerektiği" şeklinde belirtilerek, hüküm ile hükmün gerekçesi arasında çelişkiye sebebiyet verilmiştir....
İlk derece mahkemesince karşı dava, öncelikle zina, mümkün olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası olarak nitelendirilerek, karşı davanın kabulü ile tarafların zina sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir. Zina hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK m. 161/2). Zina (TMK md. 161) sebebine dayanan boşanma davalarında, yasada öngörülen hak düşürücü süre, süre gelen eylemlerde, son eylemin bittiği tarihten itibaren başlar....
, en azından yaşanılanları hoşgörü ile karşıladığı anlaşıldığından kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, davalı-karşı davacı erkeğin zina olgusunun ispatlandığı, kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, asıl davada asli talebin kabulü ile tarafların zina hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına ilişkin verilen kararın isabetli olduğu ancak kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile; davacı-karşı davalı kadının kusur belirlemesi ve tazminatların miktarlarına ilişkin istinaf talebinin kabulü ile kusurun yukarıda gösterildiği şekilde düzeltilmesine, ilgili bendin hüküm fıkrasından kaldırılmasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmün kesinleşme tarihinden itibaren davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine,...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalının zina dışındaki kusurlarının tespit edilmemesi, iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminatların azlığı bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; hukuka aykırı deliller esas alınmak suretiyle zina sebebiyle boşanma kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın zina sebebiyle kabulü ile boşanma, iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminat ile miktarları bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; zina (TMK 161) kabul edilmediği takdirde, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK 166/1- 2) hukuksal nedenine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir....
Davalı-karşı davacı kadın, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina nedenine dayalı boşanma, bu talebi kabul edilmediği takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemiştir. Bu tür davalarda; tek dava ancak iki ayrı talep mevcuttur. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Yapılan incelemede; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere Diyarbakır 2....
davacı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b Davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan dava, zina hukuki sebebine (TMK m. 161) dayalı boşanma davasıdır....