WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2019/852 Esas, 2019/1040 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma ilamında mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili hüküm bulunmadığı gibi, boşanma ilamına dayanak yapılan taraflar arasında düzenlenen 13.12.2019 tarihli protokolde de "tarafların birbirlerinden mal vs. talebinin bulunmadığının" yazılı olduğu, mal rejiminden kaynaklanan isteklerin boşanmanın eki niteliğinde istekler olmadığından anlaşma ya da protokol, mal rejimlerini de kapsıyor ise bu taktirde taşınır ve taşınmaz mal niteliğinde bulunan katkı payı ya da artık değere konu olan bu tür eşyaların açık bir biçimde tek tek, bentler halinde protokolde yer alması gerektiği, taraflar arasında düzenlenen 13.12.2019 tarihli boşanma protokolünde dava konusu taşınmaz ve araca yönelik herhangi bir açık ibare bulunmadığı, sadece, "mal vs. talepleri yoktur" ibaresinin yer aldığı, Yargıtayın yerleşik uygulamaları uyarınca mal tabirinin tüm taşınır ve taşınmazları kapsadığını kabul etmenin, mal rejimi...

    (TMK.nun 225/son) Taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 24.9.2002 tarihine kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.(4722 s.K. md. 10/1, 4721 s.K. TMK md. 202/1.) TMK.nun 178.maddesinde, “evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, boşanma kararı 10.04.2003 tarihinde kesinleşmiş, görülmekte olan dava ise bir yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra 21.01.2008 tarihinde açılmıştır.Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Mahkemece davanın bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, davacının katkısının kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddedilmesi doğru değil ise de, hüküm redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğru olmaktadır....

      Taraflar arasında evlilik tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 24.9.2002 tarihine kadar ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.(4722 s.K. md. 10/1, 4721 s.K. TMK md. 202/1.). TMK.nun 178.maddesinde, "evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, boşanma kararı 30.6.2004 tarihinde kesinleşmiş görülmekte olan dava ise bir yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra 6.11.2006 tarihinde açılmıştır. Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Davanın zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde esasa ilişkin kabul kararının verilmesi doğru görülmemiştir....

        Şöyle ki, dosya kapsamı ve UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede, taraflar arasında önce kadın tarafından Mudanya'da açılan boşanma davası olduğu, kadının açtığı boşanma dava dosyasında verilen yetkisizlik kararının ilgili Bölge Adliye Mahkemesince kaldırıldığı, erkek tarafından da Gaziantep'te açılan boşanma davası olduğu, erkeğin açtığı boşanma dava dosyasında da ön inceleme duruşmasında yetkisizlik itirazının reddine karar verildiği, şu aşamada taraflar arasındaki boşanma davasının hangi mahkemede devam ettiğinin tespit edilemediği, nüfus kaydına göre de tarafların halen evli oldukları, taraflar arasında devam eden boşanma davalarındaki yetkili mahkemenin kesinleşip kesinleşmediğinin belli olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, boşanma davalarında yetkili olan mahkemenin kesinleşmesinın bekletici sorun yapılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. VI....

          Dosya arasında bulunan tarafların boşanmasına ilişkin ... ....Aile Mahkemesi'nin 2012/917 esas-2012/997 karar sayılı dosyanın incelenmesi neticesinde, ....07.2012 tarihli protokol uyarınca tarafların TMK'nun 166/....maddesi gereği anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, boşanma hükmünde söz konusu protokolün onaylandığı anlaşılmaktadır. Protokolde “Taraflar bunların dışında birbirlerinden menkul ve gayrimenkul hak talebinde bulunmayacaklardır” şeklinde beyanda bulunmuşlar, birlikte imzaladıkları ....07.2012 tarihli bu protokolü boşanma dava dosyasına sunmuşlar, mahkemece söz konusu protokol esas alınarak tarafların boşanmalarına ve protokolün onaylanmasına karar verilmiştir. Taraflarca boşanma dava dosyasına sunulan menkul ve gayrimenkul hak talebinde bulunmayacaklarına ilişkin beyanları ...'ın ve Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre mal rejiminin tasfiyesini de kapsar....

            Uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kuruldan da yardım alınmalıdır. Somut olaya gelince; eşler, 09.11.1990 tarihinde evlenmiş, 27.12.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202.m)....

              Ancak davacının boşanma talebinin kabul edilmesi halinde bizim maddi ve manevi tazminat, katılma payı, katkı payı ve mal rejimi ile ilgili taleplerimizin kabulüne karar verilmesini talep ederiz." şeklindeki beyanı ile açıkça karşı bir davası olmadığını ifade etmiştir. Kadın tarafından usulüne uygun açılmış ve harçlandırılmış boşanma ve mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir karşı dava olmadığı halde, talep aşılarak (HMK md.26), bir karşı dava mevcut gibi, karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve kadın yararına katkı ve katılma alacağına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca mal rejminin tasfiyesine ilişkin talebin boşanma davası ile beraber açılması halinde, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın görülebilmesi için boşanma kararının kesinleşmesi gerekli olup, bu talebin boşanma davasından tefrik edilerek ayrı esasa kaydı ile boşanmanın kesinleşmesi bekletici mesele yapılarak karar verilmesi gerekmektedir....

              Sayılı dosya ile takip edilmekte olan ödenmemiş nafaka alacaklarına ilişkin dosyada UYAP üzerinden yapılan malvarlığı sorgusu ile ortaya çıktığını, bahsi geçen TIR ve araçların üzerindeki katılma alacaklarının tespit edilip boşanma davası sürecinde satılmış oldukları göz önünde bulundurularak, taleplerinin reddi halinde alacakları kesinleştiğinde ilgili mahkemede muvazaalı devirlere ilişkin tasarrufların iptaline ilişkin dava açma hakkı saklı kalmak kaydı ile bu araçların da tasfiye sırasında eklenecek değerlere dahil edilmesini ve bu aşamada araçlardan devredildiği sabit olan ve devralan 3. kişi bilinen tır ile ilgili Aydın Aydoğdu'ya mahkemece davanın ihbarını, diğer araçlar ile ilgili edinim veya varsa elden çıkarma tarihlerinin ve bunları devralan 3. kişilerin tespit edilerek bu kişilere de davanın ihbarını talep ettiklerini, son olarak davalı boşanma davası açıldıktan ve mal rejimi kanunen sona erdikten; uygulama olarak bakacak olursak boşanma kararı verilene dek edinilmiş mallara...

              Davalı-karşı davacı kadının bu talebinin incelenebilmesi eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi halinde mümkündür. Boşanma hükmü taraflara temyiz edilmediğinden kesinleşmiş olup, davalı-davacı kadının mal rejimine ilişkin talebi dinlenebilir hale gelmiştir. Davalı-davacı kadının adli yardımdan yararlandığıda dikkate alınarak davalı-davacı kadının mal rejimine ilişkin talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. b)Mahkemece davalı-karşı davacı kadının boşanma davası kabul, davacı-karşı davalı erkeğin ise boşanma davası reddedildiğine göre, davada kendisini vekille temsil ettiren kadın yararına iki ayrı vekalet ücreti takdiri gerekirken, mahkemece bu husus nazara alınmadan kadın yararına tek vekalet ücretine hükmolunarak, davacı-karşı davalı erkek yararına da vekalet ücretine hükmolunması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

                Mahkemece, dava konusu 2686 ada 2 parseldeki meskene ait kooperatif ödemelerinden giriş aidatının davalının kişisel malı ile diğer aidatlar ise davacı ve davalı çalışması sonucu eşit olarak yapıldığından davanın kısmen kabulü ile 21.006,00 TL katkı payı alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, reddedilen kısım yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 05.09.1989 tarihinde evlenmiş, 02.09.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabul edilmesi üzerine hükmün kesinleştiği 04.02.2010 tarihinde boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK'nun 225/2). Eşler, sözleşmeyle başka mal rejimini seçmediklerinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı ( 743 sayılı TMK.nun 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202. m)....

                  UYAP Entegrasyonu