Davacı kadın, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina nedenine dayalı boşanma, bu talebi kabul edilmediği takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemiştir. Bu tür davalarda; tek dava ancak iki ayrı talep mevcuttur. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Yapılan incelemede; hüküm fıkrasında davanın kabulü ile boşanmaya dayanak hukuki sebebi ihtiva eden kanun maddesi belirtilmeden, davacı tarafın terditli talebinden hangisinin kabul edildiği açık ve anlaşılır bir şekilde gösterilmeyerek "tarafların boşanmalarına" denilmek suretiyle karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davacının TMK.nun 161. maddesi kapsamında boşanma talebinin reddi kararına dair istinaf başvurusu yönünden; Davacı vekili 15/10/2020 tarihli ıslah dilekçesinde; davalı erkeğin başka bir kadınla karı-koca gibi fiilen birlikte yaşadığını, erkeğin zina yaptığını ileri sürmüş, ayrıca davalının, dava dilekçesinde ileri sürdükleri kusurlu eylemlerini tekrarla dava dilekçesini ıslah ettiklerini beyan ederek tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına hükmedilmesini talep etmiştir. TMK.nun 161. maddesinde; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." denilmektedir....
temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. 2016/952 Esas sayılı dosyada açılan asıl dava TMK 166/3 gereği anlaşmalı boşanma, olmadığı takdirde TMK 161.maddesi gereğince zina nedeniyle boşanma, bu davada açılan karşı dava TMK 161.maddesi gereğince zina nedeniyle boşanma davasıdır. 2019/98 Esas sayılı dosyada açılan asıl ve karşı dava TMK 161.madde gereğince zina nedeniyle boşanma davasıdır....
Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı kadın boşanma davası açmakta haklı olduğuna göre kadının davasının kabulüyle boşanmaya karar verilmesi gerekirken bu yön nazara alınmadan kadının davasının reddi doğru görülmemiştir. 2-Mahkemece erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin (TMK m. 161) reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerle, kadının başka bir erkekle birlikte aynı evde kaldıkları anlaşılmaktadır. Zina olgusu ispatlanmıştır. Davalı-karşı davacı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin (TMK m. 161) kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; zina hukuki sebebine dayalı davanın kabul edilmemesi ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı-davacı kadının sadakatsizlik eyleminin sabit olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 161. madde koşulları oluşmuştur. Bu durumda davacı-davalı erkeğin zinaya dayalı boşanma davasını ispatladığının kabulü gerekir. O halde zina hukuksal sebebi uyarınca erkeğin boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı (kadın), davalı (koca) aleyhine münhasıran zina (TMK.md.161) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Zina sebebiyle boşanmaya karar verebilmek için diğer eşin bir başkasıyla cinsel ilişkiye girdiğinin kabulünü gerektiren delillerin varlığı gerekir. Somut olayda davacı, dayandığı delillerle davalının zinasını ispatlayabilmiş değildir. Öte yandan Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesine göre bir boşanma isteği de yoktur. O halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin belirlenen ve gerçekleşen kusurlu eylemleri nedeniyle kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin davasının reddi doğru olup erkeğin bu yönden istinaf taleplerinin reddine, davacı-davalı kadının zina nedeniyle boşanma talebinin reddi ve lehine hükmedilen tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, toplanan delillerden zina eylemi sabit olup zinaya dayalı davanın kabulü gerekir ise de kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında verilen boşanma hükmü istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden zina nedeni ile açılan boşanma davasının konusuz kaldığı, yine tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile kararın ilgili hüküm fıkralarının kaldırılmasına, kadının konusuz kalan zina nedeniyle boşanma talebinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tazminatların az olduğundan bahisle kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat...
Mahkemece tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, davalı zina yaptığı gerekçesiyle ağır kusurlu bulunmuş, davacı ise birlik görevlerinde ihmalkarlık yaptığı ve eşine hakaret ettiği gerekçesiyle az kusurlu kabul edilmiştir. Zina özel ve mutlak boşanma sebebidir. Mahkemece davacının zina olgusunu ispatladığı kabul olunur ve karşı tarafında açılmış bir boşanma davası yok ise artık kusur kıyaslaması yapılamaz. Bu hale göre mahkemece zinayı ispatlayan davacıya az da olsa kusur yüklenmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
"Zina” sebebine dayanan boşanma talebi, toplanan deliller zinayı kabule yeterli olmadığında, “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebiyle boşanma kararı verilmesini gerektirecek yeterlikte ise, “af’ olmadıkça veya dava hakkı düşmedikçe, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanma kararı verilmesi isteğini de içinde barındırır. Çünkü, zina mutlak boşanma sebebidir ve bu olayın evlilik birliğini temelinden yıktığı, kanunun bunu tek başına mutlak boşanma sebebi saymasıyla baştan kabul edilmiştir. Bu bakımdan kadının güven sarsıcı davranışları gerçekleştiğine, bu husus mahkemece de sabit kabul edildiğine göre, kocanın boşanma davası da kabul edilmeli ve Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanma kararı verilmelidir. Bu yönden sayın çoğunluk kararına katılmıyorum....
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesi davalı-karşı davacı erkeğin zina hukuki nedenine dayalı davası, kadının boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlara ilişkin istinaf taleplerini kabul ederek ilk derece mahkemesinin kararını bu yönlerden kaldırmış ve yeni hüküm kurmuştur....