Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Bu konuda ispat yükü kendinde olan tarafın, yasal karinenin aksini her türlü delil ile ispatlama imkanı vardır. Ayrıca, kadının evden ayrılma şekli ile davalı tarafın savunmasına göre davacıya yüklenen ispat yükünün yer değiştirmesi de mümkündür. Somut davada, davacı dava dilekçesinde, dava konusu edilen ve davacıya düğünde takıldığı belirtilen "100 gram set, 4 adet 25 gram bilezik, 27 adet çeyrek altın ve 4 adet 10 gram hediyelik bilezik" ten oluşan ziynet eşyalarının davacının izni ve rızası olmaksızın davalı tarafından kendi şahsi ihtiyaçları için kullanıldığını iddia ederek aynen iadesini, aksi halde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bedelinin ödenmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2019/201 Esas, 2019/204 Karar sayılı kesinleşen boşanma davası dosyasındaki boşanma protokolünde davalıya bağışlama sözleşmesi niteliğindeki sözleşmeyle bağışlamanın vaadedildiği altınla ilgili açık bir düzenlemenin bulunmayıp protokol içeriğine göre bağışlanan eşya hakkında davalının feragat ettiğine dair açıkça bir mutabakat da bulunmadığından, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur..." şeklinde gerekçeler ile Davanın reddine, davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine, dair karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla, tarafların anlaşmalı boşanmış olup özgür iradeleriyle hazırladıkları anlaşma protokolünde ve boşanma ilamında; "VIII. ZIYNET EŞYASI TALEBİ: Emine Yağcının, Semih Yağcıdan Ziynet Eşyası Talebi Bulunmamaktadır." ve "X....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili aleyhine ziynet eşyası alacağı olarak alacak davası ikame edilmiş olup ikame edilen dava usul ve esas yönden yasal olmadığını, işbu davanın haksız ve kötü niyetli olarak müvekkilini huzursuz etmek için ikame edildiğini, davacı tarafın, ziynet eşyaları olduğunu ve bedelinin iade edilmesi gerektiğini iddia etmekte olup davacının müvekkilinde hiçbir ziynet eşyası olmadığı gibi davacının iddia ettiği sayıda da olmadığını, davacının iddia ettiği bu takılarda müvekkilinde olmayıp davacının kendisinde olduğunu, davacı tarafça müvekkilinde olmayan ve müvekkiline teslim edilmeyen ziynet eşyalarının müvekkilinden talep edilmesinin yasal olmadığını, davacının iddiası usul ve esas yönden yasal olmadığı gibi haksız ve kötü niyetle açılan bir dava söz konusu olduğunu belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Asıl ve Karşı davanın KABULÜ ile tarafların TMK.166/1. maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Davacı karşı davalının maddi ve manevi tazminat talebinin ayrı ayrı reddine, Davalı karşı davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, ZİYNET EŞYASI TALEBİ YÖNÜNDEN, "Davanın REDDİNE, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı karşı davalı kadın; katılma yoluyla kusur, kocanın davası, tazminat isteklerinin reddi, ziynetin reddi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı karşı davacı koca; kusur, kadının davası, tazminat isteklerinin reddi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
ÇEYİZ VE ZİYNET EŞYASI 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 74 ] "İçtihat Metni" Taraftar arasındaki "ziynet ve eşya iadesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Ankara Onuncu Aile Mahkemesi)'nce davanın reddine dair verilen 08.11.2006 gün ve 2005/655 E., 2006/1078 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 27.12.2007 gün ve 2006/22240 E., 2007/17951 K. sayılı ilamı ile; (... 1- Toplanan delillerden davacı kadının fiziksel şiddete uğrayarak evden ayrılmak zorunda kaldığı ve çeyiz senedinde yazılı olup talep edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığı anlaşılmakla, ziynet eşyaları yönünden davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2- Davacı kadın, dava konusu diğer eşyalarına yönelik bedel isteminde (HUMK m. 74) bulunmuştur. Davacı kadın, dava konusu olup davalı koca yanında kalan eşyalarına yönelik bedel isteminde bulunabilir....
Tarafların iddia ve savunması, ibraz ettiği deliller kapsamında, bu eşyalar yönünden sübutun değerlendirilmesi, talebin esası hakkında olumlu/olumsuz bir karar verilmesi (kabul, red, kısmen kabul-kısmen red gibi) gerekirken, dava konusuz kalmadığı halde yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. 3- Dosya kapsamına göre, taraflar arasında görülen boşanma davasının çekişmeli olarak açıldığı, ziynet ve çeyiz eşyaları hakkında bu dosyada da bir takım iddia ve delillerin bulunduğu, özellikle davalı erkek tarafından kadının evden eşyalarını almasına ilişkin polis tutanağı olduğunun boşanma dava dosyası içerisinde delil olarak bulunduğu ifade edildiğinden, Sakarya 2.Aile Mahkemesinin 2018/280 esas sayılı dava dosyasının dosya içerisine alınarak delil olarak değerlendirilmesi gerekirken bu konuda inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır. 4- Ziynet eşyalarına ilişkin Yasa ve Yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca kabul edilen yasal karinenin ve aksi yöndeki savunmaların...
GEREKÇE : Asıl davanın konusu geçimsizlik sebebiyle boşanma ve ziynet alacağı, karşı davanın konusu geçimsizlik sebebiyle boşanma talebine ilişkindir. Mahkemece, asıl davada boşanma davasının ve ziynet alacağı talebinin kabulüne, karşı boşanma davasının ise reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı/k.davacı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili; asıl davanın reddi, karşı boşanma davası ile ziynetin kabulü olmak üzere hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın vekili ; hükmedilen nafakaların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, tazminatların miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- Davacı erkek 25/11/2016 tarihli dava dilekçesinde, "davalı ile anlaşamadıklarını, aralarında şiddetli şiddetli geçimsizlik" olduğunu beyanla boşanma ve velayet talep etmiş, başkaca bir vakıaya dayanmamıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalı kadının izni ve iradesi ile ziynet eşyalarının bir kısmının düğünde yapılan borçlara kullanıldığını, dava dilekçesinde sayılan ve bahsedilen ziynet eşyalarının bir geçerliliği ve gerçekliliği bulunmayıp, söylenenin çok altında tarafların düğünde ziynet eşyası olduğunu, hiçbir gerçek gerekçe olmayarak bu davayı açtığını, arz ve izah etmeye çalıştıkları ve re’sen göz önüne alınacak sebeplerle; Öncelikle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2021 NUMARASI : 2020/127 ESAS, 2021/496 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI VE ÇEYİZ EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacının dava dilekçesinde özetle; davalı ile 24/03/2019 tarihinde severek evlendiğini, 22 ayar 7 adet her biri yaklaşık 20 gram olmak üzere toplamda 140 gram altın bileziklerin bir altın turanın 20 çeyrek ile 20.000 TL tutarında takılan paranın ve çeyiz eşyalarının tarafına verilmesini talep ederek dava açmıştır....