"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, her iki boşanma davası ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının, reddedilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının her iki boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı-davalı kadının tam kusurlu olduğu belirtilerek, davacı-davalı kadının boşanma davasının reddine, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası ile birlikte açılan ziynet alacağına ilişkindir. Yerel mahkemece boşanma davasının kabulü ile fer'ilerine, ziynet alacağının reddine karar verilmiş olup, bu karar davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve ziynet alacağı talebinin reddi yönlerinden temyiz edilmiştir. Dairemizce, ziynet alacağı davasının kabulü gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuş, boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının ise reddine karar verilmiştir. Yerel mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda 19.000,00 TL ziynet alacağının kabulüne karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet alacağına, birleşen dava ise terk sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Davacı-davalının ziynet alacağına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir....
Toplanan delillerden, ziynet eşyasının erkek tarafından alınıp kadına iade edilmediği iddiasının ispatlandığı, zira kocanın ziynet eşyasının iadesine ilişkin davaya açıkça cevap vermediği ve kadının darp sonucu evden ayrılması nedeniyle ziynet eşyasının yanında olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bilirkişi raporunda, tabidir ki ziynet eşyasının gramının, göz kararı ve standart üretimler dikkate alınarak saptandığı; raporun aksinin ancak o kıymette bir belge ile ortaya konulabileceği; dolayısıyla ziynet eşyasının gramlarına yönelik itirazın da yerinde olmadığı anlaşılmakla, ziynet eşyasına yönelik de kocanın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Somut olayda 5.000 TL ziynet alacağının ödenmesine karar verilmiş, reddedilen miktar ise 22.000 TL olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Açıklanan nedenle tarafların ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece her iki davanın kabulü ile tarafların TMK 172 ve 166/1. maddeleri gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, baba ve çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine, davalı-karşı davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına, maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, velayet, tazminatların miktarı, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden; davalı-karşı davacı kadın ise her iki boşanma davası ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı-karşı davacı kadının mahkemece belirlenen kusurları yanında, davacı-karşı davalı kocanın da eşine küfür edip, yakınlarına “kızınızı götürün bize yaramaz” dediği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca davalarının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı kadın boşanma davası ile birlikte ziynet alacağı talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda kısa karar ve kısa karara uygun düzenlenen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "Davanın reddine" denilmek suretiyle tek bir dava varmış gibi hüküm kurulmuş, kararın gerekçesinde ise kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının reddedildiği belirtilmiştir. Hakim her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurmakla yükümlüdür. Mahkemece kurulan hükümden kadının hangi davasının reddedildiği açıkça anlaşılamamaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2020 NUMARASI : 2017/142 ESAS - 2020/121 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMAVE ZİYNET EŞYASI VE PARANIN İADESİ(Tefrik Edildi) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, yapılan yargılama sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını,müvekkilinin,eşi ve ailesi tarafından köle gibi kullanıldığını,bunun sonucunda piskolojisinin bozulduğunu ve intihar ettiğini, intihar olayından üç gün sonra ameliyat olduğunu ve ameliyattan sonrada eşinin yanında olmadığını,belirterek,davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına,müvekkili lehine 1.000,00.-TLtedbir nafakasına, 50.000,00.-TL maddi, 50.000,00.-TL manevi tazminata hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda davacı vekilinin sunduğu 24.09.2012 havale tarihli delil listesine bakıldığında, deliller arasında ....sayılı boşanma dava dosyasının bulunduğu görülmektedir. .... sayılı boşanma ilamı incelendiğinde; mahkemenin gerekçeli kararında aynen ''...birlik görevlerini ihmal eden, eşine ilgisiz kalan, şiddet uygulayan eşinin son olayda şiddet görmesi üzerine yakınları yanına sığınması akabinde eşine ve çocuğuna yönelik rahatsız edici ve baskı oluşturan eylem .../... -2- ve davranışları ile asıl davalı kocanın tamamen kendi kusuruyla neden olması karşısında tümüyle kendi kusuruyla boşanmaya neden olan tarafın davasının korunamayacağı ve haksız tarafın boşanma hakkı elde edemeyeceği nazara alınarak haksız ve yersiz olarak açılan kusurlu asıl davalı tarafın birleşen boşanma davasının reddine...'' gerekçesi ile davalı kocanın açtığı boşanma davasının reddedildiği, iş bu kararın derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyaları ile ilgili cevap vermeyerek davayı inkar etmiştir. Hayat deneyimlerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını, ispat yükü altındadır. Bu hususta davacı tanık bildirmiş ise de tanıkların boşanma davasına yönelik beyanda bulundukları görülmektedir. Dava boşanma davasından tefrik edilmiştir. Davacı tanıklarının boşanma davasında verdikleri ifade ile yetinilmesi doğru değildir. Davacı tanıklarının ziynet alacağı davası ile ilgili ayrıntılı beyanlarının alınması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....