"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet-Çeyiz ve Ev Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; boşanma ve ziynet alacağı davalarının reddi ile çeyiz ve ev eşyası alacağı davasındaki vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan yargılama ve toplanan delillerle davalı erkeğin sürekli olarak “sen sus, sen bilmezsin, sen anlamazsın, sen karışma” şeklinde sözler söylerek eşini aşağıladığı, eşine devamlı olarak “beğenmiyorsan annenin evine git” dediği, manevi anlamda bağımsız konut temin etmediği ve en son eşini annesinin evine bırakarak birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....
Mahkemece verilen 07.03.2018 tarihli hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından ziynet alacağı dışındaki yönlerden temyiz edilmiş, hüküm Dairemizce boşanma ve ferileri yönünden bozulmuştur. Bu durumda kadının ziynet alacağı davası ve ziynet alacağı davasında hükmedilen vekalet ücreti yönünden verilen 07.03.2018 tarihli hüküm temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Hal böyle iken bozmadan sonra mahkemece kurulan 08.09.2021 tarihli son hükümde, kesinleşen kadının ziynet alacağı davası ve bu davada davacı-karşı davalı erkek yararına hükmedilen vekâlet ücreti yönünden yeniden karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kişisel (ziynet) eşyanın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili, ziynet alacağı davasının reddedilmiş olmasını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının tefrik edilen ziynet alacağı talebine ilişkindir. Dairemizin 2021/2733 Esas sırasına kaydedilen ve taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının ziynet alacağı talebi tefrik edilip Dairemizin yukarıdaki esas sırasına (2022/3077) kaydedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından nafkaların ve manevi tazminatın miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise ziynet alacağı davasının reddi ve her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı-davacı kadının çalışmadığı, herhangi bir gelir ve mal varlığının bulunmadığı görülmektedir. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma yükümlülüğü mutlak olmayıp, mali gücü varsa söz konusudur (TMK m. 182/2)....
Davacı kadın, feragatle sonuçlanan davadan sonra yeniden boşanma ve ziynet alacağı talebiyle dava açmış ve bu kez mahkemece daha önce açılan davada feragat edildiği gerekçesiyle ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Her ne kadar Elazığ 1. Aile Mahkemesi’nin 05/02/2018 tarih ve 2017/783 E., 2018/40 K. sayılı kararı tarafların istinaf etmemesi üzerine kesinleşmiş ise de; daha önceden açılan davada kadının 26/01/2018 tarihli feragat dilekçesinin boşanma davasına ilişkin olduğu, ziynet davasına ilişkin açık bir feragat beyanının olmadığı görülmüştür. Diğer yandan, davacı kadının evlilik birliğinin yürütülmesi amacıyla eşi ile birlikte yaşamaya başlamış olması sebebiyle davasından feragat ettiği anlaşılmaktadır. Davacı kadının o zamanki davranışı tartışılmayacak derecede hayatın olağan akışına uygundur....
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; Dosya içeriğine göre davalı erkeğin temyizine konu ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı erkeğin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka yönünden, davacı kadın tarafından ise katılma yolu ile tazminatların miktarı ve reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı tarafından açılan boşanma ve ziynet alacağı davasında, davalardan biri hakkında taraflardan birinin temyizi, o tarafın temyiz etmediği dava yönünden; diğer tarafa katılma yoluyla (HUMK.md.433/2) temyiz hakkı vermez. Hükmü davalı erkek, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz etmiş, davacı kadın ise katılma yoluyla tazminatların miktarı ve reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz etmiştir....
Bendi ile ziynet alacağı davasının yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik olan 12- A,B,C bentlerinin KALDIRILARAK, ziynet alacağı davası yönünden YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, BUNA GÖRE; 1- ) Davacı kadının, ziynet alacağı davasının HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE, 2- ) Davacı kadından ziynet alacağı davası için peşin olarak alınmış olan 1.154,40 TL harçtan alınması gereken 179,90 TL karar harcının mahsubu ile bakiye 974,50 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı kadına iadesine, 3- ) Davacı kadının ziynet alacağı davası için yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- ) Husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilen ziynet alacağı davası için, davalı erkek lehine AAÜT'ye göre tayin ve taktir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı kadından alınıp davalı erkeğe ödenmesine, C-) Tarafların istinaf incelemesine hasren yapmış oldukları yargılama giderleri açısından; 1- ) Davacı kadından peşin olarak alınmış olan istinaf kanun yoluna başvurma...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki boşanma davası ve ferileri ile kabul edilen ziynet alacağı yönünden temyiz edildi. 1-Davalı-karşı davacı erkeğin, ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmının miktarı 23.041,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 72.070,00 TL’yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....